Var olan değerlerimiz kayboldu

1961 yılından beri Karşıyaka 1723 sokakta baba mesleği olan ayakkabı tamirciliğini devam ettirdiğini belirten İbrahim Onur, liderlerin uyguladığı yanlış politikalar sonucu var olan insanlık değerlerinin kaybolduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2015 08:09
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2015 08:09
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Var olan değerlerimiz kayboldu

NİLGÜN TAZE

Baba mesleği olan ayakkabı tamirciliğini 1961’li yıllardan beri sürdürdüğünü belirten İbrahim Onur, eskiden dükkanlarının kapısını kilitlemeye dahi gerek duymadıklarını ifade ederek, günümüzde insanların kapının önündeki malzemelere dahi göz dikerek çaldığını söyledi.

Uygulanan yanlış politikalar sonucu güven duygusunun yerini korku ve şüpheye bıraktığını belirten Onur “1961’li yıllarda herkes birbirine güven duyardı. Bilirdik ki benden bir başkasına, bir başkasından da bana zarar gelmezdi. Böylesine büyük bir iç huzuru ve güvenle yaşama konforuna sahiptik. Günümüzde insan ilişkilerinde güven yerine korku hakim. Herkes birbirine şüpheyle bakıyor. Kimse kimseden emin değil. Ben bu hisleri yaşamış biri olarak kendimi şanslı hissediyorum. Sadece Karşıyaka’nın değil İzmir’in dışarıdan göç alması her şeyi değiştirdi. Maalesef gelenler insanlık erdemlerinden yoksun insanlar olduğu için aramızda var olan iyilik ve sevgiyi artırmak yerine yok etti. Eskiden dükkanlarımızın kapısını açık bırakıp dışarı işlerimizi halletmeye giderdik. Şimdi ise kapımızın önündeki malzemeleri kaşla göz arası çalınıyor.  Dışardan farklı anlayış ve kültürlerden gelen insanların gelmesi var olan ve bin bir emekle kazandığımız erdemlerimizi yok etti. Bu da bence siyasetçilerin yetersiz ve bilinçsiz politika yürütmelerinden kaynaklanıyor. Eğer başımızdakiler bilinç seviyesi yüksek ve bir insanı insan kılan erdemlere sahip olmuş olsalardı gösterecekleri ileri görüşlülükle gerekli tedbirleri alır ve bu tür bir tablo oluşmasına izin vermezlerdi” dedi.

“ZABITALAR NEFES ALDIRMIYOR”

Zabıtayla gereksiz problemler yaşandığını ve bu problemlerin ciddi sıkıntılara yol açtığını belirten Zekeriya Onur ise, 3. kuşak baba mesleğini devam ettirdiğini belirtti. Zabıtaların kendi işleri olan  işportacılarla ilgilenmek yerine esnaflara nefes aldırmadığını ifade eden Onur, “Zabıtalar işportacıların yarattığı sorunlarla ilgileneceklerine bu sokakğa yıllarını vererek esnaflık yapmış dükkan sahipleriyle uğraşıyor. Sokağımız trafiğe kapalı bir sokak ve yayaları atılan masalar hiçbir şekilde rahatsız etmemesine rağmen zabıtalar esnafı sürekli masa, sandalyelerini içeri alması için sıkıştırıyor. Belediye başkanları esnafın nasıl kanını doyuracağını düşünmeden kararlar veriyorlar. Eğer sizin halka verdiğiniz hizmetin hiç kimseye zararı yok ise ve tam tersi fayda sağlıyorsanız bu yasaklar anlamsız kalıyor. Bence belediyenin bu tür yaklaşımları keyfi yaklaşımlar. Bu kadar esnafla uğraşacaklarına bence asıl işleri olan kaldırım, temizlik, ışıklandırma gibi temel belediyecilik işleri ile ilgilensinler. Sokağımızdaki logarlardan hamam böcekleri, fare ve sivrisinekler eksik olmuyor. Bunun nedeni düzenli logar temizlik ve ilaçlamalarının yapılmıyor olması. Sokağımızın ışıklandırması ise son derece yetersiz. Bazen işlerimiz yoğun olduğunda bizlerinde gece geç saatlere kadar çalıştığı oluyor ve  görüyoruz ki hava karadığı andan itibaren sokağa girmeye korkarsınız” açıklamasını yaptı.

