Sayfa Yükleniyor...
Pul koleksiyoncusu Piyade Kıdemli Albay Doğan Hayat ile pul koleksiyonu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkında faydalı bir söyleşi gerçekleştirdik
ONURHAN ALPAGUT
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 32. yıldönümüne girdiğimiz şu haftada kaçımız Kıbrıs hakkında yeterli bir bilgiye sahibiz. Bu bağlamda kendisini Kuzey Kıbrıs Türklerinin yaşam mücadelesine adayan ve Kıbrısı yaşatmak ve tanıtmak amacında olan Piyade Kıdemli Albay Doğan Hayat ile pul sergisinde yaptığımız röportajda, Kıbrıslı Türklerin yaşam mücadelesine dair pek çok bilgi edindim. Bu değerli ve anlamlı bilgilerin herkese faydalı olabileceğini düşündüğüm bu bilgiler umarım siz okurlara da faydalı olacaktır.
Sizi kısaca tanıyalım
Erzurumda doğdum. İlkokul ve ortaokulu orada bitirdim. Daha sonrasında Kuleli Askeri Lisesine gittim. Orayı bitirdikten sonra Ankara Kara Harp Okulunda eğitimimi tamamladım. Askeriyenin çeşitli birimlerinde görev aldım. 2014 yılında Kıdemli Piyade Albay olarak askeriyeden emekli oldum. Ortaokul yıllarından bu yana pul topluyorum. Fakat pul toplamadan koleksiyon aşamasına geçme 5-6 yıl gibi bir süre aldı. Koleksiyonculuk, toplamadan farklı olarak biraz daha inceleme, araştırma gerektiriyor. Toplamda 36 yıldır pullar ile ilgileniyorum, bunun 6 yılı da profesyonel olarak geçti.
Pullara olan alakanız nasıl gelişti?
Bu bir merak her şeyi toplayabilirsiniz. Bir takım materyalleri toplayınca, diğerlerini de akabinde toplamaya başlıyorsunuz. Fakat pulların üstündeki ülke isimleri, değerler, fotoğraflar, grafikler sürekli benim merakımı uyandırmıştır. Örnek verecek olursak, Alant şehri, nerede bu Alant? Finlandiyada. Sonrasında bir merak uyanıyor ve araştırmaya başlıyorsun. Sürekli insanın zihnini diri tuttuğu içinde ilgilendiğim bir konu oldu. Pulu elde ediyorsunuz, üzerindeki şekillere bakıyorsunuz, merak ederek araştırıyorsunuz. Bu durum benim için her zaman böyle oldu. Elde ettiğiniz her yeni pul merakınızı, ilginizi artıyor. Bunun dışında okumaya da meraklı olduğumdan dolayı sürekli kitaplar okuyorum. Konuyla alakalı olarak görevli olduğum yerlerden bir tanesi olan Kıbrıs ile alakalı kitaplar okudum. Kıbrıs Türklerinin Varoluş Mücadelesi konulu koleksiyonumu gerçekleştirirken en az Kıbrıs ile alakalı 50 kitap okudum. Her okuduğunuz kitap farklı bir bakış açısı ile yazıldığı için farklı bir takım şeyler öğreniyorsunuz. Sonrasında konuyla ilgili araştırmaya giriyorsunuz. Mesela Kıbrıs Barış Hareketi bundan 40 yıl önce olmuş fakat unutulmuş gibi halbuki orada bir çok insan şehit oldu, öldü. Çeşitli bakış açıları var. Savaşta yer alan en uçtaki insan da içerisinde olan insan da farklı bir takım şeyler anlatıyor. Bunları okumak, dinlemek ve araştırmak benim hoşuma gidiyor. Öğrendiklerimi de diğer insanlara pulla aktarıyorum.
Pul dışında koleksiyonunu yaptığınız materyal var mıdır?
Pul dışında, gümüş hatıra paralar, rozet, kitap ayraçları, kitap, harita biriktirdiğim materyaller arasında.
Koleksiyoncu olmanın zorluğu nedir?
Bu işin en zor tarafı pulları değerini yitirmeden, tozlandırmadan saklamak. On tane materyali saklaması kolay fakat rakam bin olunca işin rengi değişiyor. Bu işin depolama maliyeti yüksektir. Bir şeyi kolay saklayamazsınız. Bundan dolayı internette satış gelişmiştir. Buradaki en zor iş saklamak. İkincisi ise sergilemek. Bu tür materyalleri sergilerken, gelir elde etmiyorsunuz. Sırf kendi ilginiz veya özel hobiniz olduğu için işi yapıyorsunuz. Sergiliyorsunuz, tüm bunları basması maliyet. Koleksiyonculuk aslında biraz komplike bir iş, her şey birbiri ile ilintili beraberinde pek çok şey getiriyor.
