- Gündem
- 20.04.2025 00:38
Kadın Savunma Ağı, 25 Kasım için çağrıda bulundu: “Erkek şiddetinin, patriyarkanın, faşizmin karşısına özgür varlıklarımızla dikilelim.”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınları sokağa davet eden Kadın Savunma Ağı, “Kan bağıyla değil mücadele bağıyla birbirimizin kız kardeşiyiz!” dedi
Kadın Savunma Ağı tarafından şöyle bir yazılı açıklama yayımlandı: “Bizlere dayatılan şiddet dolu yaşamı değiştirmek için 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir kez daha, erkek-devlet şiddetine karşı sokağa çıkıyoruz. Bir kez daha özgür ve eşit olmadan bitmeyecek isyanımızla, her koşulda yan yana geliyoruz. ‘Kız kardeşiniz mi de isyan çıkarıyorsunuz?’ diyen olay yeri savcısının anlayamayacağı bir bağla birbirimizin elini tutuyoruz.”
YALNIZ, ÇARESİZ VE UMUTSUZ…
Açıklamanın devamında, “Bizleri şiddet ve istismar dolu ailelere, tarikat yurtlarına, güvencesiz-kölece çalışmaya, babaya, kocaya, diktatörün ağzından çıkacak talimatlara mahkûm etmek istiyorlar. Onların istediği gibi yaşarsak makbul sayılacağımız söyleniyor. Devlet toplumu şiddetle yeniden şekillendirmeye çalışırken, erkek şiddeti de iktidarın tam tepesinden örgütleniyor, tüm hayatımızı kuşatıyor. Bizleri yalnız, çaresiz ve umutsuz hissettirerek; bizleri öldürerek teslim almaya çalışıyorlar” sözlerine dikkat çekildi.
BAŞKA BİR HAYAT İSTİYORUZ
“Ama kadınları teslim alamazsınız!” denilen açıklamada, “İçinde yaşadığımız örgütlü kadın düşmanlığına karşı hem evde hem sokakta direniyoruz. Aile şûralarıyla, meclise sokulan en gerici kadın düşmanlarıyla; 6284’ü, nafaka ve boşanma hakkımızı gasp etmelerine izin vermiyoruz. Kadın katilleri sokaklara salınırken hayatını savunan kadınların, Kürt siyasetçilerin, gazetecilerin, Gezi’yi savunanların hapiste tutulmasını kabul etmiyoruz. Filistin halkının başına bombalar yağarken işgalci İsrail’le her türlü askeri ve ticari iş birliğine devam edenleri ifşa ediyoruz, Filistinli kadınların elini bırakmıyoruz. Bizi yoksullukla, bakım yüküyle, emeğimizi değersizleştirerek ıslah etmenize kafa tutuyoruz. Dayanışmamızı bir an olsun eksiltmiyoruz. Bu düzenin kalıplarına sığmıyoruz; başka bir dünya, başka bir hayat istiyoruz!” bilgisi paylaşıldı.
BİRBİRİMİZİN KIZ KARDEŞİYİZ
Son olarak ise “25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı direnen üç kız kardeşin, Mirabel kardeşlerin, halkın onlara koyduğu adla ‘Kelebekler’in katledildiği ve diktatör için sonun başlangıcı olan gün… Bu yüzden dünyada her 25 Kasım’da kadınlar diktalara, devlet şiddetine, erkek şiddetine karşı sokaklara çıkıyor. Kan bağını aşan, mücadele bağıyla kurulan bir kız kardeşlikle şiddetin her türlüsüne karşı yürüyor; her türlü şiddetin devlet şiddetiyle bağını ifşa ediyor; kelebek kanadının rüzgarından örülen büyük bir isyanı yükseltiyor. Bu 25 Kasım’da Filistinli kadınlar için, yurt asansöründe öldürülen Zeren için, direnişçi Agrobay işçisi kadınlar için, deprem bölgelerinde yapısal şiddetten beslenen erkek şiddetine terk edilen kadınlar için… Laik bir ülke ve özgür bedenler için, senin için, hepimiz için yürüyelim. Erkek şiddetinin, patriyarkanın, faşizmin karşısına özgür varlıklarımızla dikilelim. Kan bağıyla değil mücadele bağıyla birbirimizin kız kardeşiyiz!” çağrısı yapıldı.
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Soyer: Bu kitabı kadın hak ve özgürlüklerine adıyoruz