- Gündem
- 15.06.2025 00:15
Edirne'de elektrik üretimi amacıyla kurulan "Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali"nde yanlış mühendislik sonucu meydana gelen beton ayak kısmı ve table çökmesi, yaklaşık 12 milyon lira değerindeki beton ve 17 milyon lira değerindeki lastik savak üzerinde ciddi hasarlara neden oldu
İddiaya göre, Edirne'de inşa edilen "Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali"nde meydana gelen çökme sonucu, 625 beton mikseriyle dökülen 70 bin 500 metreküp beton inşaat zemini ve 12 milyon Türk lirası değerindeki lastik savak tablesi kullanılamaz hale geldi. Hasarın onarımı için işine son verilen mühendislerin yerine Çevre Koruma Vakfı personeli görevlendirildi. Meriç Nehri zemini üzerinde Fore Kazık Sistemi ile sıkılaştırma çalışmaları başlatılarak, büyük miktardaki hasarın onarımına çalışılıyor.
Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali tesisinde test için su tutulurken ve elektrik üretimi çalışmaları başlatılırken çökmenin yaşandığı öğrenildi. Ayrıca, ilk inşaat aşamasında ihaleyi alan firmanın yaptığı projenin yarıda kalan kısmını bıraktığı ve işin devamının Edirne Valiliği bünyesinde Çevre Koruma Vakfı imkânlarıyla sürdürüldüğü biliniyor.
Yanlış proje iddiası
Konuyla ilgili açıklama yapan Devlet Su İşleri (DSİ) Emekli Bölge Müdür Yardımcısı, Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin, projenin konuşlanmış yeri Meriç Nehri hidroliği yönünden ve bölgenin kendi jeolojik yapısı açısı itibariyle yanlış olduğunu belirtti.
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ ise Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali’nin akarsu üzerindeki dinamiklere uygun olmadığını dile getrdi.
“Bu Edirne için bir kâbus durumunda”
27 yıl boyunca DSİ’de bölge müdür yardımcılığı yapan Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin, "Bu bir yıl içinde bitirilebilecek bir projeyi. Projenin şu an konuşlanmış yeri Meriç Nehri hidroliği yönünden ve bölgenin kendi jeolojik yapısı açısı itibariyle çok büyük bir yanlışlık var. Nehir’in yasal su yönetimi, su hukuku, işletilmesi ve hükmü kanun gereği DSİ teşkilatına aittir. Su işleri teşkilatının bu konuya hiç dâhil olduğunu ve herhangi bir açıklama yada tasarım kullandığını göremiyoruz. Edirne Valiliği İl Özel İdare bünyesinde Çevre Koruma Vakfı adıyla bir kurum içerisinde ihale ettirildiği ve onun ödemelerinin finans kaynağının sağladığını biliyoruz. Meriç Nehri’nin genişliği 350 metre dolayısıyla nehrin genel rutubeti ve kumu en fazla toplanması uygun olan yerde burası ve buraya bu düşünülmüş maalesef. Bunun nehrin yatağından bertaraf edilmesi lazım. Bu sistem burada birikecek kirlilikten dolayı 1-2 yıl içerisinde çalışamaz hale gelir yada verimi son derece düşer. Rastgele bir şekilde düzensiz rejimi olan Meriç Nehri gibi bir yerde böyle bir santrali yapmak pek akıl işi değil. Bu Edirne için bir kabus durumunda” dedi.
“Edirne için çok önemli bir proje konumunda şu anda”
Emekli DSİ Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Mühendis Erkin, "Bu proje güme gider diye düşünüyorum. Burayı kim kontrol ediyor bilmemiz gerekiyor. Çünkü projenin detayını da henüz bilmiyoruz. Burayı hangi mühendislik firması kontrol ediyor, DSİ mi kontrol ediyor, kim kontrol ediyor bilmiyoruz. Edirne için çok önemli bir proje konumunda şu anda. Bir taraftan da üzülüyorum yani DSİ kurumumuzun bu şekilde böyle pasif şekilde görünmesi mutlaka bir sebebi vardır. Bunun DSİ veya ilgililer tarafından açıklanması lazım. En azından bizim yetkimiz yok ama biz yetkimizi valiliğe, belediyeye veya başka bir kuruma verdik diyebilirler. Bundan sonra olabilecek birtakım iyi veya kötü olaylar DSİ’ye fatura edilir.
İlgili kurum tarafından bir an önce buraya çekin düzen verilip, eğer bir yanlışlık varsa bunun revize edilip ya da vazgeçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Lisansız elektrik üretimine de aykırı şu anda gözüküyor bu proje”
Erkin, "Zararın neresinden dönersen kardır. Bunun ivedilikle DSİ tarafından yeniden düzenlenmesi varsa bir yanlışlık açıklanması gerekiyor. Mutlaka ve mutlaka bu zararın DSİ tarafından açıklanması gerek. Projenin lisanlı veya lisansız olarak mutlaka DSİ izni ile yapılması gerekiyor. Ayrıca, burada üretilecek elektrik Çevre Koruma Vakfı bünyesinde mi bir yerlere verilecek yoksa valilik bünyesinde mi bir yerlere verilecek bunun da açıklanması gerekiyor. Eğer hangi kurum bünyesinde üretilecekse Valilik mi, İl Özel İdare mi, belediye mi şimdi bunları da bilmiyoruz. Belki de vardır açıklanmıyor. Lisansız elektrik üretimine de aykırı şu anda gözüküyor bu proje. Bu proje 7 buçuk milyon Euro değerinde ihale ettirilmiş. Burada biz dua ediyoruz ki herhangi bir taşkın yaşanmasın. Eğer bir taşkın yaşanırsa o zaman her şey daha güzel bir şekilde ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.
“Bu Arşimet burgusu bu dinamiklere uygun değil”
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, "Arşimet burgusu diye tanımladığımız nehir içerisinde elektrik üretimi tesisine gelmeden önce bir konuyu iyi vurgulamak lazım. Edirne ilinin Enez ilçesine olan Meriç Nehri kısmının tamamı taşkın ovasında yer alıyor. Bunun en güzel örneğini de Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali’nde daha hizmette açılmadan bir ayağının çökmesiyle gördük. Çünkü akarsu yatak içerisinde akarken yatağın içerisini temizlediğiniz zaman burgu sistemiyle dibini oyar. Oyduğu zamanda bu yapıyı kullanılamaz hale getirdi. Bir akarsu üstüne yaptığınız bir mühendislik çalışması yaptığınız yerin değil de daha yukarı havzasında veya daha aşağı havzasında farklı problemleri beraberinde getirir. Nehir üzerinde özellikle taşkın ovalarında yapılacak mühendislik çalışmaları çok hassas ve akarsuların dinamiklerine uygun şekilde planlanması gerekiyor. Bu Arşimet burgusunun bu dinamiklere uygun olduğunu açıkçası ben düşünmüyorum" ifadelerine yer verdi.
Vatandaşlardan Hüseyin Tekin, "İnşaatı görüyorum ama ne olduğunu bilmiyorum. Biz de anlamadık neden yıkıldığını" dedi.