Neden koleksiyonculuk yapıyorsunuz, bu fikir sizde nasıl oluştu?
Çünkü, bir şeyi sergilemedikten sonra toplamanın bir manası yok. Bir çok materyali topluyorsunuz, fakat sergilemedikten sonra ne var? Dünyanın en değerli ve tek tablosuna sahipsiniz, bunu sergilemedikten, paylaşmadıktan sonra manası ne? Ayrıca kimseyle paylaşmadığınız için sadece o sizde var olur daha öteye gidemez. Bir sürü pul, zarf, kart biriktirmişsiniz. Bunları belli bir düzene sokmuşsunuz. Ve bunu kimseye göstermiyorsunuz. Bence paylaşılmayan hiç bir şey mana taşımaz. Bu düşünceyle koleksiyonculuğa başladım.
Ülkedeki pulculuğun sizce durumu, konumu nedir?
Ülkedeki filatelist sayısı konusunda kesin bir rakam verilemez ancak postanede kaç tane pul satılıyor işte buna bakabilirsiniz. Bunun istatistiği sonucunda bir rakam elde edebilirsiniz. Eskiden insanlara pul biriktirme insanlara özendirilirdi. Fakat şimdi ne yazık ki böyle bir durum yok. Daha mektup yazmamış insanlar var. 35 yaşın altındaki insanların yüzde 90ı mektup yazmayı bilmiyor. Günümüzde e-posta denilen bir şey var. Kısacası mektubu, zarfı, pulu saklayabiliyorsunuz. Ancak elektronik ortamdaki materyaller yok oluyor. Bu konuya ilgi yok.
Amacınız nedir?
Bizim Ege Filateli İhtisas Derneği olarak amacımız, pulculuğu gençlerimize yaymak. Gençlerimize pulu, pulculuğu özendirebiliriz. Temel görevimiz: Gençlere bu işi sevdirmek ve yaymaktır.
Sizce bir pul koleksiyonu nasıl olmalı?
Bu işin dünyada kabul görmüş pek çok kriteri var. Pullar damgasız biriktirilebildiği gibi damgalı da biriktirilebilir. Son 10-15 yıldır asıl olan bunu tarihi olarak pulları zarfından ayırmadan saklamaktır. Posta tarihi olarak bu işi yapmak daha anlamlı ve değerli. Çünkü, kullanılmayan bir materyalin bana göre bir değeri mevcut değil. Şöyle düşünün, çok güzel bir kaleminiz var ancak hiç kullanmamışsınız. Hiçbir anlamı yok. Pul da böyle. Çok güzel bir pulunuz var ama kullanmamışsınız. Pul seyahat etmezse bir anlamı yok. Durumla alakalı benim gözümde kullanılmış şeyler daha değerli.
Türkiyedeki en geniş ve kapsamlı Kıbrıs Türklerinin Varoluş Mücadelesi pul koleksiyonuna sahipsiniz. Peki bu koleksiyonun bir hikayesi var mı?
En büyük olmak çok iddialı bir konu. Ancak sergilemek burada asıl olan. Ben Kıbrısa atandığımda doğal olarak atandığım yerle alakalı kitaplar okudum. Önce orayla ilgili bilgi edinirim. Kıbrısa sürekli yavru vatan diyoruz ancak Kıbrıs ile alakalı hiç bir şey bilmiyoruz. Kıbrısın tarihine hakim değiliz. Buna hakim olan sayısı da çok az. Kıbrıs ile alakalı kitaplar okudukça, Kıbrıslıların gerçekten bir varoluş mücadelesi yaşadıklarını anlayabiliyoruz. Bu savaş hala bugün daha devam ediyor. Ben de koleksiyonculukta olduğu için bunu pullara taşıdım. Bendeki koleksiyon tamamlanmış bir koleksiyon değil, eksik bir koleksiyon. Sürekli yeni materyaller buluyorum, geliştiriyorum. Kıbrıs yakın bir tarih olmasına rağmen bir çok şeye ulaşılamıyor. Çünkü, insanlar materyalleri, saklamışlar veya saklamamışlar. Konunun canlı şahitleri var. Dolayısıyla hem kolay hem de zor. Bu durumda dinledikleriniz filaterik bir malzeme haline getirip onları işleyebileceksiniz.
