Vural: Ülkücüleri kendinizle karıştırmayın

EMİNE YALÇIN

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, il binasında yaptığı basın açıklamasında birçok konuyu değerlendirerek, AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Binali Yıldırım’a “Sen kim, milliyetçilik kim. Sen kim ülkücülük kim? Senin bir davan yok ki senin bedavan var. Sen ülkücüleri ne zannediyorsun?” sözleriyle yüklendi.

YAZIKLAR OLSUN SANA

MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Türkiye’de siyasetin olabildiğince hızlı geliştiğini öne sürerek, ülkenin seçim döneminde olma sebebi ile yalanların ve tehditlerin arttığını iddia etti. Vural, 7 Haziran genel seçimlerinde ortaya çıkan vatandaşın iradesini hazmedemeyenlerin vatandaşa kaosu ve istikrarsızlığı layık gördüklerini de ileri sürerek, “Şimdi o kişiler 1 Kasım seçimlerine giderken yeni tehditlerle yeni yalanlarla devam ediyorlar. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Van mitinginde yaptığı ‘beyaz toros’ muhabbeti çok vahim bir noktayı ortaya koymaktadır. ‘AK Parti iktidardan inerse buralarda terör çeteleri ya da eskiden olduğu gibi Beyaz Toroslar dolaşacak’ diyen Davutoğlu ile ‘Ankara’da yaşanan olayı devlet yaptı’ diyen HDP’li Demirtaş aynı eksende dolaşmaktadır. Yani Davutoğlu ‘kırk katır mı kırk satır mı’ demek sureti ile milleti tehdit etmektedir. Ne kadar utanç vericidir ki Başbakan Türkiye’nin bu sözleri ile terör ile mücadelesini sorguluyor. Devleti suçluyor. Bu doğrudan doğruya PKK ağzıdır. Başbakan Davutoğlu maalesef geçmişte PKK’nın ağzını bugünlere getirmek sureti ile terörle ya da beyaz Toroslarla tehdit etmek istemekte ve bu eksende de PKK’nın ve HDP’nin devleti suçlayan söylemi de Başbakan’ın ağzına sakız olmuştur. Şimdi ey Davutoğlu ‘Ankara katliamını devlet yaptı’ diyen Demirtaş’tan senin farkın ne? El altından PKK iddialarının doğru olduğunu ifade ediyorsun. Yazıklar olsun sana. Bundan önce PKK terör örgütünün devleti açıkçası hukuki meşruiyeti olmayacak şekilde terörle mücadele ettiği kanaatleri bugün bir Başbakan tehdit olarak ortaya koyuyorsa bir taraftan terörle mücadele ile ilgili ya terör çeteleri dolaşacak ya da beyaz Toroslar demek sürati ile bugün ki terör çetelerinin dolaşmasını sağlayan sen olduğunu itiraf etmiş olmuyor musun? Ne kadar utanç verici bir tablodur ki bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da giderek azgınlaşan terörü de terörle mücadeleyi de sorgulayan bir Başbakan karşımızda bulunmaktadır” dedi.

“AL GÜLÜM VER GÜLÜM DİYEN AKP”

Davutoğlu’na ‘ne yapacaksın’ diye soran Vural, Davutoğlu’na HDP’nin ve PKK’nın istediği hakikatleri araştırma komisyonlarını kurmak için zemin mi hazırladığını sordu. Vural, “Savaş diyor. Ey Başbakan biz kimle savaşıyoruz? Karşımızda devlet mi var? Terör örgütünün bir devletin temsilcisi bir halkın temsilcisi olarak mı görüyorsun? Bu zihniyete bakın. ‘Birinin varlığı diğerinin varlığına zemin teşkil ediyor’ diyor. Bununla ‘terörle mücadele edenlerde terör örgütleri ile beraber hareket ediyor’ demek sürati ile şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerini, Emniyet Güçlerini ve şehitlerimizin ruhunu incitmiştir. Ey Davutoğlu sana söylüyorum. Şimdi terör var. Terör baronları var. Silahı stoklatan sensin. Operasyon yapma talimatı veren sensin mayının döşetilmesine göz yuman sensin terör örgütünü muhatap alan sensin. Demek ki senin varlığın PKK’ya zemine hazırladı ve güçlendirdi. Demek ki sen terör baronlarıyla birlikte hareket ediyorsun. Sen terör baronlarıyla terörle mücadeleyi sorguluyorsun. Şimdi tek başına iktidarı gidince de PKK teröre başladı.  Yani PKK sana zemin mi hazırladı. Bunu mu söylüyorsun? ‘Biri diğerini tetikliyor biri diğerine zemin hazırlıyor’ diyorsan o zaman ‘al gülüm ver gülüm’ diyen AKP” diye konuştu.

