Diyanet Cuma Hutbesi 25 Temmuz 2025: Gazze, insanlığın onur sınavı

25 Temmuz 2025 tarihli Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “Gazze: İnsanlığın Onur Sınavı” başlığıyla hazırlandı. Bugünkü hutbede, Gazze'deki insanlık dramı ve yaşanan zorluklar üzerinde duruldu. İşte detaylar…

  • Oluşturulma Tarihi : 25.07.2025 12:29
  • Güncelleme Tarihi : 25.07.2025 12:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Diyanet Cuma Hutbesi 25 Temmuz 2025: Gazze, insanlığın onur sınavı haberinin görseli

25 Temmuz tarihli Cuma hutbesinde; bu kutsal Cuma gününde, birlik, dayanışma ve insanlık değerlerinin önemi bir kez daha hatırlatılırken, zulme karşı durmanın ve mazlumlara destek olmanın gerekliliği üzerinde duruluyor. Diyanet'in bu anlamlı hutbesi, Gazze'deki vatandaşlar için dua ve bilinçlenme çağrısı niteliğinde olup, toplumun her kesimini insanlık onurunu korumaya davet ediyor. Cuma namazında okunacak bu hutbe, Gazze'deki acıları paylaşmanın ve yardım elini uzatmanın önemine işaret ederek, hem bireysel hem toplumsal sorumluluğumuzu güçlendirmeyi amaçlıyor.

GAZZE’YE VURGU

25 Temmuz 2025 tarihli Cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığı, “Gazze: İnsanlığın Onur Sınavı” başlıklı derin anlamlı bir mesaj paylaşıyor. Bugünkü hutbe, Gazze’de devam eden insani kriz ve yaşanan zulümlere dikkat çekerek, bu durumun sadece bölgesel değil, tüm insanlık için büyük bir onur sınavı olduğunu vurguluyor. Müminlere birlik ve kardeşlik duygusunu pekiştirmeleri, mazlumların yanında durmaları ve adalet için seslerini yükseltmeleri çağrısı yapılıyor. Bu mübarek Cuma gününde, hutbe insanlığın ortak vicdanına sesleniyor; dayanışma ve merhametin önemini hatırlatırken, zulme karşı durmanın, barış ve hakkaniyetin tesis edilmesinin gerekliliğine dikkat çekiyor. Diyanet’in hazırladığı bu anlamlı mesaj, Gazze için dua etmek, bilinçlenmek ve sorumluluk almak adına bir rehber niteliğinde olup, toplumun tüm fertlerini empati ve adalet için harekete geçmeye davet ediyor. İşte 25 Temmuz 2025 tarihine ait Cuma Hutbesi…

