Sayfa Yükleniyor...
1 Kasım erken seçimlerine kısa bir süre kala başkent Ankarada yaşanan Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısı sonrası ilan edilen 3 günlük yas dolayısıyla AK Parti, CHP ve MHP seçim mitinglerini iptal ettirdiği için vatandaşın seçim heyecanı yerini korku, kızgınlık ve gerilime bıraktı
CENGİZ ALDEMİR/ANKARA
Birlik, beraberlik mesajları ile seçim alanlarının nabzını tutan ve insan hakları konusunda yaptığı çalışmalar ile ön planda olan CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, seçim çalışmaları çerçevesinde gözlem ve düşüncelerini gazetemizle paylaştı.
Milli iradeyi ağızlarından düşürmeyenlerin milli iradeyi tanımadıklarının altını çizen CHP'li Zeynep Altıok Akatlı, "Biz tabi alana yeterince anlayabilmek adına bizim için önemli bir gösterge olan mitinglerimizin nerede ise tamamını iptal ettik. Ankara'da ki korkunç katliam yaşanmadan önce böyle bir şey yoktu. Genel itibarı ile tüm vatandaşlarda sezinlediğimiz, "biz sandığa gittik ama niçin böyle sandığa tekrar gidiyoruz" tepkisi ile karşılaşıyoruz. Biz yine yurttaşlarımıza bu anlamda yine mutlaka sandığa gitmelerini, görevlerini yapmalarını söylüyoruz. Neden devamlı milli irade diye bahsedenlerin sandıktan çıkan milli iradeyi tanımamışlardır. Seçim sonuçlarından memnun olmadıkları ve kaos ortamı yaratarak tekrar iktidara gelmek istediklerini anlatıyoruz. Bizim anlatmamıza gerek kalmaksızın yurttaşlarımız bunu gayet net bir şekilde görüyorlar ve "biz zaten sandıkta bu mesajı da verdik" diyorlar. Bunu biz alan çalışmalarımızda çok yoğun bir şekilde görüyoruz. Ayrıca vatandaşlar ekonomik yönden de sıkıntılarını dile getirirken önceliklerinin ülke güvenliğini olduğunu ve bu konuda yaşananların bir skandal olduğunu söylüyorlar" diye konuştu.
ÜLKENİN TÜM SORUNLARINI KARŞILAYAN BİR BEYANNAME
Partisinin seçim beyannamesinin ülke sorunlarını karşılayan bir beyanname olduğunu belirten Zeynep Altıok Akatlı, "CHP'nin seçim beyannamesinde samimi olarak söylüyorum eksik olduğunu söyleyeceğim bir şey yok. Hassasiyetle çalışma yaptığım insan hakları ve kültür ve sanat konusunda değişkenlik gösteren bir ülkede bunları tek başına sırtlanıp taşıyan bir parti olarak bu konularda da sanatçılara danışarak yaptık. Ülke sorunlarının ve vatandaşların sorunlarının çözülmesi çerçevesinde her konunun uzmanları ile bir araya gelerek bu beyanname hazırlandı. Ülkenin yangın yerine döndüğü eğitim, sağlık problemleri, adaletin işlevsizliği, gerçek bir demokrasinin olmayışı, hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı ülkemizin tüm sorunlarını dile getiren ve çözüm önerilerini de içeren bir beyannamemiz var. Ülkenin tüm sorunlarını karşılayan bir beyannamedir. Vatandaş bize daha çok proje odaklı sorular soruyorlardı. Ama 7 Hazirandan 1 Kasıma giden bu süreçte vatandaş ta böyle bir yaklaşımla değil bir tepkisellik ile yaklaşıyor. Yurttaşlarımız patlamadan sonra emekliye maaş zammı sorusunu ağzına almıyor. Gerçi sormasalar da daha önce beyan ettiğimiz gibi AKP iktidarı bizden kopya alarak ortaya bizim beyannamemizi vadediyorlar. Bu da iktidarın kaynak konusunda yaptığı yanlışın bir itirafı olarak ortada var olan bir gerçektir" şeklinde değerlendirdi.
