- Gündem
- 15.05.2025 23:32
Duyu bütünleme bozukluğu yaşayan özel çocuklar için önemli bir çıkış kapısı olan duyu bütünleme çalışmaları ve terapisi, 1960’lı yıllardan bu yana uygulanarak, hem ebeveynlerin hem de çocukların kurtarıcısı oluyor
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / RÖPORTAJ
Psikoterapist ve Özel Eğitim Uzmanı Mine Ağır, 1960’lı yıllardan beri uygulanan duyu bütünleme çalışmaları ve terapisi hakkında konuştu. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların bu terapi aracılığıyla önemli gelişimler gösterebileceğini kaydeden Ağır, ebeveynler için önemli mesajlar verdi.
Duyu bütünlemesi nedir? Hangi çocuklar bu tedaviyi almalıdır?
Duyu bütünleme, duyuların kullanılmak üzere bir bütün halinde çalışması ve organize olmasıdır. Konuşma, görme, işitme, dokunma gibi duyuların bir bütün olarak hareket etmediği ve çocukta farklı zamanlarda, farklı tepkiler oluşmasına yol açması halinde duyusal sorunlardan bahsedilebilir. Duyu bütünleme terapisinde ise; tüm duyuların ortak bir şekilde çalışması ve çocukta belirli bir yoruma açık olması sağlanır. Dokunma, işitme, denge ya da yer gibi duyular çocuğun beyninde aynı anda işlenir ve ortak bir tepki elde edilir. Duyu bütünleme terapisinde esas hedef; seansta yaşanan olumlu gelişmelerin, çocuğun tüm hayatına yansıtılması ve kalıcı olmasıdır.
SEBEBİ TAM OLARAK BİLİNEMİYOR
Peki, duyu bütünleme bozukluğunun sebebi nedir?
Duyu bütünleme bozukluğunun sebebi tam olarak bilinemez. Ancak genel olarak buna yol açan faktörler; yetersiz beslenme, yemeklerdeki ve havadaki kimyasallar, doğumsal sorunlar, duyusal bütünleme sorunlarına karşı genetik yatkınlık, toplumsal eğilimler… Özellikle çocukların sokakta top oynamasını, ağaca tırmanmasını engelleyen betonlaşan şehirler, duyusal bütünlemede sorunlar yaşanmasına en çok sebep olan faktörlerin başında gelmektedir. Sürekli oturmak durumunda kalan ve sürekli oyun oynayan çocuklar, gerçek hayata döndüklerinde vücutlarını kullanma hakkında yetersiz bir donanıma sahip olabilir. Bu gibi organizasyon sorunlarını düzeltmek ve çocuğun yetişkin döneminde başarılı, kendine güvenli ve bütün bir birey olmasını sağlamak için duyusal bütünleme terapisi oldukça önemlidir.
Bu terapi yöntemi nasıl uygulanıyor?
Duyusal bütünleme terapisi çocuğun ve ihtiyaçlarının önderliğinde yapılmaktadır. Terapi sırasında seanslarda çocuğun ihtiyaç duyduğu düzeydeki duyusal uyaranlar ile donatılmış ya da uyaranlardan arındırılmış oyunlar verilmektedir. Çocuğun seans sırasında sürekli iletişim halinde olması ve sürekli aktif olması sağlanır. Seans sırasında çocuğun sürekli iletişim kurması, fikirler üretmesi, çözümler bulması sağlanır. Terapi süresinde çocuğun duyusal anlamda ihtiyaçlarının analiz edilmesi gerekmektedir. Bu noktada unutulmaması gereken en önemli nokta; terapilere devam ederken, çocuğun bir birey olduğunu bilmektir. Her bireyin kendine has özellikleri ve mizacı olduğunu unutmadan, çocuğa göre en uygun terapiyi planlamak ve en ideal sonuçları elde etmek öncelikli hedeftir.
1960’LI YILLARDAN BERİ UYGULANIYOR
Hangi çocuklar duyusal bütünleme terapisi almalıdır?
Duyu bütünleme terapisi 3 ay – 15 yaş arası çocuklara uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra yetişkinlik döneminde de duyusal bütünleme problemleri yaşayan bireylere duyusal bütünleme terapisi uygulanabilir. Duyusal bütünleme terapisinin uygulandığı hastalık grupları ise; duyu bütünleme bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklukları, otizm, serebral plasi, down sendromu, gelişimsel gecikmeler, ince ve kaba motor işlev bozuklukları, zihinsel engeller, psikososyal bozukluklar… Özellikle çocuk sorunlarla baş edemez durumda ise, duyusal bozukluklar hayatı negatif şekilde etkiliyor ise aileler duyusal bütünlük terapisi almaktan çekinmemeli. Çocuğun arkadaşlık ilişkileri ya da yaşam kalitesi olumsuz şekilde etkileniyorsa, duyu bütünleme terapisi ile sorunların çözümü için adım atılmalıdır.
Duyu bütünleme çalışmaları ne zamandan beri uygulanıyor?
Duyu bütünleme çalışmaları ve terapisi; 1960’lı yıllardan beri uygulanmaktadır. Çocukların gelişim basamaklarında sorunlar yaşaması, duyu alımında problemler olduğunda işaret eder. İnsan vücudunda merkezi sinir sistemindeki çalışmalardaki bozukluklar ise duyu bütünlüğü fonksiyon bozuklukları olarak ifade edilmektedir. Duyu bütünlüğü fonksiyon bozuklukları, nörolojik organizasyon bozuklukları olarak ifade edilir. Beyindeki bağlantılarda da bozulmalar ortaya çıkar. Duyu bütünlüğü bozulduğu zaman ise atipik ve uygun olmayan davranışlar ve yanıtlar ortaya çıkar. Aileler bu davranışları çoğu zaman istemli bir kötü davranış olarak kabul eder. Çocuğun çıldırtma ya da yaramazlık gibi bir amacı yoktur, bu davranışları duyusal bütünlüğündeki bozulmalar sebebiyle yapar. Bunu engellemek için duyusal bütünlük çalışmaları yapmak gerekmektedir.