“IŞIKLANDIRMA YETERSİZ”

1723 sokağın insanların çay, kahve içerek sohbet etmek için arkadaşlarıyla birlikte bir araya geldikleri işlek bir sokak olduğunu söyleyen Onur, “Işıklandırma yetersizliğinden dolayı akşam saat 20:00’den sonra sokağımıza kimsenin girmeyi tercih etmemesi önemli sıkıntılarımızdan biri.  Özellikle bayanlar geceleri sokağımıza ışıklandırma yetersiz olduğu için girmeye korkuyorlar. Buda sokağımızın geceleri de kalabalık bir sokak olmasını engelliyor.  Esnaf olarak en çok yakındığımız nokta zabıtaların tavırları. Herkes hayatını kazanma ve var olma mücadelesi veriyor burada. Ancak zabıtaların tavırları bu mücadeleyi baltalıyor bir şekilde. Bu tavırların esnaf olarak değiştirilmesini istiyoruz. Sokağımızda kapkaç olayları yaşanmıyor. Güvenlik önlemleri yeterli. Özellikle huzur timlerinin ortaya çıkmasından sonra bu tür olaylarla artık hemen hemen hiç karşılaşmaz bir hale geldik. Belediye başkanımız esnafları zaman zaman geziyor ancak sadece ana caddedeki esnafları. Ara sokaklarda esnaflık yapan bizlerin yanına uğramıyor” ifadelerini kullandı.

“HİÇBİR DEĞİŞİM YOK”

Kışın su baskınları yaşandığını ve ışıklandırmanın yetersiz olduğunu belirten 1723 sokak esnaflarından Erkan Bayrak, en büyük sıkıntılarının ışıklandırma yetersizliği olduğunu söyleyerek, “Işıklandırma yeterli hale getirilirse sokağımız çok daha güzel bir hale gelerek cıvıl cıvıl olur.  Ben 15 yıldır burada esnaflık yapıyorum ve 15 yıl boyunca sokağımızda önemli bir değişiklik olmadı. Her şey aynı diyebilirim. sadece bir kez kaldırım taşları değişti bunun dışında 15 yıldır hiçbir değişiklik olmadı. Ben şuan ki halinden çok daha farklı bir sokak hayal ediyorum. Her çeşit türden esnafın bulunduğu, her kesime hitap eden, canlı, ışıl ışıl bir sokak hayal ediyorum. Avrupa’da da bizim gibi sokaklar var ancak onların ki verilen belediyecilik hizmetleri nedeniyle daha güzel ve çekici. Biz bu konularda eksiğiz. Sokak güzelleştirmesine en güzel örnek bence sarmaşık ekimi yapılması. Hem güneş ışığını keserek gölge oluşturacak hem de sokağa güzellik katacak sarmaşıklar sokak üstlerine demirler döşenerek sardırılabilir. Bunlar belediye için yapılması çok zahmetli ve maliyeti çok fazla olan işler değil. Yapılacak bu tür güzellik çalışmaları sokağa hem daha otantik hem de daha tercih edilir bir hava kazandırır.  Güvenlik ile ilgili fazla değil yaklaşık 3-4 yıl önce her on dakikada bir birinin ya çantası çalınır ya da birileri birbiri ile kavga ederdi. Bu aralar gayet iyiyiz. Ben bu olumlu sonucu yetkililerin doğru bir karar vererek huzur timlerini oluşturmasına bağlıyorum.  Çarşıda ve ara sokaklarda sivil polislerin sürekli dolaşması da çok önemli ve olumlu bir çalışma. Arada sırada ağız dalaşları olmuyor değil ancak çabuk hallediliyor. Işıklandırma sokağımız için çok önemli.  Bazen geceleri kamera sistemim olduğu için ara sıra kontrol ediyorum herhangi bir vukuat var mı diye ancak şükür ki bu güne kadar herhangi bir şeyle karşılaşmadım” dedi.

