Sayfa Yükleniyor...
İslam alemi, 1 Mart 2025 tarihinde oruca kalkacak. Birlik ve dayanışmayı destekleyen Ramazan ayı, geçmişte çeşitli geleneklerle kutlanıyordu. Unutulmaya yüz tutmuş Ramazan geleneklerine göz atalım…
Ramazan ayı, paylaşmanın, birliğin, beraberliğin birer sembolüyken, yoksulun halinden anlamayı ve şükretmeyi öğretir. Toplumun manevi duygularını pekiştiren Ramazan ayı, geçmişte çeşitli geleneklerle karşılanır ve 1 ay boyunca coşkuyla sürerdi. Ancak modern yaşamın getirdiği hızlı tempo ve değişen alışkanlıklar, birtakım geleneklerin unutulmasına sebep oldu.
Geçmişte yaşanmış Ramazan ayları düşünüldüğünde, iftar saatinin yaklaştığının habercisi olan ramazan davulcuları, orucu açmak için kulak verdiğimiz iftar topu, iftar sonrası mahallecek toplanılarak izlenilen Hacivat ve Karagöz oyunu… Kültürümüzde unutulmaya yüz tutmuş birbirinden kıymetli Ramazan geleneklerine haberimizde yer verdik…
Kültürümüzde Ramazan ayında yapılan ancak günümüzde nadiren gördüğümüz geleneklerden bazılarını derledik.
MAHYALARLA AYDINLANAN GECELER
Ramazan denildiğinde birçok kişinin aklında canlanan ilk görüntü büyük çoğunlukla, camilerin minareleri arasına asılan ışıklı mahyalar olur. "Hoş Geldin Ramazan", "Oruç Tut Sıhhat Bul" gibi mesajların yer aldığı mahyalar, Ramazan gecelerini aydınlatan manevi sembollerden yalnızca biridir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle mahya geleneği azalmış olsa da bazı büyük camilerde hala yaşatılmaya devam ediyor.
Sahur vakitlerinde ve iftar ezanından hemen önce sokakları neşelendiren Ramazan davulcuları, yalnızca insanları sahura kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda maniler söyleyerek mahalle kültürünü de canlı tutuyor. Davulcular, bayramdan önce evleri dolaşarak bahşiş toplayıp, keyifli sözlerle şenlik havası yaratıyor. Ancak günümüzde apartman ve site hayatının yaygınlaşması, buna ek olarak teknolojinin de etkisiyle davulcuların sesi eskisi kadar duyulmaz oldu.
Geçmiş yıllarda, iftar saatinin geldiğinin habercisi olarak şehirlerde toplar patlatılırdı. Ramazan topu geleneği, insanların bir araya gelerek topluca oruçlarını açmasını sağlayan bir işaret olarak kabul edilirdi. Bunun yanı sıra, özellikle İstanbul'da iftar ve sahur vaktini duyurmak için nöbetçi görevliler de bulunurdu. Bugün bu gelenek yerini dijital saatlere ve ezan seslerine bıraktı.
MEDDAH GÖSTERİLERİ VE KARAGÖZ İLE HACİVAT EĞLENCELERİ
Geleneksel Ramazan akşamlarında iftar sonrası kahvehanelerde ve meydanlarda toplanan halk, meddahlar ve Karagöz ile Hacivat oyunları eşliğinde eğlenirlerdi. Gölge oyunları özellikle çocuklar için vazgeçilmez bir Ramazan eğlencesiydi. Şehirleşmenin ve modern eğlence anlayışının değişmesiyle bu gösteriler eski popülerliğini kaybetti ve insanların eğlence anlayışı yerini farklı şeylere bıraktı.
Osmanlı'da ve eski Anadolu şehirlerinde iftar sofralarına davet edilen misafirlere, yemeğin sonunda "diş kirası" isminde küçük hediyeler veya altınlar verilirdi. Bu jest, ev sahibinin misafirine duyduğu minneti ifade ederdi. Günümüzde ise iftar davetleri devam etse de diş kirası geleneği büyük ölçüde unutuldu.
HABER MERKEZİ