25 TEMMUZ 2025 CUMA HUTBESİ

Gazze: İnsanlığın onur sınavı

Muhterem Müslümanlar!
Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de hikmet ve ibret dolu birçok kıssa yer almaktadır. Bunlardan biri de ashâbü’l-uhdûd’dur. Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede bu zalim topluluk şöyle anlatılmaktadır:
“Kahrolsun alev alev yanan ateş çukurlarını hazırlayan ashâbü’l-uhdûd! Aziz, hamîd, göklerin ve yerin maliki olan Allah’a inanıyorlar diye müminlere ağır işkenceler uyguladılar. Ama Allah her şeye şahittir. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara işkence edip de sonra tövbe etmeyenler var ya, işte onları yakıcı cehennem azabı beklemektedir.” (Burûc, 85/4-9)
Aziz Müminler!
Bugünün ashâbü’l-uhdûdu siyonist zalimlerdir. Gözü dönmüş bu caniler, Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden insanlık tarihinin en acımasız katliamını gerçekleştirmektedir. Tüm dünyaya meydan okuyarak kardeşlerimizi bir lokma ekmeğe, bir damla suya muhtaç bırakmakta, ölüme terk etmektedirler. Onları ya teslim olmaya ya da vatanlarını terk etmeye zorlamaktadırlar. Ancak unutulmamalıdır ki; zalimler plan kursa da, Allah onların planlarını yerle yeksan edendir. İşgalciler haritalar çizse de takdir yalnızca Allah’a aittir.
Kıymetli Müminler!
Geçmişten günümüze müminler birçok kez zulme maruz kalmıştır. Nice peygamber ve onlara inananlar, zalimler tarafından kuşatılmış, işkence görmüştür. Bugün de Gazze’de bir avuç mümin, siyonist zalimlere ve onları destekleyen bütün şer odaklarına karşı imanla, sabırla ve onurla direnmektedir. Nitekim ayet-i kerime gayet açıktır:
“Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle çok kalabalık topluluklara galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/249)
Tarih şahit ki Kâbiller kaybetmiş, Hâbiller kazanmıştır. Nemrutlar kaybetmiş, İbrahimler kazanmıştır. Firavunlar kaybetmiş, Musalar kazanmıştır. Ebu Cehiller, Ebu Lehebler kaybetmiş, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ve onun ümmeti kazanmıştır. Bugün de inşallah Gazzeli kardeşlerimiz kazanacak, zalimler ve onları destekleyenler mutlaka kaybedecektir.
اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَد۪يدٌۜ
“Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.” (Burûc, 85/12) ayeti gereğince, bu caniler tıpkı Âd, Semûd, Lût ve helak olan diğer kavimler gibi yerle bir olacaklardır. Allah’ın, meleklerin, insanların, canlı-cansız tüm mahlûkatın laneti onların üzerinedir. Rabbimizin vaadi haktır:
قُلْ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ اِلٰى جَهَنَّمَۜ وَبِئْسَ الْمِهَادُ
“Kâfirlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir!” (Âl-i İmrân, 3/12)
Değerli Müminler!
Gazze; bugün sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir imtihan yeridir. Gazze, insanlığın onur sınavıdır. Dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun herkesin bu zulme engel olması, dünyamızı huzur ve barış yurdu haline getirmek için çalışması gerekmektedir. Aksi halde dünyada hiç kimse güvende olamayacaktır. Hutbeme başlarken okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:
“İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 5)
Muhterem Müslümanlar!
Aziz milletimiz tarih boyunca zalimin karşısında, mazlumun yanında durmayı şeref bilmiş; nerede bir mazlum, nerede bir gözyaşı varsa oraya merhametini ve yardımını ulaştırmıştır. Bugün de milletimiz tek yumruk, yekvücut olarak muazzam bir birlik ve beraberlik içinde, başta Gazze olmak üzere yeryüzündeki bütün mazlumların yarasını sarmak için tüm imkânlarını seferber etmektedir.
Dünyada zulüm ve haksızlığın had safhaya çıktığı böyle bir ortamda bize düşen, Cenâb-ı Hakk’ın:
وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ
“Düşmanlarınıza karşı gücünüz yettiği kadar hazırlık yapın, kuvvet hazırlayın.” (Enfâl, 8/60) ayetini şiar edinerek, ilim, bilim, teknoloji, maddi ve manevi her alanda daha da güçlü olmaktır. Birbirimize kenetlenmek, vahdeti kuşanmak, her türlü tefrikadan uzak durmaktır. Bıkmadan usanmadan Rabbimizin:
لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ
“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.” (Zümer, 39/53) emrinden hareketle kardeşlerimize verdiğimiz desteğimizi ve dualarımızı artırmaktır. Ancak sadece dua ve yardım yetmez; zalimin ekonomisini besleyen ürünleri boykot etmek de imanımızın ve insanlığımızın gereğidir. Çünkü alışveriş tercihi sadece ticari değil, vicdani ve ahlaki bir duruştur. Unutmayalım ki yeryüzündeki onurlu ve vicdan sahibi insanlar sayesinde zalimler mutlaka bozguna uğrayacak, inananlar mutlaka galip gelecektir.
Aziz Müminler!
Son yılların en kurak yaz mevsimini yaşıyoruz. Lütfen ormanlık alanlarda ateş yakmayalım; çöp, cam şişe ve benzeri maddeleri ormanlara ve yol kenarlarına atmayalım. Küçük bir ihmal binlerce dönüm ormanı ve birçok canlıyı yok edebilir. Yangınlarla mücadele ederken kahramanlarımız şehit olmaktadır. Bu vesileyle iki gün önce orman yangınlarını söndürmek için canla başla çalışan ve şehadet makamına ulaşan kardeşlerimize Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifa, yakınlarına ve aziz milletimize sabır diliyorum. Yüce Rabbim vatanımızı, milletimizi ve ümmet-i Muhammed’i her türlü bela ve musibetten muhafaza eylesin.