Sayfa Yükleniyor...
Biyolog Çiçek Dilsiz, Sügep Akademi öğrencileri ile birlikte geliştirdikleri ‘Karbon Çiftliği’ projesini anlatarak, bu proje ile toprağın karbonu tutma miktarının nasıl arttırıldığını ve oluşacak sağlıklı besin ortamını aktardı
BURCU YANAR - ÖZEL HABER
Sügep Akademi Çevre ve İklim Değişikliği Eğitim Koordinatörü ve aynı zamanda Biyolog olan Çiçek Dilsiz, geliştirdikleri Karbon Çiftliği projesi ile toprağın karbonu tutma miktarını nasıl arttırdıklarını anlattı. İnsanlığın sanayi devriminden bu yana atmosfere iki bin gigatondan fazla karbondioksit salındığına dikkat çeken Dilsiz, dünyanın başının karbonla ciddi anlamda dertte olduğunu ve çözüm önerilerine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Karbon Çiftliği projesinin de odak noktasının karbon yakalama ve azaltma olduğuna dikkat çeken Dilsiz, “Bu proje tam bir iklim eylemidir. Birleşmiş Milletlerin (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden on üçüncüsü olan iklim eylemi hedefiyle de örtüşmektedir” diyerek karbon çiftliğini anlattı.
KARBON NASIL GERİ ÇAĞIRILIR?
İklim değişikliğinin kötü etkilerini önlemek için dünya çapındaki sıcaklık artışını 1,5 ile 2 derece arasında sabitlemesi ve bu hedefe ulaşırken de karbonu geri çağırmak gerektiğine dikkat çeken Dilsiz, karbonun nasıl toprağa geri çağrılacağını şu sözlerle ifade etti: “Okyanuslar yeryüzünde karalara oranla kapladıkları alan çok daha fazla olduğu için büyük oranda karbon tutucudur ve dünya üzerinde okyanuslardan sonra en büyük karbon tutucu ise topraktır ancak ormanların ekili alanlara dönüşmesinin ve kentleşmenin topraklarımızın karbon deposunu kaybetmesinde büyük payı var. Toprak karbonunu kaybettiğinden, okyanuslar daha fazla karbon depolamak zorunda kaldı ve artan karbondioksit seviyeleri, gelecekte birçok canlının yaşamını tehdit eden bir sorun haline geldi. Bu nedenle toprağın karbonu tutma miktarının yeniden artması gerekiyor. Gezegenimizin kendi dinamikleri içinde doğal bir karbon döngüsü vardır. Sistem eğer müdahale edilmezse bir saat gibi işler ve her şey döngü içinde olması gerektiği gibi olur ama insanoğlunun farklı amaçlarla etkileri bu döngüyü sekteye uğrattığı için sistem olumsuz yönde etkilenmiş durumda. Atmosferde biriken karbon ve insan faaliyetleriyle bilinçsizce sisteme verilmeye devam edilen karbon artık dünyamızı ciddi anlamda tehdit etmeye başlamıştır.”
Bu projeyle birlikte kompostlanmış organik atıkların toprağa geri kazandıracağını ve bitkilerin yakaladığı karbonun toprakta tutulacağını belirten Dilsiz, “Sağlıklı bir besin ortamı yaratılacak, havadan daha fazla karbondioksit tutmak için yeni bitki türleri arasındaki döngüye yardımcı olacak teknikler kullanılarak karbonu geri çağırmaktır. Bu projelerin hedef kitlesi 25 yaş ve altı kişilerdir. Farkındalık ve uygulama eğitimlerinin yetişkinleri eğitirken aynı zamanda genç nesillere de geçmesi beklenmektedir” dedi.
KARBON TİCARETİ YÜKSELİYOR
Çiçek Dilsiz, karbon ticaretinin yükselen bir piyasa olduğuna da dikkat çekerek “Bu yöntem ile birlikte çiftçiler karbonu azalttıkları için uluslararası sertifikasyon kuruluşlarından alacakları karbon sertifikasını gönüllü karbon borsalarında gelire çevirebilirler” uyarısında bulundu.
Karbon çiftliği projelerinin Türkiye’de çok yeni bir kavram olduğunu ancak yurtdışında örnekleri olduğunu da belirterek “Özellikle Hindistan oluşturduğu eylem planlarıyla karbon çiftliklerini hayata geçirmeye başladı. Hatta sulak alanlar gibi karbon çiftliklerini de özel koruma sahalarına dönüştürmek için çalışmalar yaptıklarını biliyoruz” diye konuştu.
“TİTİZLİKLE YAPILMASI GEREKİYOR”
Projenin fikir sahibi 17 yaşındaki lise öğrencisi Özge Karaoğlan ise Sügep Akademi’de ilk olarak sürdürülebilirlik hakkında birçok eğitim verildiğini dile getirerek, projenin nasıl aklına geldiğini anlattı. Karaoğlan, “O sırada annemin bana anlattığı bir şey aklıma geldi. Annemin bir arkadaşı evde kompost (bitkisel atık) yaparak bunu bitkilerinde kullanıyormuş. Meyve kabuklarından da sirke yaparak bu sirkeyle evi temizliyormuş. Bu konu benim çok ilgimi çekmişti ve nasıl büyük çaplı bir şekilde geliştirebileceğimizi düşünmeye başladım. Sonrasında eğitimlerde bizlere kompost hakkında daha detaylı bilgiler verildi. Bu konuda Endüstriyel Kompost Uzmanı Tolga İlçin bizlere çok yardımcı oldu. Kompostun aslında çok titizlikle yapılması gereken bir şey olduğunu ve aslında bir canlı ile uğraştığımızı anladık” açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi