Suriyeliler kamplara gönderildi

İzmir’de yaşanan mülteci sorununa Valiliğin getirdiği çözüm ile toplanarak kamplara yollanan Basmane bölgesindeki mülteci sayısında oldukça azalma görüldü. Suriyeli mülteci sorununun çözümü için İzmir Valisi Mustafa Toprak başkanlığında, bir toplantı yapıldı


  • Oluşturulma Tarihi : 14.08.2015 06:16
  • Güncelleme Tarihi : 14.08.2015 06:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Suriyeliler kamplara gönderildi

E.ÇAĞLA GENİŞ/ONURHAN ALPAGUT

İzmir'de yaşanan mülteci sorununa çözüm olarak Valilik tarafından getirilen, toplanarak otobüslerle kamplara yollanan Suriyelilerin ardından, Basmane bölgesindeki mülteci sayısında oldukça azalma gözlendi. Mülteciler müdahalenin ardından akşam saatlerinde emniyet tarafından toplanarak, Mardin'de ki kamplara gönderildi. Kamplara gitmek istemeyen Suriyelilerden bazıları bölgede kalarak kaçak yollarla yurt dışına göç etme çabalarını sürdürüyor. Suriyeli mülteci sorununun çözümü için İzmir Valisi Mustafa Toprak başkanlığında, bir toplantı yapıldı. Toplantıya Vali Toprak'ın yanı sıra Vali yardımcıları Mustafa Harputlu, Raşit Zengin, Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, İl Emniyet Müdürü, Sahil Güvenlik Ege Bölge Komutanı, İl Jandarma Komutanı, Göç İdaresi İl Müdürü ile İl Emniyet Müdür Yardımcısı da katıldı. Toplantı sonrasında Vali Toprak, insan tacirlerinin çalışmasına izin vermeyeceklerini, Yunan adalarına kaçmaya çalışanların toplanıp gönderileceğini ve kaçmak için bavulu hazır bekleyenlere göz yummayacaklarını açıkladı. Vali Mustafa Toprak, yakalanan kişilerin de yine işlemlerinin tamamlanmasıyla Atatürk Stadyumu altındaki salonlara götürüldüğünü ama burasının bir toplanma merkezi olarak kullanılmadığını, otobüslere bindirilip gönderildiğini de belirtti. Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros ise, 81 ilde kayıtlı toplam 1 milyon 905 bin 980 Suriyeli bulunduğunu, bunların 262 bin 134'ünün, 10 ildeki geçici barınma merkezlerinde kaldığını ifade etti.

“GÖÇMEN TACİRLERİNE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”

Toplantı sonrasında İzmir Valisi Mustafa Toprak basın açıklaması yaparak, “Bugüne kadar İzmir sokaklarında kalan 370 kişi toplanıp Mardin'deki çadır kente gönderildi” dedi. Açıklamalarını sürdüren Toprak, “İzmir üzerinden üçüncü ülkelere göçmen kaçakçılığı, organize suç çetelerinin yakalanması için mücadelemizi etkin bir şekilde sürdüreceğiz. İzmir'deki kamuya ait açık alanlarda, binaların önlerinde her an için kaçışa hazır bir şekilde bekleyen, insani olmayan görüntülerin sona erdirilmesi için çalışma yaptık. Biz ilk olarak, yasadışı göçmen kaçakçılığının önlenmesi için çalışıyoruz. Göçmen kaçakçılığı yapan çetelerin çökertilmesini sağlayacağız.  Jandarma sorumluluk alanında 169 suç örgütü üyesi yakalandı, bunlardan 75'i tutuklandı. Polis sorumluluk bölgesinde yakalanan 194 göçmen kaçakçısından ise, 97'si tutuklandı. Güvenlik kuvvetlerimizin bu konudaki refleksi nettir. İzmir üzerinde bir algı operasyonu yürütülüyor. Üçüncü ülkelere gidişin kolay olduğuna yönelik bir algı yaratılıyor. Bu konuda olumlu bir hava estiriyorlar. Basmane ve çevresinde kalabalık bu şekilde arttı. Bugün ilimizde, geçici tanıtma belgesi düzenlenen 69 bin 350 kişi var. 500 bin rakamları doğru değildir. 4 milyonluk İzmir'de 500 bin kişinin olması yönetilebilir bir durum olmaz. Biz göçmen tacirlerine karşı mücadele edeceğiz. Kaçmaya çalışanlar dahil bu tür niyetleri olanları toplayıp çadır kentlere göndereceğiz. Yani bavulu hazır insanlara göz yummamız mümkün değildir. Toplantılarımız bunların kaldırılması içindir. Çalışmalarımızı titiz bir şekilde uluslararası hukuk kurallarının uygulanmasıyla yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAKTADIR”

