Sayfa Yükleniyor...
DSP Genel Başkanı Dr. Masum Türker, basın mensupları ile bir araya gelerek, Türkiye gündemine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu
EMİNE YALÇIN
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Dr. Masum Türker, bu seçimde Türkiyenin gelecek 50 yıllık kaderinin belirleneceğini ileri sürerek, gelecek yıl için tekrar bir seçim daha olabileceğini iddia etti.
Türker, parlamentoda 5. partinin varlığına ihtiyaç olduğunu da belirterek, kendilerinin DSP olarak 5. parti olmaya hazır olduklarını söyledi.
50 YILLIK KADER BELİRLENECEK
DSP Genel Başkanı Dr. Masum Türker, Türkiyenin bu hafta sonu tekrar seçime gittiğini ifade ederek, bu seçimde Türkiyenin gelecek 50 yıllık kaderini belirleyecek kararın alınacağının altını çizdi. Türker, Koalisyon kurulamaması milli iradeyi temsil edenlerin bu konuda kendi kişisel hedeflerine ulaşmak bağlamında yaptıkları çalışmalar sonucu tekrar seçime gittik. Şu an için gelecek sene mayıs ya da haziran aylarında yeniden bir seçim olacağı görünüyor. İnşallah böyle olmaz. Çünkü her bir seçim dönemi görüldüğü üzere siyasetin yerini gerginliğe bıraktığını ve gergin politika inşa edildiği dönemi görüyoruz diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTÜ İLE ALAKALI DEĞİL
Medya grupları arasında yaşanan siyasi olaylar sonucunda girişim hürriyetinin engellendiğini ileri süren Türker, Bugüne 3 önemli konuyla başladık. Biri medya grubunu kapsayan ve Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP iktidarı ile birlikte hedef alınan geçmişte adı Fetullah Gülen Cemaati olarak bilinen şimdi hizmet ekibi olarak söylenen medya grubuyla kavgası sonucu Türkiyede girişim hürriyetini etkileyen bir durum ile karşı karşıyayız. Bu olgu görünüşte medya özgürlüğü ile ilgilidir. Ama bence bu olgu Türkiyede girişim özgürlüğü ile ilgilidir. Türk Ceza Yasasının 133. Maddesini bir delil olmaksızın nasıl yazıldığı belli olmayan ve gerçeği yansıtıp yansıtılmadığı kesinlik kazanmamış bilirkişi raporuna dayanarak yapılan bu işlemler Türkiyede bugün faaliyette bulunan tüm iş guruplarının başına gelebilir. Üzülerek söylemeliyim öteden beri edindiğim bilgelere yapılan çalışmaları bilerek söylüyorum benzer durumu yakın bir tarihte Doğan Holdinge de uygulamak üzere bir çalışma yapılmaktadır. Aydın Doğana İpek Koza grubuna yapılanın benzeri planlamaktadır. Yalnız Doğan grubunun değil, diğer grupların bizim de başımıza gelebilir diyerek karşı koymaları gerekir. Bu durum tüm medya mensupları için geçerlidir. Bunlar ifade edildiği gibi terör örgütü ile alakalı değil. Eski bir bakan olarak biliyorum ki Fetullah Gülene yakın olan medya grupları AKPyi destekleyerek birlikte çalışmışlar ve muhatabı bizdik. Bizim hiçbir zaman bir medya grubuna bu şekilde el koymak aklımıza gelmedi şeklinde konuştu.
AYLIK ALARAK ÇALIŞIYORLAR
Türker, ikinci önemli konunun da Türkiyede bir Türk IŞİDinin ortaya çıktığını da öne sürerek, Türkiyede IŞİD ne Arap ülkelerinin vatandaşıdır ne de üst düzey yöneticileri olan Avrupalılardır. Bunlar bir günde IŞİDli olmadılar. Bu 12 yıllık süre içerisinde mevcut iktidar tarafından IŞİD bilinçli bir şekilde görmezden gelinmiştir. Hatta IŞİDin 17-25 Aralık yolsuzluk olaylarından sonra ortaya çıkmasının ardından DEAŞ gibi farklı isimler konmaya başlanmıştır. Türkiyede 4 bin 500e yakın IŞİDe üye var. Bunların 400ü faaldir. Diğerleri uyuyan IŞİDlidir. IŞİDin diğer terör örgütlerinden farkı özellikle aylık alarak çalışmasıdır. Bu aylık bin 500 dolarla 10 bin dolar arası değişen ücrettir dedi.
SİYASETİN YERİNİ ŞİDDET ALDI
Türkiyede siyasetin yerini şiddetin almaya başladığını da söyleyen Türker, yaşanan şiddet olaylarının ve uygulanan baskıların yapılacak olan seçimin adil olmayacağını gösterdiğini iddia etti. Türkiyenin seçime gitmesinin tek sorumlusunun AK Parti olmadığını da ifade eden Türker, CHP 35 gün suya gitti. İçmeden geri döndü. Suyu bile taşıyamadı. Siz 35 gün boyunca ne yaptınız? diye sormak lazım ifadelerini kullandı.
YATAY BÖLÜNME GERÇEKLEŞMİŞ OLACAK
Türker, sözlerine şu şekilde devam etti: Eğer Türkiye önümüzdeki yıl tekrar bir seçime giderse 4 mevcut partiden 1 partinin yine bu çeşitli taktiklerle mezhep partisi haline getirilerek Türkiyede yatay bölünme gerçekleşmiş olacaktır. Yatay bölünme Türkiyede insanların etnik, soy, ırk ya da mezhep bağlamında ayrışmasıdır. Bu da insanların birlikte olma şanslarını yitirmelerine sebep olur. Cumhurbaşkanın gergin politikaları bu işi çok daha hızlı bir şekilde ayrıştırmaya götürüyor. Türkiyede bu seçimde herkesin milletin birliğini ve Türkiyenin bütünlüğünü esas alarak karar vermesi gerektiğini düşünüyorum.
4 PARTİ VURGUSU
Parlamento da koalisyon kültürünün yerleşmesine olanak sağlayacak 5. partinin varlığına ihtiyaç olduğunu da iddia eden Türker, bu 5. partinin bu seçimde ortaya çıkabileceğini söyledi. Türker, Filiz veren fidan olarak tanıtabilir. Türkiyede bu yapılanma sağlanmaz ise şu anda kamuoyunda 4 parti dayatması devam ederse halkımız bıkkın, edilgen ve verilen gözdağları sonunda siyasi katılımdan vazgeçer hale gelecektir. 7 Hazirandan bu yana 700ü aşkın bu yana polis, er, subay ve vatandaşlarımız hayatını kaybetmiş bunun dışında yaralanmıştır. Bu durum bizlere 12 Eylül öncesini hatırlatıyor. Yaşanan bu olaylar tehlikeli bir yöneliştir. Bu Türkiyede ilerde arzu edilmeyen durumlarla karşı karşıya kalmamıza da neden oluyor. Seçim mücadelesinde yer verilmeyen partilerden seçim boyunca halkımızın arasından seçim yaparak yönelmesidir. Biz DSP olarak parlamentodaki 5. parti olmaya hazırız diye konuştu.
Haber Merkezi