Size pul neyi ifade ediyor?
Pul, benim için merak'ı ifade ediyor. Çünkü her gördüğüm puldan bir şeyler öğreniyorum.
Pul ile alakalı ilginç bir hikaye anlatır mısınız?
Cengiz Topel, 8 Ağustos 1964 yılında Kıbrısta uçağı düşürülerek, Rumlar tarafından işkence edilerek şehit edilmiştir. Cenazesini 4 gün sonra ancak uluslararası bir baskıyla alabilmişizdir. Niye Cengiz Topel oraya uçağı ile gitmiş? Çünkü, Kıbrısta Türkleri Erenköyden atmak için; Rumlar ve Yunan birlikleri birleşerek saldırmıştır. Orada Türkler kendilerini av tüfekleri ile kendilerini savunmaya çalışmıştır. Kuvvet dengesi 1e 1000dir. Bu duruma Türkiye daha fazla sessiz kalamayıp olaya müdahil olmuştur. Bölgedeki Türkler yaşanan çatışma sonrasında olabilecek bir gecikme ile belki de bitecekti. Tabi yaptığımız hava saldırında Cengiz Topelin uçağı Rum hücum botundan atılan mermi sonucu düşmüştür. Cengiz paraşütle uçaktan atlıyor, Rumlar Türkçe konuşarak kendisine sesleniyor, kendisi Rumları Türk zannediyor ve yanlarına kaçıyor, Rumlar tarafından işkence edilerek öldürülüyor. Cesedi alındığında Rumlar tarafından kolları kesilmiş, iç organları parçalanmış bir biçimdedir. Cengiz Topelin Türkiyede pek çok ilde sokağa, caddeye, hastaneye ismi verilmiştir. Cengiz Topel, Atatürkten sonra cadde, mahalleye verilen en çok isimdir. Ama kendisine ait tek bir pul dahi çıkmamıştır. Şöyle bir pulu vardır, Kıbrısta basılan tek bir pulda üst kısımda küçük bir portresi vardır.
Bu kadar uluslararası olan filateli size bir dost kazandırdı mı?
Pul bir haberleşme aracıdır. Bu bağlamda pulları değiş tokuş ettiğimiz pek çok insan var. Bu şekilde adından ve yaşından başka bir şey bilmediğim ancak alışveriş yaptığım çok sayıda insan var.
KKTC hakkında genel bilgi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) veya Kuzey Kıbrıs, Akdenizde bulunan en büyük üçüncü ada ve Anadolu yarımadasının 65 km güneyindeki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan bağımsız devlet. Bağımsızlığı Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamaktadır. Bugün birçok devlet, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar tarafından adanın sadece güneyini kontrol altında tutan Kıbrıs Rum Yönetimi toprakları içerisinde kabul edilmekte, Kuzey Kıbrıs ise de facto olarak nitelendirilmektedir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyine göre, Türkiyenin işgali altındadır. Bağımsızlık ilanından bu yana Türkiye tarafından ekonomik, siyasi ve askerî olarak desteklenmektedir. Türkiyede Yavru vatan, Yeşilada ya da cennet ada diye de bilinir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kendisine uygulanan ambargolardan dolayı ekonomik olarak Türkiyeye bağımlı hale gelmiştir. 2010 yılı itibarıyla 2.66 milyar TL olan devlet bütçesinin yüzde 32.6sını Türkiyenin ekonomik yardımları oluşturur. Buna karşın 2001 yılından itibaren ekonomide hızlı bir büyüme yaşanmış; ancak ülke 2000li yılların sonlarından itibaren ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlamıştır.
Doğan Hayat Kimdir?
25 Mayıs 1965de Erzurumda doğmuştur. İlk ve orta öğretimini Erzurumda tamamlamış sonrasında 1983 Kuleli Askeri Lisesi, 1987de Harbiyeden mezun olmuştur. Kara Kuvvetlerinde görev yapmış ardından KTBK DHM Başkanlığına atanmıştır. Atandığı görevinden 2014 yılında emekliye ayrılmıştır.
Doğan Hayat, amacının gençlere pulculuğu ve pul sevgisini aşılamak olduğunu söyledi.
Haber Merkezi