150 bin bebek prematüre doğuyor

EMİNE YALÇIN

Gebeliğin 37.  haftasından önce doğan bebeklerin prematüre olarak adlandırıldığını açıklayan İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bediha Salnur, birçok sebebi olan prematüre doğum hakkında önemli bilgiler verdi.

İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bediha Salnur, 24-31. gebelik haftasında doğan bebeklerin ileri derece prematüre, 32-35. gebelik haftasında doğan bebeklerin orta derecede prematüre, 36-37. gebelik haftasında doğan bebeklerin ise sınırda prematüre olarak sınıflandırıldığını ifade etti.

YÜZDE 10’U PREMATÜRE DOĞUYOR

Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin en önemli göstergelerinden birisini yenidoğan ölüm oranları olduğunu belirten Salnur, “Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de prematüreliğe bağlı yenidoğan ölümleri ilk sırayı almakta. Ülkemizde son birkaç yıldır ‘Dünya Prematüre Günü’ büyük farkındalıklarla kutlanıyor. Dünyada yaklaşık 15 milyon bebek doğmakta ve bunların yaklaşık yüzde 10’u prematüre olarak dünyaya gelmektedir. Ülkemizde ise her yıl yaklaşık 1 milyon 4 bin bebek doğmakta, bunların 150 bin fazlası prematüre olarak dünyaya gelmekte ve 50 bin prematüre bebek ise bin gramın altında aşırı düşük doğum ağırlıklı olarak doğmaktadır” dedi.

PREMATÜRE DOĞUMUN BİRÇOK NEDENİ VAR

Salnur, 2015 yılı istatistiklerine göre prematüre doğum oranının İzmir için yüzde 13.4, ülke ortalaması için yüzde 15.4 olarak belirlendiğini de belirterek, prematüre doğuma etken olan nedenleri şu şekilde anlattı:

*Anneye ait nedenler: Annenin beslenme sorunları, beslenme bozuklukları olması, alkol, sigara kullanması, stres, aşırı ve yoğun çalışma temposu olması, 18 yaş altı, 35 yaş üstü gebelikler, ili gebelik aralığının 2 yıldan kısa olması (sık doğumlar), annenin kronik hastalığı (akciğer, kalp, böbrek, karaciğer hastalıkları) olması, tansiyon yüksekliği, enfeksiyonlar, annenin önceki gebeliklerinde prematüre doğum öyküsü olması,

*Genital nedenler: Rahmin yapısal bozuklukları, küçük olması, myom, tümör vb olması, servikal yetersizlik, rahim boynunda yumuşama ve gevşeme, gebelikte erken dönem kanama olması, erken membran rüptürü (doğum ağrıları başlamadan önce amnion zarının yırtılıp suların gelmesi).

*Placentaya ait nedenler: Placentanın rahim içine yerleşme bozuklukları, placentanın yapısal bozuklukları, placentanın erken ayrılması.

*Bebeğe ait nedenler: Çoğul gebelikler, bebekte anomali olması vb. erken doğum riskini arttırır.

BAŞ GÖVDEYE GÖRE DAHA BÜYÜKTÜR

Prematüre doğan bebeklerin zamanında doğan bebeklere göre bazı özellikler taşıdığını, özel bakım ve tıbbi desteğe ihtiyaç duyduklarına dikkat çeken Salnur, “Prematüre bebeklerin baş gövdeye göre daha büyüktür. Deri altı yağ dokusu azdır. Cilt buruşuk, damarlar belirgindir. Lanugo kılları denen ince tüy şeklindeki kıllar boldur. Genital organlar az gelişmiştir. Ayak tabanı çizgileri, kulak kepçesi kıkırdağı gelişmemiştir. Isı değişikliklerine uyumu yeterli değildir. Kas ve sinir sistemi gelişmesi yeterli değildir. Solunum sorunları olabilir. Yenidoğan refleksleri, yutma fonksiyonlarında gelişme tam değildir. 34 haftanın altında yutma fonksiyonu iyi olmadığı için aspirasyonlar sıktır” dedi.

EN UYGUN BESİN ANNE SÜTÜ

Salnur, erken doğan bebeklerin alanında uzman hekimler tarafından yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenmesi gerektiğinin altını çizerek, kuvözlerde ve onlara uygun solunum cihazlarında çok sessiz ve loş ışıkta takip edilmeleri, doğumlarından itibaren takip ve bakımlarının titizlikle yapılması gerektiğini söyledi. Salnur, “Bağışıklık sistemleri çok zayıftır. En ufak bir olumsuz ortam değişikliğinde çok kolay enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalırlar. Eve ailelerine verilebilecek duruma gelinceye kadar özel bir ilgi ile büyütülürler. Prematüre bebekler zamanında doğan bebeklere göre daha hassas ve daha sık sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalırlar. Prematüre bebeklerin beslenmesinde de bebek için en uygun besinin anne sütüdür” diye konuştu.

GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI

Salnur, erken doğumu önlemek için alınacak önlemleri ise şu şekilde sıraladı: “Anne adaylarının, gebelik öncesi mutlaka doktor kontrolünden geçmesi, erken doğuma neden olabilecek hastalıkların saptanarak tedaviye başlanması, gebelik boyunca düzenli sağlık kontrolleri olmalı. Erken ve ileri yaş gebeliklerden, sık gebelik aralıklarından kaçınılmalı, ideal ağırlıkta olmalı, sağlıklı ve düzenli beslenme, fiziksel aktivite, uygun çalışma koşulları sağlanmalı, sigara ve alkol kullanımı olmamalı, kansızlık (anemi), vajinal kanama, idrar yolu, vajinal enfeksiyonları tedavisi yapılmalıdır.”

EL ELE GÖNÜLDEN MÜCADELE İÇİNDELER

Ülkemizde yenidoğan alanında kaydedilen tıbbi, teknolojik gelişmeler, uzman yenidoğan hekimlerinin ve uzman yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin sayılarının artmasıyla prematüre bakım ve tedavisinde ciddi başarıların elde edildiğini de sözlerine ekleyen Salnur, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çalışan hekim, hemşire, destek sağlık çalışanları, prematüre aileleri prematüre bebeklerimizin yaşama tutunma savaşında el ele gönülden yoğun bir çaba, mücadele içindedirler.”

Haber Merkezi