CHP ÖNEMLİ ÖLÇÜDE OYUNU ARTIRACAK
1 Kasım seçimlerinde oylarını artıran tek partinin CHP olacağını kaydeden Altıok Akatlı, Seçimlerde oy oranı tahmini yapmaktan ifade etmekten oldukça kaçınıyorum. Son yaşadığımız 'Ankara katliamı' birçok şeyi değiştirecektir. Bizler böylesi durumlarda seçmenin sandığa giderek gereğini yayacağını düşünüyor ve çıkacak sonucun önemli bir gösterge olacağını da ifade etmek isterim. CHP'nin önemli bir şekilde oy oranını artıracaktır. Barışı, demokrasinin güvencesi olan partimizin kazanacağı aşikardır ve tüm kaosu yaratan 7 Hazirandan bu yana yıkıcı etkiler yaratan AKP iktidarı ve bakanların açıklamaları yani kısaca bütün bunlar son derece rahatsız edici ve kabul edilemez olduğu için oy kaybına uğrayacaktır. CHP'ye koalisyon kurma hakkını vermeyen bir cumhurbaşkanı, taşın altına elini koymayan bir MHP, nefret söylemine devam eden bir AKP. Hepsini üst üste koyduğumuzda bu unsurlar 1 Kasım seçimlerinde yoğun bir oy kaybı yaşayacaklardır diye bilirim" dedi.
SORUNLARIN ETKİLİ VE KALICI ÇÖZÜMÜ İÇİN
7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrası ülkenin geleceği için taşın altına elini koyan tek partinin CHP olduğunu ve bir olası koalisyon durumu söz konusu olduğunda ise bu sürenin 4 yıllık olması gerektiğine vurgu yapan Zeynep Altıok Akatlı, "Görüşlere açık olan, kendi ilkelerini belirlemiş ve bu ilkelerden ödün vermeyen parti CHP'dir. Ülkemizin kaos ortamından çıkabilmesi ve kalıcı bir çözüm önerisi getiren tek parti CHP'dir. Bütün müzakerelerde olağanüstü çaba gösteren, kayıt altına alan ve vatandaşları ile açık açık paylaşan tek parti CHP'dir. İki ay önceki seçimdeki tutumumuzu değiştirmeden üstelik üzerine daha yapıcı, barışçıl, özgürlükçü ve demokrasinin temel güvencesi CHP olmuştur. Önce parti değil önce Türkiye diyen ve tüm sorumlulukların bilincinde görevini yerine getiren bir parti olduğumuz için biz devreye girdik. Biz iktidar olacağız diyebilirim. Koalisyon olur mu şimdiden söylemek doğru değil ama mevcut koşullar önümüze getirildi takdirde kiminle ne şekilde olacaksa bunu ön görmek mümkün değil. Eğer koalisyon gündeme gelirse o zamanki koşullara göre bir değerlendirme yapmaktır. Sorunları çözmek için etkisi ve kalıcı olan makul süresi 4 yıllık bir koalisyon için görüşmeler olur diyebiliriz" sözleri ile değerlendirdi.
ÖNCE TÜRKİYE
Kılıçdaroğlu-Davutoğlu görüşmesi konusuna da değinen CHP'li Altıok Akatlı, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun sağduyulu ve dinleyen bir başkan olduğuna vurgu yaparak, "Sayın genel başkanımız Kılıçdaroğlu, parti sorumluluğu ve ülke sorumluluğu bilincinde davranmış ve bütün görüşmelere açık olduğumuz mesajını vermiştir. Önce Türkiye, vatandaş diyen Sayın Kılıçdaroğlu bu sorumluluğun bilincinde davranmış ve davranmaya devam etmektedir" dedi.
BİRİLERİ 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARINDAN SONRA DERSİNİ ALACAK
Vatandaşın barış özlemini, yaşanan bu kaos ortamından duyduğu kaygıyı ve buradan nasıl çıkılacağını, değişebileceğini, neden olmadığı konusunda sorular ve tepkilerle karşılaştığını da sözlerine ekleyen CHP'li Altıok Akatlı, "İki seçim arasında böyle bir fark olduğunu gözlemlediğimi söyleyebilirim. Bu fark da bize 1 Kasım seçimlerinde diktatörün daha da hoşnut olmayacağı bir sonuçla önümüze düşeceğinin şimdiden habercisidir diyebilirim. Halk tepkisini bir kez daha sandıkta ortaya koyacak ve birileri 1 Kasım seçim sonuçlarından sonra dersini alacaktır" diye konuştu.
Haber Merkezi