- Gündem
- 13.05.2025 00:31
Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, SİT alanı olan Çeşme Altınkum’da yapılan beach club inşaatının son hız devam ettiğini ve büyük bir çevre katliamı meydana getirdiklerini belirtti
BURCU YANAR - ÖZEL HABER
İzmir’in Çeşme ilçesinin başı son yıllarda kaçak yapılarla dertte. SİT alanı olan yani doğal, ekolojik ve kültürel güzelliklerinden dolayı da koruma altına alınan Çeşme Altınkum Plajı’nda son dönemde yapılan kaçak inşaatlarla demir yığınlarının gölgesi altında! Bir madencilik firmasının 6 metrekarelik büfe yapmak için kiraladığı ancak demir yığınları ile kaplanan ve beach club olacağı söylenen alanda şimdilerde ardıç ağaçları, kesilmesi yasak olan ve 69 bin lira cezası bulunan kum zambakları kesilmiş durumda. Buranın SİT alanı olduğunu ve izinsiz çivi çakmanın dahi yasak olduğunu vurgulayan Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, Çeşme’nin en güzide ve güzel plajlarından biri olan Altınkum’un onur kurtaracak kahraman bir kurum beklediğini, bu çevre katliamının acilen durdurulması gerektiğini belirtti.
EN ISSIZ ZAMANDA BAŞLADILAR
Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, alanı kiralayan madencilik şirketinin bölgenin en sessiz ve ıssız olduğu ocak ayında iş makinelerini oraya soktuğunu ve ancak çok özel izinlerle orada küçük boyutlu inşaat yapılabileceğini söyledi. Madencilik şirketinin beach club yapmak için Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığıyla 3 yıllık bir kontrat yapmış olduğunu da aktaran Güler, “Kontratın içeriğine baktığımız zaman sadece 6 metrekare meşrubat satılabilecek ve geçici bir büfe ve 21 metrekare teras izni verilmiş. Burası yıllık 360 bin TL bedel ile bu madencilik şirketine kiralanmış. Şirket ise ocak ayının ortasında büyük iş makineleri ile bu bölgeye gelerek 6-7 dönümlük bir alanda kesilmesi kesinlikle yasak olan ardıç ağaçlarını köklerinden sökmüş, koparılması ve tahrip edilmesi yasak olan ve 69 bin liralık cezası bulunan kum zambaklarını tahrip etmiş ve bina yapmak için temeller kazmıştır” açıklamasında bulundu.
RESMİ KURUMLARDAN SES YOK
Kira kontratında ada ve parsel numarasının yazmadığını, sadece koordinatların verilmiş olduğunu da aktaran Güler, tüm tahribatın fotoğraflanarak Çeşme Çevre Platformu tarafından savcılığa, CİMER’e, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığına, Kaymakamlık ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü gibi tüm resmi makamlara suç duyurusunda bulunulmasına rağmen bir müdahale yapılmadığına da dikkat çekti.
İş işten geçtikten sonra bir çalışma yapmanın olmadığını ve hemen şimdi müdahale edilmesi gerektiğini de vurgulayan Güler, “İnşaat devam ettiğine göre resmi kurumlar ya bu kiracıları koruyor ya da çok yavaş hareket eden bir mekanizma var. Bölgeye çok fazla inşaat malzemesi getirildiği görüldü. Yapılan çalışmalar inşaatın kesinlikle 6 metrekarelik bir büfe değil, çok daha büyük olduğuna işaret ediyor. Çünkü o kadar demiri nerede kullanacaksınız. Beach Club’un açılacağı yerde halkın denize girmesi engellenecek veya denize girmek isteyenlerden çok yüksek meblağlardan para istenecek. Üstüne üstün tabiat ve doğa katlediliyor. Doğa katledildikten sonra bu inşaat durdurulsa ne olur durdurulmasa ne olur önemli olan şimdi bu inşaata dur demek. Türkiye’de son kalan doğal güzelliklerden biri olan Altınkum’un devletin göz yummasıyla tahrip edilmesine tamamen karşıyız. Umarım kahraman bir kurum ortaya çıkar ve bu inşaatı durdurur” açıklamasında bulundu.
YAPILANLAR SÖZLEŞME FESİH SEBEBİ
Konunun hukuki boyutu ile ilgilenen Avukat Nasser Hajjar ise madencilik şirketinin yapılan sözleşmeye uymadığını ve yapılanların sözleşme fesih sebebi olduğuna dikkat çekerek “Burada bir kamuoyu yararı yok sadece birisinin yararı var. Devletin hükmü ve tasarrufunda olan yerler kesinlikle bu şekilde kiraya verilemez. Yüksek kamu yararı olmadığı sürece hiç kimse orada bir çivi dahi çakamaz. Burası halka açık ve ücretsiz bir alan. Burası plaj olduğu için parselasyon yok. Burası neye dayanarak yapılmış diye sorarsanız. Vaziyet planına dayandırılarak yapılmış ancak vaziyet planı da şuan savcılık dosyasında yok. Sözleşmede bir de ilginç bir madde olarak şezlongların yüzde 30 ücretsiz olacağı yazıyor. Burası zaten ücretsiz bir plajken yüzde 30’u nasıl ve neye göre ücretsiz olacak. Kırmızı kalemle mi işaretleyeceksiniz. Bu insanlarla dalga geçmektir. Bir de pazarlık yoluyla ihale diye bir şey icat ettiler. Bin 393,69 metrekarelik bir alan kiraya veriliyor. Bedeli de 360 bin TL. Tüm yapılanlar sözleşmenin fesih sebebidir. Çünkü yapılan sözleşmeye uyulmadığı görülüyor. Bu sözleşme iptal edilmelidir” dedi.
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE DEĞİŞTİRİLMİŞ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İzmir ili, Çeşme ilçesinde yer alan, 38.Grup Doğal Sit Alanı koruma statüsünün, haritada gösterildiği şekliyle mahkeme kararı uyarınca yapılan düzeltmelerle Bakanlık Makamının 27.08.2021 tarih ve 1618497 sayılı Olur’u ile ‘Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildiğini de sözlerine ekleyen Hajjar, “2021 yılında bir kanun hükmünde kararname ile SİT alanlarının sürdürülebilir olarak isimleri değiştirilmiş. Devlet bunları istediği gibi değiştiriyor. İnşaat yapılamaz denilen yerde bir bakarsın iş makineleri girmiş. Örneğin Çeşme’deki rüzgar gülleri de SİT alanı üzerinde yapılmıştır. Halbuki yasal değil” diye konuştu.