1881’deki deprem Çeşme’yi yeniden sarstı: “Yapı stoku güçlendirilmeli”

Çeşme açıklarında meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremin, 4 Nisan 1881 tarihinde 7.3 büyüklüğünde bir sarsıntıya neden olduğunu aktaran Sözbilir, yapı stokunun güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı

  • Oluşturulma Tarihi : 16.05.2022 07:28
  • Güncelleme Tarihi : 16.05.2022 07:28
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
1881’deki deprem Çeşme’yi yeniden sarstı:  “Yapı stoku güçlendirilmeli” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan 4.4 büyüklüğündeki depremin etkilerini ve olası risklerini değerlendirdi. Çeşme açıklarında meydana gelen depremin, 4 Nisan 1881 tarihinde 7.3 büyüklüğünde sarsıntıya neden olan aynı fay üzerinde gerçekleştiğini aktaran Sözbilir, aynı fay hattı üzerinde gerçekleşen bu depremin bölgede ciddi bir can ve mal kaybına yol açtığını vurguladı. Durumun ehemmiyetini göz ardı etmeyip acilen önlem alınması gerektiğini belirten Sözbilir, “Çeşme- Alaçatı başta olmak üzere Karaburun Yarımadası ve Urla ile Seferihisar çevresindeki yerleşimlerin yapı stoku açısından incelenmesi, yapıların olası bir yıkıcı depreme karşı dirençlerinin ölçülmesi ve Çeşme yarımadasında tsunami tehlikesi düzeyi konusunda çalışmaların yapılması gerekmektedir” dedi.

Öte yandan, karadaki faylar üzerinde TÜBİTAK tarafından desteklenen deprem araştırmaları çalışmalarının başlatıldığını kaydeden Sözbilir, bu çalışmaların ilk sonuçlarının 31 Ekim 2022 tarihinde DEÜ-Sabancı Kültür Sarayı’nda yapılacak olan İzmir Deprem Çalıştayı’nda kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti.

GELECEKTE ÜRETEBİLECEĞİ DEPREMLER

Prof.Dr. Sözbilir, şunları kaydetti: “Ege Denizi’nde, İzmir’in Çeşme ilçesine 7 km uzaklıkta, saat 01.08’de, 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu bölgede tarihsel deprem kataloglarındaki bilgilere göre 4 Nisan 1881 tarihinde 7.3 büyüklüğüne varan ve Sakız Adası ile Çeşme ve Alaçatı yerleşimlerinde IX (dokuz) şiddetindeki yıkımlara neden olan bir deprem meydana gelmiştir.”

Konuşmasına devam eden Sözbilir, “Gerek Sakız Adası’nda ve gerekse de Çeşme yarımadasında çok sayıda can ve mal kaybına neden olduğu bilinen depremde, tsunami yaşandığına dair kayıtlar da mevcuttur. Çeşme açıklarında ve Sakız Adası’nın güney doğusunda meydana gelen bugünkü depremin odak mekanizma çözümlerine göre depremin doğrultu atımlı bir denizaltı fayından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu bölgede Ege denizinden karaya doğru hem Çeşme yarımadası ve hem de Sakız Adasına doğru uzanan faylar bulunmaktadır. Bu fayların uzunluklarına göre gelecekte üretebilecekleri en büyük depremler 6.5 ile 7.3 arasında değişmektedir” bilgisini paylaştı.

İZMİR’DEKİ YAPI STOKU GÜÇLENDİRİLMELİ

Durumun ehemmiyetini göz ardı etmeyip acilen önlem alınması gerektiğini aktaran Sözbilir, “Bu nedenle Çeşme- Alaçatı başta olmak üzere Karaburun Yarımadası ve Urla ile Seferihisar çevresindeki yerleşimlerin yapı stoku açısından incelenmesi, yapıların olası bir yıkıcı depreme karşı dirençlerinin ölçülmesi ve Çeşme yarımadasında tsunami tehlikesi düzeyi konusunda çalışmaların yapılması gerekmektedir. 30 Ekim Sisam Depremi’nden sonra TÜBİTAK-Mam, ITÜ, DEÜ tarafından Kuşadası körfezindeki denizaltı fayları incelenmektedir. Karadaki faylar üzerinde TÜBİTAK tarafından desteklenen deprem araştırmaları çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmaların ilk sonuçları 31 Ekim 2022 tarihinde DEÜ-Sabancı Kültür Sarayında yapılacak olan İzmir Deprem Çalıştayı’nda kamuoyu ile paylaşılacaktır. Bununla birlikte İzmir’deki yapı stokunun güçlendirilmesiyle ilgili çalışmalara hız verilmesi, yeni tamamlanan İl Afet Risk Azaltma Planları’nın uygulamaya konması gerekmektedir” açıklamasını yaptı.