- Genel
- 07.05.2025 16:39
Türkiye'de işverenlerin en önemli sorumluluklarından birisi çalışanlarının sosyal güvenlik primlerini düzenli ve eksiksiz bir şekilde ödemektir. Ancak ülkemizde işverenler için sunulan birçok uygulama bulunur. SGK teşvikleri de bu uygulamalardan birisi. Bu teşvikler işverenlerin mali yükünü hafifletirken ekonomiye olumlu katkılar sağlamaktadır. Peki, SGK teşvikleri nelerdir ve bu teşviklerden nasıl yararlanılır? İşvereneler özel SGK teşvikleri hakkındaki detaylı bilgiler burada.
SGK tarafından işverenler için sunulan teşvikler temelde işverenlerin istihdamı desteklemesini amaçlamaktadır. Bu teşvikler işsizliğin azaltılmasına ve kayıtlı istihdamın yaygınlaştırılmasına katkı sağlar. Böylece çalışan yaşamında daha fazla birey dahil olurken kayıt dışı istihdam da önlenmiş olur. SGK teşvikleri, genel olarak işverenlerin sigorta primlerinden belli bir oranda indirim yapılmasını veya prim ödemelerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanmasını içerir. Bu sayede işverenler, çalışanlarına daha iyi olanaklar sunarken, maliyetlerini de kontrol altında tutabilirler.
İşverenler bu tür teşviklerin yanı sıra çalışanlarına sunduğu haklardan da vergi muafiyeti kazanma şansına sahiptir. Zira çalışanlara seçme özgürlüğü sunan ve yaşamlarının birçok alanında destek sağlayan şirket yan hakları 0’e varan vergi avantajlarıyla sunulmaktadır.
5510 sayılı kanunun 81’inci maddesine göre işverenlerin ödemesi gereken malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin işveren hissesinde %5 oranında indirim bulunmaktadır. İşverenler bu avantajdan yararlanabilmek için şu şartları karşılıyor olmaları gerekir:
5510 sayılı Kanunun 81’inci maddesine göre yurtdışında çalışma üzere götürülen personellerin işverenler tarafından ödenmesi gereken genel sağlık sigortası primlerine %5 oranında indirim uygulanmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sunulan bu destekten faydalanmak için yine prim borcunun olmaması, primlerin ve hizmet belgelerinin yasal sürede verilmesi gerekmektedir.
5746 sayılı kanunda belirtilen bu teşvik Ar-Ge merkezlerinde çalışan personelin sigorta primlerinin yarısının devlet tarafından karşılanmasını sağlar. Bu teşvikle, yenilikçi faaliyetlerin desteklenmesi hedeflenir. Bu teşvikten yararlanmanın şartları şunlardır:
4857 sayılı kanunun 30’uncu maddesine göre engelli çalışanlarına ait sigorta primlerinin işveren hissesinin tamamı Hazine tarafından karşılanır. İşverenlerin bu teşvikten yararlanabilmesi için belirlenen kontenjanın üzerinde engelli istihdam etmeleri gerekmektedir.
4447 sayılı Kanunun 50’inci maddesine göre işsizlik ödeneği alan kişilerin istihdam edilmesi durumunda, işverenlerin sigorta primlerinin belirli bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanır. Bu destekte alt sınır üzerinden kısa vadede sigorta primlerinin %1’i ile uzun vadeli sigorta primleri ve genel sağlık sigortası priminin tamamı dahildir. Bu teşvikten faydalanmak isteyen sigortalıların 01.10.2009 ve sonrasında işe başlamış olması, işe girdiği tarihten itibaren işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış olması ve son çalıştığı iş yeri dışında bir iş yerinde çalışmaya başlamış olması gerekir. İşveren içinse teşvikten yararlanmanın şartları şunlardır:
Engelli bireylerin istihdam edilmesini teşvik eden bu uygulama ile işverenlerin, engelli çalışanlarına ait sigorta primlerinin işveren hissesinin tamamı Hazine tarafından karşılanır. 4857 sayılı Kanunun 30’uncu maddesine göre bu teşvikten yararlanabilmek için aylık prim/ hizmet belgelerinin zamanında verilmesi, engelli sigortalı çalıştırılması ve primlerin zamanında ödenmesi gerekmektedir.
4447 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesine göre 01.03.2011 ila 31.12.2025 tarihleri arasında işe alınan sigortalıların primleri esas kazançları üzerinden hesaplanarak İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılandığı teşvik türüdür. Bu teşvik, 18-29 yaş arası erkekler ve 18 yaşından büyük kadınların istihdam edilmesi durumunda geçerli olabilir. Teşvik süresi sigortalının mesleki yeterlilik belgesine sahip olup olmamasına göre değişir ve 6 aydan 54 aya kadar çıkabilir.
Görüldüğü SGK tarafından sunulan teşvikler hem çalışan hem de işveren maliyetlerini hafifletmektedir. Çalışan yaşamında bu tür teşviklerin bulunması oldukça değerlidir ancak yeterli olmayabilir. Çalışan yaşamına dokunarak motivasyonlarını güçlendirmek isteyen işverenler yemek kartı gibi yan hak hizmetleri sunabilir.