1.5 yıllık araştırma ile Türk tarımı

İTB ve EÜ arasında 1.5 yıldır sürdürülen Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0 Projesi, kapanış toplantısı ile sona erdi. Proje kapsamında yapılan araştırmalarda tarımda yapısal sorunlar dikkat çekerken, Tarım 4.0 için ise çiftçilerin bu konuda eğitilmesi ve genç çiftçilerin üretime kazandırılması ön plana çıktı


  • Oluşturulma Tarihi : 05.10.2018 11:23
  • Güncelleme Tarihi : 05.10.2018 11:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
1.5 yıllık araştırma ile Türk tarımı

KENAN YEŞİL
İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Ege Üniversitesi (EÜ) arasında yürütülen ‘Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0 Projesi’ sona erdi. Yaklaşık 1.5 yıl önce dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybeci’nin katılımıyla imzalanan protokol ile proje için ilk adım atılmış ve 2017 yılı Nisan ayı içerisinde proje için çalışmalara başlanmıştı. Proje kapsamında EÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) öğretim üyelerinden oluşan proje ekibi literatür incelemesi yaparak başladığı projede tarım sektörü temsilcilerinin yer aldığı çalıştay da yapıldı. Ayrıca 500 üretici ve 11 teknolojik ekipman üreten firma üzerinde anket çalışması geçekleştirildi. Tüm bu çalışmalar sonrası elde edilen bulgular bir araya getirildi ve İTB Yeni Meclis Salonu’nda yapılan Türk Tarımının Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0 Projesi kapanış toplantısı ile proje paydaşlarıyla paylaşıldı.
BİR ADIM ÖNE GEÇMENİN ZAMANI
Toplantının açılış konuşmasını yapan İTB yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ‘Tarım 4.0 Raporu’ ile tarım sektörü adına yepyeni bir sayfa açtıklarını belirterek, tarımda yıllardır kullanılan yöntemlerin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Teknolojinin sağladığı gelişmelerden faydalanarak çağın doğrularını yakalayarak bir adım öne geçmenin zamanının geldiğini vurgulayan Kestelli, “Tarım 4.0’ın sektöre sağlayacağı faydaları ‘verimlilik, etkinlik, hız, sürdürülebilirlik, gıda güvenliği, rekabet gücü’ ana başlıklarıyla sıralayabiliriz. Amacımız sadece daha fazla kazanç sağlamak değil. İşin insani boyutu, maddi boyutunun çok ama çok ötesinde. Dünyamızın şu anki güncel nüfusu 7,6 milyar ve bu nüfus içinde halen 830 milyon insan açlık çekiyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusu 2050’de 9,8 milyara, yüzyılın sonunda ise 11,2 milyara ulaşacak. Önümüzdeki 30 yılda, en düşük tahminle bugünkünden yüzde 70 daha fazla tarımsal üretim yapmak zorundayız. Birçok soruna rağmen tarımsal üretimi ve verimin artırmanın yolu Tarım 4.0’dan, yani akıllı tarımdan geçiyor” dedi.
HOLLANDA ÖRNEĞİ
Yeni dönemde kendilerine düşen iki ayrı sorumluluk olduğuna dikkat çeken Kestelli, ilk olarak tarımda teknoloji kullanımında Türkiye’den ileri konumda olan ülkelerle aralarındaki farkı kapatmak olduğunu belirtti. Diğer sorumluluklarının ise Türkiye’nin sahip olduğu doğal zenginlikleri teknoloji ile birleştirerek rakiplerini birer birer geçmek olduğunu aktaran Kestelli, işlerinin kolay olmadığını söyledi. Hollanda örneği vererek duruma açıklık getiren Kestelli, “Hollanda, Türkiye yüzölçümünün 20’de 1’i kadar toprağa sahip. Ekilebilir alanı da yaklaşık olarak bizim 20’de 1’imiz kadar. Nüfusu ancak 5’te 1’imiz oranında. Nüfusunun sadece yüzde 2,3’ü tarımda istihdam ediliyor. Bizde ise bu oran yüzde 19’un üzerinde. Aynı Hollanda, bizim 5 katımızdan fazla tarımsal ürün ihracatı gerçekleştiriyor. Bu başarının altında teknoloji kullanımı var, üniversite-üretici-sanayi üçgeninin doğru kurulmuş olması var, aralıksız olarak eğitime ve Ar-Ge çalışmalarına kaynak aktarımı var. Ancak aradaki bu büyük fark, hiç kimsenin gözünü korkutmasın. Zaten bugün yola çıkıp yarın Hollanda’yı geçmek gibi bir hedefimiz de yok. Tek amacımız gerçekçi bir yol haritası çizerek bu yolda disiplinli bir şekilde mesafe kat edilmesini sağlamak. Buna öncülük ve rehberlik etmek. Eğri gemi ile doğru sefere çıkılamayacağını gayet iyi biliyoruz ve biz bugün, doğru gemiyi denize indiriyoruz” diye konuştu.
