- Genel
- 07.05.2025 11:29
Egeli bilim insanlarının yürüttüğü araştırmalar sonucunda, yöresel olarak 'Kaldırık Otu' olarak bilinen bitkinin protein kaynağı olarak değerlendirilebileceği belirlendi. Bu bulgu, bölgede tarımsal çeşitliliği artırarak ekonomiye katkı sağlama potansiyeli taşıyor. Ege'nin zengin bitki örtüsünden biri olan 'Kaldırık Otu'nun gizli protein zenginliği, gelecekte yerel tarımın ve gıda endüstrisinin önemli bir unsuru haline gelebilir. Peki kaldırık otu nedir? İşte Kaldırık Otu faydaları…
Baharın gelmesiyle birlikte doğanın yeniden canlanmasıyla birlikte sofralarımıza yeni bir lezzet daha ekleniyor. Bu lezzetin adı Kaldırık Otu. Kaldırık Otu,sağlık dolu ve lezzetli bir seçenek olarak sofralarımızı süslemeye başlıyor. Doğanın bu hediyesi, sadece gözümüzü ve gönlümüzü açmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık dolu özellikleriyle de dikkat çekiyor. Kaldırık Otu'nun faydalarını keşfetmek için artık daha fazla beklemeye gerek yok. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından keşfedilen Kaldırık Otu nedir? İşte Kaldırık Otu faydaları...
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Karakaya liderliğinde yürütülen "Trachystemon Orientalis’in Sürdürülebilir Beslenme Açısından Protein Kaynağı Olarak Değerlendirilmesi" başlıklı proje, TÜBİTAK-ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje, halk arasında "Kaldırık Otu" olarak bilinen bitkinin potansiyel protein kaynağı olarak değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmasını hedefliyor. Bu proje ile birlikte, yerel bitkilerin sürdürülebilir beslenme açısından önemi ve ekonomik değeri daha da ön plana çıkacak.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak kaldırık otu projesi ile ilgili olarak, "Dünyanın içinde bulunduğu iklim krizi ile birlikte gıda kaynakları da hızla tükenmekte. Bu bakımdan yeni besin kaynaklarının ekonomiye kazandırılması son derece önem arz ediyor. Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Sibel Karakaya’nın yürüttüğü proje ile Kaldırık Otu bitkisinin bitkisel protein alternatifi olma kapasitesi araştırılarak gıda sanayinde kullanımının önü açılacak. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Sibel Karakaya, sağlıksız ve yetersiz beslenmenin dünyadaki hastalık yükünün önemli bir nedeni olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Artan nüfusun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, açlığın ve yetersiz beslenmenin ortadan kaldırılması, çevresel etkisi düşük beslenme sistemlerinin ve sağlıklı toplumların oluşturulmasının önündeki engeller gelecek yüzyılın en kritik sorunları arasında yer almaktadır. Bugün, sağlıksız ve yetersiz beslenme, küresel hastalık yüküne sebep veren ilk on risk faktörü arasındadır. Özellikle kaloriden zengin, besin öğelerince fakir beslenme tarzı bu durumun en önemli tetikleyicilerindendir. Nüfus artışı, yetersiz beslenme ve buna bağlı hastalıklar, yaşam tarzı değişiklikleri, yoksulluk ve gıda güvenliği riski de gıda sistemlerinin ve beslenme kalıplarının çevre ve sağlık açısından yeniden tanımlanması gerekliliğine yol açmıştır. Yetersiz beslenme ve buna bağlı hastalıkların önlenmesi ve sağlıklı toplumların oluşması, sürdürülebilir beslenme ve sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulması ile mümkün olacaktır."
Prof. Dr. Karakaya, Avrupa Birliği projeleri çerçevesinde sürdürülebilir beslenmenin değer kazandığını belirterek şunları ifade etti: “Son yıllarda Avrupa Birliği (AB) projeleri kapsamında özellikle Akdeniz Bölgesi’nde kendiliğinden yetişen otlara değer kazandırılması ve bunların sürdürülebilir beslenmede yer almasının sağlanmasına yönelik çağrılara yer verilmiştir. Ufuk Avrupa kapsamında yer alan Gıda 2030, sürdürülebilir, sağlıklı ve kapsayıcı gıda sistemlerine geçişi destekleyen AB'nin araştırma ve yenilik politikasıdır ve 4 tematik önceliğe ortak faydalar sağlayabilecek araştırma ve inovasyonu desteklemektedir. Bunlar; ‘Sürdürülebilir Beslenme ve Sağlıklı Diyet’, ‘Sağlıklı Gezegeni Destekleyen Gıda Sistemleri’, ‘Döngüsellik ve Kaynak Verimliliği’ ve ‘İnovasyon ve Toplumları Güçlendirmek’ olarak belirlenmiştir. Döngüsellik ve kaynak verimliliğinin amaçlarından biri kısa tedarik zincirlerine talebi karşılayacak daha fazla yerel gıda sağlanmasıdır. Önerilen bu projede materyal olarak kullanmayı hedeflediğimiz kaldırık otunun özellikle ‘Gıda 2030’ hedefleriyle örtüşen iki bakış açısıyla değerlendirilmesi öngörülmektedir. Bunlardan biri sürdürülebilirlik kapsamında protein ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla yüzde 14-21 civarında protein içerdiği bilinen kaldırık otunun bu proteininden faydalanmak, diğeri ise bölgesel-yöresel olarak yetişen ve çeşitli besin öğelerinin yanı sıra çeşitli biyoaktif bileşikleri içerdiği de bilinen kaldırık otunun gıda endüstrisinin kullanımına sunmaktır.”
