- Gündem
- 21.04.2025 00:51
Sendikal baskılara ve sürgünlere karşı Manavkuyu’da bir basın açıklaması düzenleyen PTT-SEN ve PTT KARGO-SEN, “PTT’de sendikal baskı son bulsun, işten çıkarılanlar işe iade olsun” dedi
SULTAN GÜMÜŞ
Bayraklı - Manavkuyu Posta İşleme Merkezi Önü’nde basın açıklaması gerçekleştiren PTT-SEN ve PTT KARGO-SEN, “PTT’de sendikal baskı son bulsun, işten çıkarılanlar işe iade olsun” diyerek, sendikal baskılara ve sürgünlere karşı çıktı. Türk adaletine sonuna kadar güvendiklerinin altını çizen sendika üyeleri, “Güneşi sağımıza, ayı da solumuza verseler bu hak davamızdan vazgeçmeyeceğiz” sözlerini kullandı.
Okunan basın açıklamasında şunlara yer verildi: “Çoğu arkadaşımızın bildiği üzere bizler PTT taşeron işçilerinin bağımsız sendikaları PTT-SEN ve PTT KARGO-SEN olarak yöneticilerimizin anayasayı ayaklar altına alarak işten çıkarılması ve ücretsiz izne zorlanmaları nedeniyle 51 gündür İstanbul, İzmir ve Ankara’da gerek oturma eylemleri, gerek basın açıklamaları yapmak suretiyle, anayasal düzene bağlı olarak, kanuni haklarımızı talep ederek kesintisiz bir şekilde direniyoruz.”
İŞTEN ATILMAKLA TEHDİT EDİLİYORLAR
“Yöneticilerimizin işten çıkarılması ve sendikamıza yapılan saldırılar karşısında direnişimiz sürerken son bir haftadır Ege Bölgesindeki üyelerimiz tek tek aranarak sendikamızdan istifa ettirilip Öz Haber-İş sendikasına üye olduklarına dair ekran görüntüsü istenmektedir” bilgisinin yer aldığı açıklamada, şöyle denildi: “Arkadaşlarımız ağlaya ağlaya bizleri arayıp işten atılmakla tehdit edildiklerini bildirmektedir. Yaşananlara tepki gösteren PTT Memur ve Müdürleri bile Park Konak A.Ş. patronu Yavuz Çakır tarafından bizzat aranarak tehdit edilmektedir. Birçok iş yeri temsilcimizin ve PTT-SEN üyesi işçilerin görev yerleri rotasyon adı altında değiştirilmektedir. Gerekçe olarak da PTT Genel Müdürlüğü’nün Park Konak A.Ş.’ye isim listesi verdiği söylense de Genel Müdürlüğün böyle bir rotasyon yaptığına kesinlikle inanmıyoruz.”
NEREDE PTT YÖNETİMİ?
Üyeler, şu soruları muhataplara yöneltti: “Günlerdir haykırarak anayasa, kanun ve İLO Sözleşmelerine göre; sendika yöneticilerinin işte atılması suçtur, işçilere herhangi bir sendikaya üye olması için baskı yapmak suçtur, sendika temsilcilerinin görev yerlerini değiştirmek suçtur, demekteyiz. Hani sendikal özgürlük? Nerede Sendikalar Kanunu? Nerede PTT yönetimi? Taşeron şirketler eliyle tüm bu yapılanların suç olmasının yanı sıra; Öz Haber-İş Sendikasının, insanları işiyle, emeğiyle tehdit ederek zorla üye yapması, Şirket Müdürünü İl Temsilcisi atayıp işçilere baskı ve mobing yapması, taşeron şirketlerden aldığı paralarla takım elbise giyip şirket arabasıyla gezip tozması sendikacılık mıdır?”
DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ…
Açıklama, “Taşeron şirketlerin peşine takılıp bizi yaftalamaya çalışanlar da haklı olduğumuzu çok iyi biliyorlar. Bizler yıllardır bu kuruma emek vermiş taşeron işçileriz. Bu kurum çatısı altındaki İHS’li, memur, işçi tüm arkadaşlarımız bizi bilir, tanır. Bu yaftalamalar, iftiralar boşuna çabalardır. Bize yapılan her türlü hukuksuzluğa ve ahlaksızlığa karşı tavrımız net; Hodri meydan. Hiçbir temsilcimiz görev yerini terk etmeyecek, tüm yöneticilerimiz işe iade edilene kadar, ücretsiz izinler kaldırılana kadar direnişimiz sürecektir! Yüce Türk adaletine sonuna kadar güvenerek, üstümüze mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, güneşi sağımıza, ayı da solumuza verseler bu hak davamızdan vazgeçmeyeceğiz” sözleri ile son buldu.