TARIMIN GELİŞİMİNE İKTİSADİ BAKIŞ
Projenin çok kıymetli olduğunu belirten İİBF Dekanı Prof.Dr. Özlem Önder, bir yıldır devam eden projenin disiplinler arası çalışmaya zemin hazırladığını ve tarımın gelişimi için iktisadi bir bakış getirdiğini söyledi. Projeyle tarımın mevcut durumu hakkında bilgi sunduğunu ifade eden Önder, “Türkiye’nin üretim potansiyeli en yüksek sektörlerden biri olan tarımın bu yeniliklerden faydalanmalı. Bu çalışmada akıllı tarım uygulamasına dikkat çekmek amaçlanmaktadır. Kamu ve üniversite işbirliği açısından da önem teşkil eden bu çalışma gerçekleşecek diğer çalışmalara da örnek teşkil edecek” dedi.
YAPISAL SORUNLAR TESPİT EDİLDİ
Prof.Dr. Fatih Saygılı ise proje ile elde edilen bulguları anlatı. Proje sayesinde Türk tarım sektörünün bir fotoğrafını çektiklerini belirten Saygılı, bazı sorunları tespit ettiklerini söyledi. Yapısal sorun olarak üreticilerin profilinin teknolojik dönüşüme uygun olmadığını aktaran Saygılı, ayrıca arazilerin küçük ölçekli olması nedeniyle teknoloji kullanımının maliyetli olduğunu belirtti. Saygılı, “Tarımsal alt yapının, örgütlenmenin, kooperatifleşmenin yetersiz olması ve eko sistemi oluşturan aktörler arasındaki iletişim ve işbirliğinin kanallarının yeterince gelişmemiş olması ve tarım teknolojilerine yapılan devlet yatırımının mevcut ihtiyaçları karşılayamaması gibi sorunları tespit ettik” diye konuştu.
EĞİTİMLİ ÇİFTÇİ
Üretici profilinin yaş ortalaması yüksek olduğu için teknolojik dönüşüme uygun olmadığına dikkat çeken Saygılı, “Dolayısıyla yaş ortalaması büyüdükçe teknolojinin gerekliliğine ilişkin çiftçilerde algı tam yerleşmediğinden ve haklı olarak yeniliklerin çok maliyetli olduğunu düşündüklerinden bakış açıları olumsuzlaşıyor. Anket bulguları da bunu doğruluyor” dedi. Bu algının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Fatih Saygılı, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Bu algıyı değiştirmek için örneğin yeni nesil eğitimli çiftçi profilinin oluşturulmasında devlete çok büyük bir rol düşüyor. Tarım- teknik okulları, tarım meslek liseleri ve yüksekokullar kurularak bu alanda uzmanlaşmış iş gücünün yetiştirilmesi sağlanabilir. Tarımın gençlere hatta çocuklara sevdirilmesi ancak teknolojiyi kullanma, yeniden yapma ihtiyaçlarına yönelik eğitim modüllerinin tasarlanması gerekir. Mevcut çiftçilerin bilgiye erişim kanallarının arttırılması, özellikle çiftçi ile yüz yüze görüşülmesi ve teknoloji kullanımın, verilerin yorumlanması ve kullanımı öğretilmelidir. Bölgesel yerinde eğitim merkezlerinin kurulması bu profili iyileştirecek yöntemlerden sayılabilir. Genç çiftçileri özendirmek ve tarımsal alanları cazip hale getirmek, tarımsal teknolojileri geliştirmek için tarım teknoparkları ve girişimcilik devlet ve diğer kurumlar tarafından desteklenmeli.”