Egeli bilim insanları tarafından keşfedilen ve geliştirilen proje kapsamında Kaldırık Otu'nun özellikleri merak edilmekte. Konuyla ilgili Prof. Dr. Karakaya, kaldırık otunun özelliklerini ve kullanım alanlarını detaylı bir şekilde anlatarak şunları belirtti:
"Çalışmada kullanılacak kaldırık otu; yaprakları sert tüylü, çiçekleri mavi renkli olan genellikle nem oranı yüksek, gölge yerlerde, kayın ormanlarında ağaçların altı, akarsu kenarlarında yetişen bir bitkidir. Ülkemizde genelde Karadeniz Bölgesi ve çevresinde yetişir ve Nisan-Haziran ayları arasında hasat edilir. Tanen, uçucu yağ, nitrat tuzları, müsilaj, saponin ve β-sitosterol içerdiği bilinmektedir. Halk arasında en çok idrar söktürücü, kan temizleyici, rahatlatıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve ateş düşürücü etkileriyle bilinmektedir. Çiçekleri, tomurcukları ve yapraklı gövdeleri sebze olarak tüketilmektedir. Yumurtalı kavurması, haşlanmış kaldırık otu ve turşu olarak tüketimi mevcuttur. Ülkemizde halk arasında kaldırık, balıkotu, hodan, ıspıt, acı hodan, doğu hodanı adlarıyla bilinmektedir."
Proje ile ilgili Prof. Dr. Karakaya şu ifadeleri kullandı:
"Kaldırık otunun geleceğin en önemli ihtiyaçlarından biri olan sürdürülebilir protein kaynağı potansiyeli taşıyıp taşımadığını tespit edeceğiz. Bütüncül bir yaklaşım olan proteomik analizle protein yapısını aydınlatarak gıda işleme sırasında proteinlerde meydana gelen en önemli reaksiyonlardan biri olan ileri glikasyon reaksiyonundaki davranışını belirleyeceğiz. İn vitro gastrointestinal sindirim sırasında ileri glikasyon ürünleri oluşumunu değerlendirerek, bu kaynağın gıdalarda kullanımının uygun olup olmadığını ortaya koyacağız. Böylece bitkiden katma değer yaratarak bölgesel ekonomiye katkı sağlayacak, döngüsellik ve kaynak verimliliği açısından önemli bilgiler üreteceğiz. Çalışmamız, sürdürülebilir beslenmeye katkıda bulunacak potansiyelde ürün elde edilmesini sağlayarak bu alandaki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olacak. Bu çalışmada elde edilecek olan protein izolatı, gıda endüstrisinde pek çok alanda değerlendirilebilecek. Hazır çorbalar, proteince zenginleştirilen sporcu ürünleri, medikal beslenmede kullanılan öğün yerine geçen içecekler, kurabiye, kraker vb. atıştırmalık ürünler bunlar arasında sayılabilir. Bu anlamda proje çıktıları yerel ve sürdürülebilir bir kaynaktan elde edilen protein konsantresinin katma değer yaratabileceği pek çok farklı alanda değerlendirilmek üzere kullanılabilecek. Kaldırık otu ile ilgili aydınlatılmamış olan birçok verinin çalışma sonucunda belirlenmesi ile literatürde bulunan boşluklar doldurulup literatüre de katkı sağlanmış olacak."
Kaldırık Otu, adını da ait olduğu aileden alıyor anlaşılacağı gibi. Halk arasında odan, otan, ıspıt, zılbıt, tamara, kaldırık ve hatta hotan gibi farklı isimlerle anılabiliyor. Mavi, beyaz zaman zamansa pembe çiçekleriyle karşımıza çıkabilen bu bitkinin hem tohumundan hem de gövdesinden bol bol yararlanılıyor.
Dünya üzerinde Suriye dışında Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Anadolu'da da bol bol yetiştiriliyor. Doğu Anadolu'dan tutun da Karadeniz ve Marmara Bölgesi'ne dek birçok farklı bölgede yetişebildiğinden, ismi de yöreden yöreye çokça farklılık gösteriyor. Nisan ayından ekim ayına kadar uzunca bir süre bulunabiliyor.
İçinde bolca kalsiyum barındırdığından kemik sağlığını olumlu yönde etkiliyor. Yine içinde bolca potasyum bulunduğundan kalp ve damar sağlığını koruyor. İçindeki potasyum sayesinde tansiyonun da normal seviyelerde seyretmesine yardımcı oluyor. İdrar söktürücü özelliği bulunduğundan vücutta oluşan ödemle baş etmede önemli yardımları dokunuyor. Balgamdan kolayca kurtulmaya destek olarak balgam nedeniyle oluşan öksürüklerin de kesilmesini sağlıyor. Boğaz üzerinde balgam sökmek dışında da etkileri olan hodan otu, boğaz ağrılarına iyi geliyor. Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan iltihaplanmaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı oluyor. Sinir sisteminin düzenli çalışmasına destek vererek sinir ve strese bağlı uykusuzluk, depresyon gibi sorunlara çözüm oluyor. Tohumundan elde edilen yağ, sivilce lekelerinden tutun da çatlaklara ve selülitlere kadar birçok cilt sorununda kullanılıyor.