PKK’nın silah bırakma töreni tarihi bir adım: Türkiye’den de somut adımlar bekleniyor

11 Temmuz 2025’te Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde PKK’nın düzenlediği silah bırakma töreni, yaklaşık 40 yıldır süren çatışmaların sona erdirilmesi yönünde sembolik ama önemli bir gelişme olarak kayda geçti. Törende, 30 PKK mensubu AK-47 tüfekler, PKM makineli tüfekler ve keskin nişancı silahları gibi çeşitli silahlarını bir kazanda yakarak imha etti.

Bu süreç, terör örgütü PKK’ın kurucusu Abdullah Öcalan’ın Şubat 2025’te yaptığı ve silahlı mücadelenin sonlandırılıp demokratik siyasete geçiş çağrısıyla başlamıştı. Ardından PKK, mayıs ayında tüm faaliyetlerini durduracağını ve dağılma kararı aldığını açıklamıştı. Süreç, Türkiye, Irak ve bölgedeki diğer ülkeler açısından da büyük önem taşıyor; zira bu çatışma 40 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden olmuştu.

Güneydoğu Anadolu Mısır Üreticileri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Müslümoğlu, sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin bu tarihi fırsatı değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Müslümoğlu, kalıcı barışın sağlanabilmesi için Türkiye’nin vakit kaybetmeden üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

MÜSLÜMOĞLU: REFORMLAR GERÇEKLEŞTİRİLMELİ

Taleplere ilişkin konuşan Müslümoğlu, “PKK ve Abdullah Öcalan’ın talepleri arasında Kürt toplumunun anayasal tanınması, kültürel ve dil haklarının güvence altına alınması, siyasi mahkumların serbest bırakılması ve eski PKK mensuplarının topluma kazandırılmasına yönelik yasal düzenlemeler yer alıyor. DEM Partisi ve diğer Kürt temsilcileri de sürecin başarılı olabilmesi için Türkiye’nin demokratik reformlar gerçekleştirmesi gerektiğine işaret ediyor. Özellikle Kürtçe eğitim hakkı ve kültürel faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması, bu taleplerin başında geliyor” diye konuştu.

TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE HEDEFİ

Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan’ın süreçten memnun olduğunun altını çizen Müslümoğlu, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu gelişmeyi, “terörsüz bir Türkiye” hedefi doğrultusunda olumlu bir adım olarak değerlendirdi ve sürecin hem Türkiye hem de bölge için fayda sağlayacağını ifade etti. Ancak Türk hükümeti, şu ana kadar Kürt tarafının taleplerine yönelik somut adımlar atmaktan kaçınıyor ve sürecin tek taraflı bir silahsızlanma olarak ilerlemesi dikkat çekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

BİR DÖNÜM NOKTASI

Reform sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güneydoğu Anadolu Mısır Üreticileri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Müslümoğlu şu ifadelere değindi; “Uzmanlara göre, Türkiye’nin atması gereken adımlar arasında anayasal reformlar, siyasi mahkumlara yönelik iyileştirmeler ve eski militanların topluma kazandırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeler bulunuyor. Fakat bu reformların gerçekleştirilmesi, Erdoğan hükümetinin iç politik dengeleri ve milliyetçi ortaklarının tutumu nedeniyle oldukça karmaşık bir süreci beraberinde getiriyor. Önümüzdeki aylarda Meclis’te kurulacak bir komisyonun bu süreci yönetmesi ve somut adımlar atması bekleniyor. Aksi halde, daha önceki benzer girişimlerde olduğu gibi bu süreç de kesintiye uğrayabilir. Sonuç olarak, PKK’nın silah bırakması tarihi bir dönüm noktası oluşturuyor. Ancak kalıcı barış için Türkiye’nin Kürt toplumuna yönelik güven artırıcı ve somut adımlar atması kritik önem taşıyor.”