Balon balıklarının rota değiştirme iddiası asılsız

Su ürünleri uzmanları, zehirli balon balıklarının rota değiştirerek İstanbul ve İzmir sularına yönelme iddialarının gündeme gelmesine ilişkin söylemlerin asılsız olduğunu ifade etti


  • Oluşturulma Tarihi : 11.01.2024 08:52
  • Güncelleme Tarihi : 11.01.2024 05:52
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Balon balıklarının rota değiştirme iddiası asılsız

YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER

Derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları zehir ile insanlar ve avcı hayvanlar için öldürücü özellik taşıyan balon balıklarının, anavatanının Kızıldeniz olduğu bilinmekte. Kendini tehlikede gördüğü an şişen bu türe bu yüzden balon balığı (Lagocephalus Sceleratus) deniliyor. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sencer Akalın ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, geçtiğimiz günlerde iddia edilen Kızıldeniz’den Akdeniz’e yerleşen balon balıklarının rota değiştirerek İzmir ve İstanbul’a yöneldiğine dair, söylemlerinin asılsız olduğunu belirtti. Dr. Öğretim Üyesi Irmak, “2006 yılından günümüze kadar geçen sürede bu türün Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki yayılışını Adalar denizinde (Ege Denizi’nde) görememekteyiz. Balon balığı popülasyonlarının artış gösterdiği 2006 yılından sadece 1 yıl sonra 2007’de İzmir Körfezi’nde de yakalanan bu türün günümüze kadar geçen sürede bölgede bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda görülmesi ciddi bir sıcaklık bariyerinin olduğu göstermektedir” dedi. Dr. Öğretim Üyesi Sencer Akalın da balon balıklarının nadiren de olsa sularımızda görüldüğünü fakat rota değiştirip yöneliminin söz konusu olmadığının altını çizdi.

KİŞİ BALIĞI YEDİĞİNDE ZEHİRLENİYOR

Sularımızda şu an için yoğun bir şekilde görülmediğini ifade eden Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Akalın, “Hatay İskenderun’da balon balığından zehirlenen bir aile vardı. O balık türü Akdeniz tarafında görülen bir cins. İzmir Körfezi’nde o zehirli tür, 2006 yılında çıkarılmıştı. Şu anda da tek tük de olsa var ama sularımıza yönelme durumu söz konusu değil.  Balon balıkları, Pasifik Hint Okyanusu’nda görüldüğü gibi Japonlarda da balon balıklarının eti oldukça değerli. Japonya’da da çok sayıda balon balığı türü olduğu için bazı türlerinde zehir var. Balon balıklarındaki zehir, kişi o balığı yediğinde de etkisini gösteriyor. Bu balıklar bizim sularımızda denk geldiği zaman yememek lazım çünkü riskli. Vatandaşlarda bu balık türünü eğer bilmiyorlarsa oltaları ile tuttukları an ellememelerini öneririm” açıklamalarında bulundu.

ABARTILI İFADELER KULLANILIYOR

Balon balıkları yuttukları su ile şişmeleri sonucu diğer balıklardan kolaylıkla ayırt edilebildiğini ve bu özellikleri onları düşmanlarına karşı koruduğunu söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, “Ülkemiz denizlerinde 7 tür ile temsil edilirler. Bunların ikisi Atlantik kökenli olup Süveyş kanalı açılmadan önce de denizlerimizde mevcut idi. 5 türü ise Süveyş kanalı yolu ile Kızıldeniz’den Akdeniz’e dahil olmuşlardır. Günümüzde popülasyon miktarı ülkemiz Akdeniz kıyılarında ciddi boyutlara ulaşmış olup zaman zaman gazete manşetlerinde yerini almaktadır. Olumsuz yönleriyle ön plana çıkarılan ve istenmeyen bu türler ile ilgili abartılı birtakım ifadeler göze çarpmaktadır. Özellikle 2006 yılı ile denizlerimizdeki popülasyonlarında patlamalar görülmüş ve buna bağlı bazı toplumsal ve ekolojik sorunları da beraberinde getirmiştir.  Bu sorunların kaynağı olarak balon balıkları görülse de temel problem; aşırı avcılık, kirlilik ve habitat bozulmaları gibi bizlerin neden olduğu ekolojik sebeplerdir. Balon balıklarındaki temel artışın kaynağı küresel ısınma ve deniz suyundaki artış olarak gösterilmektedir. Oysaki 2006 yılından günümüze kadar geçen sürede bu türün Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki yayılışını Adalar denizi (Ege Denizi’nde) görememekteyiz. Balon balığı popülasyonlarının artış gösterdiği 2006 yılından sadece 1 yıl sonra 2007’de İzmir Körfezi’nde de yakalanan bu türün günümüze kadar geçen sürede bölgede bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda görülmesi ciddi bir sıcaklık bariyerinin olduğu göstermektedir. Bahsi geçen sıcaklık artışının bu türlerin kuzeye doğru yayılışında bir etkisinin olmadığını açıkça göstermektedir” dedi.

TEMEL SORUN KİRLİLİK

Dr. Öğretim Üyesi Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Balon balıkları ve diğer egzotik deniz balıklarının artışındaki temel sorunun balık popülasyonları üzerindeki ‘aşırı av baskısı ve kirlilik’ temelli insan kaynaklı olduğu apaçık ortadadır. Ekosistemde boşluklar hemen doldurulur dolayısı ile azalan yerli balık popülasyonlarının yerini bu fırsatçı ve işgalci türler almaktadır. Rekabet ortamı azalan bölgede sıcak seven bu işgalci türler için en önemli şart olan sıcaklık, Akdeniz’de optimum koşulları sağlamaktadır.  Buna karşın küresel ısınma bahane edilerek, deniz yüzey suyundaki sıcaklık artışının balon balıklarının Adalar denizi (Ege Denizi’nde) ne kuzeye doğru yayılımında, nede popülasyonunda bir artışa sebep olduğu görülmemektedir. Deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olduğu yaz ve sonbahar mevsimi Adalar denizi (Ege Denizi’nde) balon balığının görünmesinde veya miktarlarında bir artışa neden olmamaktadır. Dolayısı ile söylendiği gibi sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde seyrettiği ve balon balıklarının yayılım alanlarını İzmir ve İstanbul’a kadar artırdığı veya artıracağı yönündeki söylemler gerçeklerden uzaklaşmamıza ve soruna çözüm olacak fikir ve düşüncelerden uzaklaşmamıza neden olmaktadır.  Bölge sürekli gözlemimiz altındadır. En son aralık ayı içinde Alaçatı açıklarında olta ile 1 adet yakaladık. Balon balıkları İzmir’in güney sahillerinde her yıl tek tük de olsa yakalanmakta ancak hiçbir zaman için Akdeniz ve Güney Ege’deki boyutlara ulaşmamaktadır. Dolayısı ile Marmara gibi soğuk ve serin bölgelere de çıkıp yayılması söz konusu değildir.”

EN SON Kİ ZEHİRLENME HATAY’DA

Üreme döneminde yumurtalarındaki zehir miktarının arttığını ve sularımızda en büyük tür olan “kurbağa balığı, benekli balon balığı” ismi ile bilindiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Irmak, “Büyük boylu olması kılçıksız eti dolayısı ile tüketilmeleri sonucu zehirlenmelerin büyük çoğunluğuna bu tür sebep olmaktadır. Ülkemizde balon balığına bağlı zehirlenmeler önceleri kedi köpek zehirlenmeleri şeklinde görülürken, daha sonraları yerini insan zehirlenmelerine bırakmış 2012 yılı ile birlikte ilk ölümlü vaka yaşanmıştır. En son zehirlenme vakası yakın zamanda Hatay’da benekli balon balığın tüketilmesi sonucu görüldü” diye konuştu. 

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