Toplantıda bulunan Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros ise, 81 ilde kayıtlı toplam 1 milyon 905 bin 980 Suriyeli bulunduğunu, bunların 262 bin 134'ünün, 10 ildeki geçicici barında merkezlerinde kaldığını ifade etti. Toros, “Kıyılarımızın bulunduğu Ege ve Akdeniz üzerinde, son 5 yılda kimi verilere göre 22 bin, kimilerine göre ise 25 bin kişi Avrupa'ya ulaşmaya çalıştığı sırada denizde öldü. Deniz bir mezarlık olarak adlandırıldı. Sahil güvenlik yakalamaların yanı sıra arama kurtarma çalışmasıyla, ölüme de izin vermemek için çalışıyor. Suriyeliler konusunda Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır” şeklinde konuştu.

“KAÇAKÇILARIN MAĞDURU OLDULAR"

Mülteci Derneği Başkanı Eda Bekçi, yapılan bu uygulamayı doğru bulmadığını belirtti. Fakat bu insanların sıcağın altında perişan olduklarını ve yasadışı olarak göç etme çabasında olduklarını ifade eden Bekçi, uygulamanın insanları geri dönüşe zorlama olarak kullanılıyorsa yanlış olduğunu açıkladı. Mülteci-Der Başkanı Eda Bekçi yapılan bu uygulamayla alakalı olarak, "Yapılan bu uygulamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Ancak, Basmane bölgesinde bu insanlar sıcağın altında perişan şekilde bekliyorlardı. Ayrıca bu insanlar kaçakçılarla anlaşma sağlayarak Türkiye'den yasadışı olarak göç etme çabasındalardı. Durum çok fazla göze batınca emniyet ve valilik duruma el koydu. İnsanlar kaçakçıların mağduru haline gelmişlerdi. Yapılan uygulamada insanlar zorla araçlara bindirilerek suçun mağduruyken, suçlu konumuna dönüştürüldü. Fakat kamplara götürülen bu mülteciler istedikleri koşulları elde edebilirse neden olmasın. Ancak yapılan bu uygulama insanları geri dönüşe zorlama olarak kullanılıyorsa yanlıştır. Nitekim basına yansıyan görüntüler bu şekilde" dedi.

“YAŞAM ŞANSI TANIMIYOR"

Kaçakçılarla mücadele ederken, mültecilerin suçlu konumuna getirildiğini söyleyen Bekçi, "İnsanları zorla kapatmak üzere, geri dönüşü zorlaştırma gibi usuller uygulanıyor. Bunu da şehrin görüntüsünün bozulduğunu söyleyerek yapıyorsunuz. Sonra da aldığınız kararla bu insanları topluyorsunuz. İzmir'de yaşam şansı tanımıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

AVRUPA ÜLKELERİNE GEÇMEK İSTİYORLAR

Yaşanan durumun sırf Türkiye'nin değil dünya'nın sorunu olduğunu vurgusunu yapan Bekçi, “Türkiye'de 1 milyon 800 bin mülteci var. Bizim İzmir ve Basmane civarında gördüklerimiz sadece ülkeden yurt dışına çıkmak isteyenler. Ülkede yaşamak isteyenler ise, kayıtlı ve kayıtsız bir biçimde düzen kurarak zaten kaldılar. Ülkeden kaçmak isteyenleri ciddi zorluklar bekliyor. Hayatlarını riske atarak botlarla Yunanistan’a oradan da daha iyi yaşam koşullarını elde edeceklerine inandıkları Avrupa ülkelerine geçmek istiyorlar. Bu durum sadece bizim sorunumuz olmaktan çıkmış durumda. Dünyanın sorunu haline gelmiş şekilde. Dünya'nın bu duruma gözünü, kulaklarını kapatmaması gerekiyor. Ülkeler mültecileri kabul etmeli bu iş sadece Türkiye ve Avrupa ile sınırlı kalmamalı" diye konuştu.

Haber Merkezi