“DANIŞIKLIK DÖVÜŞ İÇERİSİNDELER”

AK Parti’nin ve PKK’nın hedefinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin olduğunu da öne süren Vural, AK Parti’nin ve HDP’nin milleti PKK ile tehdit ettiklerini de iddia etti. Vural, “Milletin iradesine darbe yapma hazırlığıdır bu. Çok açık bir itiraftır. Onlar olmasaymış PKK çete örgütleri gelirmiş. Bizi onunla korkutuyor. Sen kim oluyorsun da milletimizi PKK silahıyla tehdit ediyorsun. Ya kimliğini ver ya devletini ver ya da canını alacağım diyerek kirli pis pazarlığı deşifre ediyorsun. AKP ve HDP 1 Kasım’da terörle şantajla millet iradesini değiştirmek istemektedir. Danışıklık dövüş içerisindeler. Aynı amaca hizmet ediyorlar. Aynı merkezden besleniyorlar. Dertleri millet değil. Dertleri cumhuriyet değil. Dertleri Milliyetçi Hareket Partisi. Milliyetçi Hareket Partisi’ne kumpas kurarsak bu meseleleri rahat bir şekilde çözeriz diyorlar. İkisi de MHP’ye saldıracak MHP’de ver özerkliği al başkanlığı hayali gerçek olacak. MHP zayıflarsa dolaba kaldırdıkları ihanet süreci dolaptan inecek. Terörist başının yol haritası yeni anayasa diye dayatılacak” ifadelerini kullandı.

“SENİN BEDAVAN VAR”

Vural, AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Binali Yıldırım’ın MHP’nin koalisyon görüşmelerinde kapılarını kapatması üzerine ülkücülere yönelik ifadelerine de sert tepki göstererek, ülkücülerin sandıkta MHP’ye oy vermemesi gerektiğini söyleyen Yıldırım’a, “Sen kim milliyetçilik kim. Sen git havuzcularla beraber 630 milyon doları nasıl topladığını açıkla o toplantıda kimden ne istediğini açıkla. Kayınbirader enişte ortaklığını, parklarda milyon dolarları nasıl aldığını açıkla bakalım. Cumhuriyet başsavcısını nasıl gönderdiğini açıkla. Sen kim ülkücülük kim? Senin bir davan yok ki senin bedavan var. Sen ülkücüleri ne zannediyorsun? Sen ülkücüleri önce mücahit sonra müteahhitlerden mi sanıyorsun? Senin gibi birinin ağzına yakışmaz ülkücülük. Sen kimsin ülkücülerle genel başkanımız arasına fitne sokuyorsun? Sen İzmir’e havuz kontenjanından gelmiş birisin. HDP’nin seçim sonrası barajı geçmesine sevindim diyerek terör örgütü PKK’ya sırtını dayayanları meşrulaştıran Binali Yıldırım’a ülkücüler selam bile vermez. Ey Binali Yıldırım, ülkücüleri kendinizle karıştırmayın. Dil uzatmayın, karışmayın oturun oturduğunuz yerde. Haddinizi bilin” sözleriyle yüklendi.

“SENİN YARDIMCIN DEĞİL MİYDİ?”

Hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın ‘karakola el sallıyorlardı’ sözlerini de hatırlatan Vural, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Başbakan ‘Türkiye’de hiçbir başbakan, hükümet görevlisi terör örgütüne tedbir almaktan kaçınmaz’ dedi. Süreç zarara görmesin diye silahlanmaya karışmadık diyen senin yardımcın değil miydi? Bunu hangi yüzle söylüyorsun? Elinde keleş karakolunun önünde bize el salladılar çözüm süreci zarar görmesin diye göremezden geldik diyor. Bunlar silah stoklarken, mayınları döşerken neredeydin?”

Haber Merkezi