100’üncü kitap basıldı

Unutulmaz başkan Ahmet Piriştina’nın adı verilen Kent Kitaplığı serisine yeni eserler eklendi. 7 yeni eser ile birlikte kitaplıktaki eser sayısı 100’e çıktı. Basımı tamamlanan yeni eserlerin tanıtımı Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde gerçekleştirilirken, tanıtım toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ve beş kitabın yazarları katıldı


  • Oluşturulma Tarihi : 07.01.2015 07:34
  • Güncelleme Tarihi : 07.01.2015 07:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
100’üncü kitap basıldı

NİLGÜN TAZE - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin İzmir’e dair İzmir’in tarihiyle, bugünüyle, yaşam biçimiyle İzmir’i anlatan kitapları bastığını vurgulayarak, “Eski itfaiye binasının bu hale getirilmesinden ve buradaki araştırmaların, belgelerin tasnifinden sonar binanın adını Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi olarak isimlendirdik. İzmirlilerin desteğiyle böyle bir değişiklik yaptık. Bunu da değerli başkanımızın anısına önemli bir saygı olarak değerlendiriyorum. 100. kitap basıldı. Bu gözden ırak tutulmaması gereken bir konu. Amaç yine aynı İzmirliye hizmet etmek. Yerel yönetimler kentle sınırlı. İzmir’in Akdeniz ile ilişkilerini ve İzmir’in geleceğine dair, dünyadaki yerini daha da güçlendirerek, tozlarını silkeleyerek ayağa kaldırmak için İzmir Akdeniz Akademisi oluşumunu başlattık. İzmir’in dünyayla entegrasyonunda ve İzmir’in yaşam standardının yükselmesinde önemli bir yer tutacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

KİMSE İZMİR’İ DURDURAMAYACAK

Türkiye’de kentlilik bilinci en yüksek olan kentin İzmir olduğunu ve İzmir’in kendi gücüyle kimseden destek almadan toparlanıp ayağa kalkabilecek bir potansiyeli olduğuna vurgu yapan Kocaoğlu, “İzmir’in geçmişine dair bilgilerin toparlanması, kentin her konuda tozunun silkelenmesi, değerlerin gün ışığına çıkartılıp insanlığa sunulması İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İzmir’deki tüm bilim insanlarının önemli bir hedefi. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. İzmir her konuda gücü 81 vilayetin içerisinde çok farklı olan bir kent. Gücünü de tarihinden, insanının yapısından alıyor. İzmir kendi gücüyle kimseden destek almadan toparlanıp birlik beraberlik içerisinde ayağa kalktığında dünya kenti olacak potansiyele sahip. Doğasını, suyunu, çevresini koruyarak bunu yapabilecek güçte. Bu kent ciddi bir sıçrama yapma noktasına geldi. 2010 yılından itibaren İzmir’in ülkenin büyüme oranını katlayacağını söylemeye başlamıştık. İzmir Türkiye’nin büyümesini bazen ikiye katlayarak bazen onu da aşarak büyümesini sürdürüyor. Bunu sadece Büyükşehir Belediyesi yapmadı. Bunu kanaat önderleriyle İzmirliyle yaptık. Biz kenetlendikçe aynı istikamette yürüdükçe pozitif şeyler düşünüp pozitif eylemler yaptıkça İzmir yoluna hızlı adımlarla devam edecektir. 11 yıldır her anımızı her nefesimizi İzmir’in altyapı problemlerinin çözülmesi, İzmirlinin yaşam standardının artması için yaptığımız çalışmalar ve sizden aldığımız destekle bu noktaya getirebildik. Bundan sonra kimse İzmir’i durduramayacaktır. Kimse İzmir’i geriye doğru çeviremeyecektir. Türkiye’de kentlilik bilinci en yüksek olan bu kentin insanlarına da teşekkür ederim” açıklamasını yaptı.

İZMİR ÜZERİNDEKİ ÖRTÜ

‘İzmir’den Yadigar’ isimli kitabın yazarı Orhan Beşikçi, “Eski İzmir sokaklarını dolaşırsanız geçmişten günümüze gelen kültür varlıkları çıkar. Ben de bu kültür varlıkları üzerindeki örtüleri kaldırmaya çalıştım. Bu örtülerin kaldırılmasını istemeyen insanlar vardı ama biz yılmadık, mücadele ettik” dedi. ‘Kimlik İnşası’ kitabının yazarı Nuri Bilgin ise, “Burada yaşayan insanlar, yıllar içerisinde belirli bir yaşam, ilişki ve varoluş tarzını hayata geçirmişlerdir ve mekanda bunu işaretlemişlerdir. İzmir bu açıdan şanslıdır. İzmir’i bir hafıza mekanı okumak zorundayız” açıklamasını yaptı. ‘Taşa Kazınan Hayatlar’ kitabının yazarı Ertan Daş, “Osmanlıca yazıları okumak bu kadar kolay işler değil. Benim araştırma sürecim 5 yıl sürdü. Osmanlıca konusu son zamanlarda gündemi çok meşgul etti. Osmanlıca müfredata girsin girmesinden öte mezar taşı okumak Osmanlıca bilmekle olacak iş değil. Ben bu işin içinde biri olarak hala okuyamadığım taşlar var. Çocukların kapısını boşu boşuna Osmanlıca ile doldurup mezarlıklara salıp ‘Hadi okuyun’ demekle olmaz” dedi.

İZMİR DEMİRYOLU KENTİ

‘İzmir Demiryolları’ kitabının yazarı Nedim Atilla ise söyleyecek çok şeylerinin olduğunu ancak zaman darlığından dolayı çok fazla konuşamayacağını belirterek, “Demiryolları İzmir’in hayatında belirleyici olmuş. Bazen ‘ne yazık ki’, bazen ‘iyi ki’ denilebilecek değişimler bunlar. Celal Bayar gibi bir milli mücadele kahramanının ve milli mücadelenin demiryolu mekteplerinin içinde doğmasını sağlamış. O zamana kadar dini vecibelere göre hayatını ilerleten insanlar zamanı öğrenmeye başlamış saate bakarak treni beklemişlerdir. Türkiye’nin en uzun metro yoluna sahibiz. Bu kent demiryolu kenti olmaya çalışıyor” açıklamsını yaptı.

7 YENİ ESER

Kent Kitaplığının 94’üncü eseri Başak Ocak ve Özlem Yıldırır Kocabaş’ın “Bir Hastane Öyküsü” isimli eseri.  95.  kitap ise Nuri Bilgin’in Kimlik İnşası” isimli eseri. 96. kitap Ertan Daş’ın “Taşa Kazınan Hayatlar” isimli eseri. 97. kitap Orhan Beşikçi’nin “İzmir’den Yadigar” isimli eseri. 98. kitap Nihan Koçboğan’ın “Hamza Rüstem ve Oğulları” adlı eseri. (Fotoğraf mesleğinde bir yüzyıl) 99. kitap İzmir Büyükşehir Belediyesince hazırlanan “Siyasette İzmir’in kadınları” isimli eser. 100. kitap Cihan Özgün’ün “Bereketli Topraklarda Üretmek Ve Paylaşmak/İzmir Ve Çevresinde Ticari Tarım (1844-1914)” isimli eseri. Öte yandan toplantıda Gazeteci Yazar- Nedim Atilla’nın Kent Kitaplığı serisinin 36. kitabı olan “İzmir Demiryolları” isimli eserinin genişletilmiş ikinci baskısıyla İzmirlilerle tekrar buluşması da gerçekleşti

Haber Merkezi