TERSİNE GÖÇ ÖNEMLİ
Tersine göç diye bir kavram olduğunu ve bunun oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Saygılı, “Genç çiftçi yetiştirme proje ve programların özellikle bütçe ve kapsamları arttırılarak devletin ve yerel yönetimlerin öncelikli olarak bu alanlara finansman ve danışmalık desteği vermesi sağlanabilir. Devlete olduğu kadar yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere ve özel sektöre büyük görev düşüyor. Örneğin üniversiteler disiplinler arasında etkileşimi arttıracak bir anlayış ile ziraat, gıda, mühendislik ve iktisat fakülteleri bir araya gelerek hem kendi teknolojisini üretebilir, geliştirebilir hem de uygulama alanları olarak üniversite arazilerinden ve merkezlerinden faydalanılabilir. Bu süreçte yine yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör işbirliği önemlidir” şeklinde konuştu.
MALİYET SORUNU
Teknolojinin tarımda yaygınlaşmasına engel olan diğer bir sorunun ise maliyetler olduğuna dikkat çeken Saygılı, “Maalesef ithal girdi bağımlılığımız da çok yüksek özellikle tarımsal alet ve makine de ithalat ve ihracat giderleri çok fazla yüksek. Türk lirasının piyasalardaki istikrarsız hareketleri nedeniyle maliyetleri arttırdığı ve üretimi azalttığı görülmekte, ayrıca çiftçimiz tek başına bu teknolojiyi kullanabilecek durumda değil. Dolayısıyla bu da teknolojiye bakış açılarını olumsuz etkilemekte ve o sebeple teknolojinin tarımda yaygınlaşmasına da engel olmakta. Yüksek maliyet sorunlarını aşmak için küçük ölçekli aile işletmelerinin zayıf yapılarının güçlendirilmesi gerekli. Bunu nasıl başarabiliriz; kooperatifler ve çiftçi örgütleri desteklenerek yapılabilir” dedi.
AR-GE AYRILAN PAY ARTIRILMALI
Diğer bir sorun olarak ise düşük teknoloji içeriği ile karşılaştıklarını ifade eden Saygılı, “Hem Türkiye’nin ihracatının yapısı hem de anket bulguları aslında çiftçilerin teknolojiye erişimleri konusundaki problemler ile birlikte ele alındığında Türkiye’de üretimde otomasyonun sağlanması ve yüksek katma değer içeren teknoloji içerikli ürünler üretilebilmesinin önünde bazı kısıtlamalar vardır. Bunlar da Ar-ge harcamaları ile sınırlı Türkiye’de GSYH’den Ar-Ge’ye ayrılan pay halen yüzde 1’in altında, yine ticari teşebbüslerde tarım, ormancılık ve balıkçılığa ayrılan ar-ge harcamaları; toplam ar-ge harcamaları içerisinde Türkiye binde 23’lerde Hollanda’ya baktığımızda toplam ar-ge harcamalarının yüzde 2,8 olduğunu görüyoruz. Türkiye’de Ar-Ge harcamalarına ayrılan pay arttırılmalı ve bu sektörle seçicilik ile yapılmalıdır. Yani tarıma dayalı sanayiye yönelik ar-ge faaliyetlere destek sağlanması ve bu alanda uzmanlaşmayı sağlayarak verimlilik arttırılabilir” diye konuştu.
PROJE KAPSAMINDA NELER YAPILDI?
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof.Dr. Fatih Saygılı, Prof.Dr. Ayten Ayşe Kaya, Dr. Öğr. Üyesi Elif Tunalı Çalışkan ve Araş. Gör. Özge Erdölek Kozal’dan oluşan proje ekibi 1.5 yıllık süreçte önemli çalışmalar yaptı. Proje ekibi ilk önce akademik çalışma olarak tarım 4.0 konusunda dünyada bir literatür taraması yaptı. Dünya ve Türkiye’deki tarımın durumu araştırıldı. Tarım 4.0 ile ilgili dünyada ne gibi çalışmalar olduğu incelendi. Daha sonra ise proje kapsamında tarım sektörü temsilcilerinin Tarım 4.0’a bakışını değerlendirmek üzere “Tarımda Teknolojik Dönüşüm; Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerilerinin Tespiti” konulu bir ara çalıştay düzenlendi. İzmir’de 500 üretici ve 11 teknolojik ürün üreten firma üzerinde anket çalışması yapıldı. Son olarak ise literatür sonuçları, çalıştay sonuçları ve anket sonuçları değerlendirdikten sonra proje kapanış toplantısında elde edilen bulgular paylaşıldı.

Haber Merkezi