- Eğitim
- 07.11.2025 12:27
YÖK verileri şaşırttı: Türkiye’de ikinci üniversite furyası ve genç akademisyen patlaması
YÖK verileri, Türkiye’de yükseköğretimde rekor öğrenci sayısını ve gençleşen akademik kadroları ortaya koydu. Kadın akademisyen oranı ise tarihî seviyeye ulaştı.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Türkiye'nin akademik haritasını yeniden çizen çarpıcı istatistikleri kamuoyuyla paylaştı. Ülke genelindeki yükseköğretim sistemine kayıtlı öğrenci sayısı, örgün, açık ve uzaktan eğitim dâhil olmak üzere 6 milyon 715 bin 761 gibi devasa bir rakama ulaşarak eğitimin erişilebilirliğinde ulaşılan boyutu gözler önüne serdi. Ancak bu tablonun dikkat çeken tek boyutu öğrenci yığılması değil; akademinin çehresi de kadın akademisyenlerin oranındaki kayda değer artış ve gençleşen kadrolarla modern bir dönüşüm sinyali veriyor.

DEV KİTLE: 6.7 MİLYON ÖĞRENCİ VE ARTAN ESNEKLİK
YÖK'ün sunduğu verilere göre, yükseköğretimdeki öğrenci dağılımında esnek öğrenim modellerinin yükselişi dikkat çekiyor:
Örgün Eğitim: Klasik yüz yüze modelde eğitim gören öğrenci sayısı 3 milyon 714 bin 449 olarak belirlendi. Bu kitlenin 2.571.000'den fazlası lisans, 1.143.000'den fazlası ise ön lisans programlarında yer alıyor.
Açık ve Uzaktan Öğretim Fırtınası: Toplamda 3 milyonun hemen üzerinde (3 milyon 1 bin 312) öğrenci, açık ve uzaktan öğretim programlarında bilgiye erişiyor. Bu sayının büyük çoğunluğu (1.921.000+) ön lisansta yoğunlaşırken, 1.080.000'den fazla öğrenci de lisans diploması hedefliyor.
İKİNCİ ÜNİVERSİTE DİNAMİĞİ: HAYAT BOYU ÖĞRENMENİN KANITI
Türkiye'de bireylerin eğitim açlığını ve kariyer çeşitlendirme arayışını ortaya koyan bir diğer veri ise "İkinci Üniversite" okuyan öğrenci sayısındaki çarpıcı artış. Toplam öğrencilerin yaklaşık 2 milyonu (1 milyon 961 bin), hayatlarına yeni bir akademik unvan katma gayretinde. Bu öğrencilerin 1 milyon 329 binden fazlası ön lisans, 631 binden fazlası ise lisans programlarını tercih etmiş durumda.

UYGULAMALI EĞİTİME YÖNELİŞ: ALANINDA UZMANLAŞMA VURGUSU
İş dünyasının beklentilerine paralel olarak uygulamalı eğitim veren programlardaki öğrenci sayısı 2 milyon 9 bin 572'ye ulaşmış durumda. Bu, teoriden pratiğe geçişin eğitim sisteminde ne kadar önceliklendirildiğini gösteriyor. Uygulamalı lisans programlarında Tıp Fakültesi (132 bin kişi) ezici üstünlüğünü korurken, onu Hemşirelik (89.570) ve geleceğin mesleklerinden Bilgisayar Mühendisliği (87.788) takip ediyor.
Kadın öğrencilerin tercihlerinde ise sağlık bilimleri alanındaki uygulamalı programlar öne çıkıyor. Ebelik ve Tıbbi Sekreterlik en çok tercih edilen alanlar olurken, yeni açılan Tele-Sağlık Teknikerliği ve Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği gibi dijitalleşen sağlık hizmetlerine yönelik bölümler de kadın adayların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

AKADEMİNİN GÜÇLÜ KADIN SESİ VE GENÇLEŞME RÜZGÂRI
Yükseköğretimdeki akademik personel sayısı 186 bin 942'yi aşarak rekor seviyeye ulaştı. Bu kadronun yüzde 47'sini kadın akademisyenler oluşturuyor. 2018'de yüzde 43,6 olan bu oranın yüzde 47'ye yükselmesi, Türkiye akademisinde toplumsal cinsiyet dengesi adına önemli bir ilerlemeye işaret ediyor.
Bu olumlu tablonun bir diğer önemli göstergesi ise kadronun gençleşmesi: Öğretim elemanlarının yüzde 61,1'i 45 yaş altı, yüzde 44,2'si ise 40 yaş altı gruplarda yer alıyor. Genç akademik gücün artışı, yükseköğretim kurumlarında yenilikçi, dinamik ve değişime ayak uyduran bir vizyonun yerleşmeye başladığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu genç ve dinamik kadro, uluslararası rekabette Türkiye üniversitelerinin elini güçlendirecek en kritik faktör olarak öne çıkıyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