Sayfa Yükleniyor...
-
Gediz Deltası’nın kuş türleri açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu ve bu kapsamda titizlikle çalışma yürüttüklerini vurgulayan Celal Murat Aslanapa, şunları kaydetti: “Sayımlar koordinemizde su kuşu tanımlama konusunda uzman olan kuş gözlem toplulukları ve gönüllü sayım ekipleri tarafından yapılmakta, sonuçları ülke genelinde toplanmaktadır. Sayım sonuçları dünya ölçeğinde Uluslararası Sulak Alanlar Kurumu ve Dünya Kuşları Koruma Kurumu ile paylaşılmaktadır. Her sayım ekibinde uzman kuş gözlemcisi ve ona yardımcı yazıcı ile gözlemci bulunmaktadır. Her sayım ekibinin, sabahtan başlayarak akşama kadar bitirmek zorunda olduğu sayım noktaları vardır. Her sayım noktasına gelindiğinde teleskop ve dürbünle görüş alanındaki tüm su kuşları tek tek veya gruplar halinde sayılır ve bir sonraki noktaya hareket edilir. Kuşlar, grupların yoğunluğuna ve grup içerisindeki tür çeşitliliğine göre tek tek sayılabilir. Amaç alandaki sayımları detaylı ama en hızlı şekilde bitirmek.” AA/İZMİR
TAMAMLANMAK ZORUNDA İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlu Mühendisi Celal Murat Aslanapa, kışlayan su kuşları türleri hakkında popülasyon büyüklüğü ve değişimi ile alanlarının tehdit unsurlarını belirlemek, elde edilen bilgilerin paylaşılarak alanları ve türleri korumak amacıyla Kış Ortası Su Kuşu sayımlarının yapıldığını aktardı. Her yıl 15 Ocak-15 Şubat’ta Avrupa ülkeleriyle aynı zamanda yapılan bu çalışmanın, biyoçeşitliliğin izlenmesi için önemli bir araç olarak tüm dünyada kabul gördüğünü ifade eden Aslanapa, Türkiye’de ilk su kuşu sayımlarının 1967 yılında gerçekleştirildiğini, 2004’ten sonra ise her yıl yapılmaya başlandığını anlattı.
Her yıl birçok ülkede gerçekleştirilen 2020 yılı Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS) kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Şu Müdürlüğü koordinasyonunda sivil toplum kuruluşu üyeleri ve gönüllü kuş gözlemcilerinin de katılımıyla Gediz Deltası’nda da çalışma yapıldı. Belirlenen noktalarda teleskop ve dürbünle görüş alanlardaki kuşları tek tek veya gruplar halinde sayan uzmanlar, buradaki değerlendirmelerin ardından bir sonraki noktaya hareket ediyor. Ekipler, bölgede nadir olarak rastlanılan türlerden Hazar martısını tek birey olarak gözlemledi. Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasındaki 24 sulak alanda yürütülen ve 1 ay sürecek kış ortası su kuşu sayımında tespit edilecek kuş sayıları daha sonra ilgililerle paylaşılacak.
Gediz Nehri’nin on binlerce yılda taşıdığı alüvyonların İzmir Körfezi’nde birikmesiyle oluşan Gediz Deltası, 40 bin hektarlık yüzölçümü ile Doğu Akdeniz’in en büyük deltalarından biri olma özelliğini taşıyor. Ramsar Alanı, Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Doğal Sit Alanları Koruma statülerini taşıyan ve UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi için başvuru yapılan Gediz Deltası, halen yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de allı turna olarak da bilinen flamingoların iki üreme sahasından biri olan bölge, her mevsim çok sayıda su kuşuna yuva oluyor.
Gediz Deltası’nın kuş türleri açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu ve bu kapsamda titizlikle çalışma yürüttüklerini vurgulayan Celal Murat Aslanapa, şunları kaydetti: “Sayımlar koordinemizde su kuşu tanımlama konusunda uzman olan kuş gözlem toplulukları ve gönüllü sayım ekipleri tarafından yapılmakta, sonuçları ülke genelinde toplanmaktadır. Sayım sonuçları dünya ölçeğinde Uluslararası Sulak Alanlar Kurumu ve Dünya Kuşları Koruma Kurumu ile paylaşılmaktadır. Her sayım ekibinde uzman kuş gözlemcisi ve ona yardımcı yazıcı ile gözlemci bulunmaktadır. Her sayım ekibinin, sabahtan başlayarak akşama kadar bitirmek zorunda olduğu sayım noktaları vardır. Her sayım noktasına gelindiğinde teleskop ve dürbünle görüş alanındaki tüm su kuşları tek tek veya gruplar halinde sayılır ve bir sonraki noktaya hareket edilir. Kuşlar, grupların yoğunluğuna ve grup içerisindeki tür çeşitliliğine göre tek tek sayılabilir. Amaç alandaki sayımları detaylı ama en hızlı şekilde bitirmek.” AA/İZMİR
TAMAMLANMAK ZORUNDA İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlu Mühendisi Celal Murat Aslanapa, kışlayan su kuşları türleri hakkında popülasyon büyüklüğü ve değişimi ile alanlarının tehdit unsurlarını belirlemek, elde edilen bilgilerin paylaşılarak alanları ve türleri korumak amacıyla Kış Ortası Su Kuşu sayımlarının yapıldığını aktardı. Her yıl 15 Ocak-15 Şubat’ta Avrupa ülkeleriyle aynı zamanda yapılan bu çalışmanın, biyoçeşitliliğin izlenmesi için önemli bir araç olarak tüm dünyada kabul gördüğünü ifade eden Aslanapa, Türkiye’de ilk su kuşu sayımlarının 1967 yılında gerçekleştirildiğini, 2004’ten sonra ise her yıl yapılmaya başlandığını anlattı.
Her yıl birçok ülkede gerçekleştirilen 2020 yılı Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS) kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Şu Müdürlüğü koordinasyonunda sivil toplum kuruluşu üyeleri ve gönüllü kuş gözlemcilerinin de katılımıyla Gediz Deltası’nda da çalışma yapıldı. Belirlenen noktalarda teleskop ve dürbünle görüş alanlardaki kuşları tek tek veya gruplar halinde sayan uzmanlar, buradaki değerlendirmelerin ardından bir sonraki noktaya hareket ediyor. Ekipler, bölgede nadir olarak rastlanılan türlerden Hazar martısını tek birey olarak gözlemledi. Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasındaki 24 sulak alanda yürütülen ve 1 ay sürecek kış ortası su kuşu sayımında tespit edilecek kuş sayıları daha sonra ilgililerle paylaşılacak.
Gediz Nehri’nin on binlerce yılda taşıdığı alüvyonların İzmir Körfezi’nde birikmesiyle oluşan Gediz Deltası, 40 bin hektarlık yüzölçümü ile Doğu Akdeniz’in en büyük deltalarından biri olma özelliğini taşıyor. Ramsar Alanı, Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Doğal Sit Alanları Koruma statülerini taşıyan ve UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi için başvuru yapılan Gediz Deltası, halen yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de allı turna olarak da bilinen flamingoların iki üreme sahasından biri olan bölge, her mevsim çok sayıda su kuşuna yuva oluyor.