“TERÖRİSTMİŞİZ GİBİ DAVRANIYORLAR”

Her gün erken saatlerde dükkanını açtığı için logarlara ilaçlama yapıldığına şahit olduğunu belirten 35 yıllık esnaf çaycı Mehmet Üzbadem, sivrisinekler içinde ilaçlama yapıldığını belirterek,  temizlik görevlilerinin işini iyi yaptığını ancak bireylerin gerekli temizlik kurallarını yerine getirmediğini ifade ederek, “Belediye bize saat 20:00’den sonra çöplerinizi dışarı çıkarın biz gelip alacağız diyor. Ancak hiçbirimiz dinlemeyerek yine istediğimiz saate çöplerimizi sokağa bırakıyoruz. Sokağımızda hırsızlık olayları bundan 10 sene önce oluyordu ancak şimdilerde yok.  Bunun nedenini devletin getirdiği caydırıcı cezalara bağlıyorum.  Sivil polislerin de sayısını artırdıkları için artık hırsızlar anında yakalanacaklarını biliyorlar. Bu bilinçte önemli bir caydırıcı etken oluşturuyor. Sokağımızda lambalar çoğu zaman yanıyor. Esnafın da ışıklarını açmasıyla etrafa yeterli ışık yansıyor. Ben ve bazı esnaflar saat 20:00 gibi dükkanlarımızı kapatıp gidiyoruz. Sonrasında ışıklandırma nasıl bilmiyorum. Ben burada 35 yıldır esnaflık yapıyorum ve sokağımızın önceki ile sonraki halini kıyasladığımda pek bir şey değişmedi. Tek değişen zabıtaların esnafların çoğalması nedeniyle bizlere artık çok fazla karışıyor olması. Masa sandalyeleri dışarı atmayacaksınız diyorlar ancak bizim ekmeğimiz buna bağlı. Ben kurallara uyuyorum ancak çevre uymadığı için gelip cezayı sıradan kesip gidiyorlar. Şimdiki zabıta müdürü askeriyeden ayrılıp gelmiş ve çok acımasız. Bize yaptığı muameleyi görmenizi isterdim sanki karşısında sıradan bir esnaf yokta terörist var. ne yüzleri gülüyor ne de anlattıklarımızı dinliyorlar. Halden anlayan insan yok karşımızda her gelişlerinde esnaflara 100 lira para cezası kesiyorlar” açıklamasını yaptı.

“ZABITALAR ACIMASIZ”

Zabıtaların acımasız davranarak kendilerine sürekli ceza kestiklerini ve tüm kazandıkları parayı belediyeye vermek zorunda kaldıklarını söyleyen esnaf Asiye Altun, “Dükkanımızda klima çalışıyor ve bazı müşterilerimizi klima çarptığı için dışarı da oturmak istiyorlar.  İçeride sigara içmek yasaklandı peki nerede içecek bu insanlar sigaralarını? Tabi ki dışarıda.  Yaz ayı olduğu için kimse içeride kalmak istemiyor, zaten dışarıda oturmak istemedikleri için insanlar evlerinde oturmayıp çay içmeye bize geliyorlar.  Karşıyaka’ya yeni gelen zabıta amiri asker kökenli ve bize dışarıdaki masa sandalyelerimizi kaldırmamız için baskı yapıyor, sanki kendisi esnafı öldürmek için gelmiş. Her gelişlerinde 100 lira bize ceza kesiyorlar. Burası trafiğe kapalı olduğu için yoldan araba geçmiyor, yolumuz oldukça rahat. Müşteriler memnun biz memnun tek belediye yetkilileri değil. Bize neden bu şekilde davrandıklarına dair geçerli bir sebep sunsunlar. Bu keyfi bir uygulama. Bu insanlar ne yapacak? Bizlerin tek geçim kaynağı çaycılık. Esnek davranmaları herkesi mutlu eder” dedi.

Haber Merkezi