8 kadın 8 çözüm

8 kadın 8 çözüm

İzmir’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle, İzmir Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde ‘8 Kadın 8 Çözüm Manifesto’ başlıklı panel ve forum düzenlendi. Panele çok sayıda İzmirli katılım sağladı


  • Oluşturulma Tarihi : 08.03.2019 13:13
  • Güncelleme Tarihi : 08.03.2019 13:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
8 kadın 8 çözüm

SULTAN GÜMÜŞ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) öncülüğünde İzmir Barosu, Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği, İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) ve Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güçbirliği’nden oluşan platform tarafından, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, İzmir Mimarlık Merkezi’nde ‘8 Kadın 8 Çözüm Manifesto’ başlıklı panel ve forum düzenlendi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Siyasetçi Seniye Nazik Işık, İş Kadını Gülfem Yorgancılar, Mimar Ahenk Yılmaz, Sanatçı Evrim Alasya, Avukat Çağla Deniz Felamur, Tarım Emekçisi Suna Kalaycı ve Psikolog İlknur Peder konuşmacı olarak yer aldı.
Panelde konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, kadın basın emekçilerinin yaşadığı zorluklardan bahsetti. Dikmen, “Ülkemizde iktidar tarafından 3’üncü gücün temsilciyim. Ne yazık ki basın sektöründe kadınlar az sorun çekmiyor. Yönetim kademelerinde tutun da, şiddet, taciz, eşdeğer işe eşit ücret, mobbing gibi birçok sorunla boğuşuyor. Medyada kadın istihdamı çok önemli, kadınların bu sektörde daha çok yer alması gerekiyor. Eril bakış açısının hakim olduğu bir sektörde, kadınların çoğalması gerektiğini söylüyoruz. Kadın bakış açısının ve kadın yöneticilerin sektör içerisinde artması gerekiyor” dedi.



“31 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ”
Avukat Çağla Deniz Felamur kadın ve şiddet tanımından bahsederek, “Şiddetin tanımı sadece fiziksel olarak sınırlandırılamamalı. Psikolojik, cinsel, fiziksel, ekonomik ile kadının maruz kaldığı birçok şiddet türü var. Ülkemizde kadın sesini çıkartmaz ise ortada bir şey kalmayacak gibi bir algı var. Bu algı ve Türkiye’de var olan cinsiyet eşitsizliği kadınların hak kazanımlarını elde etmesini zorlaştırıyor. 2019 Ocak ayında 43 kadın öldürülmüş, Şubat ayında ise 31 kadın öldürülmüştür” diye konuştu. Kadınları koruma yasasından da bahseden Felamur, yasanın yeterli olmadığından bahsetti. Felamur, “Veriler eşi tarafından kadınların öldürüldüğünü gösteriyor. Var olan yasa güzel bir yasa fakat bu yasanın alanlarının etkin uygulama alanlarının olması gerekiyor. Şiddetin azalması için kadınların bilinçlendirilmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
SİYASETTE KADININ AZLIĞI
Siyasetçi Seniye Nazik Işık ise siyasette yer alan kadınların sayılarının az olduğunu dile getirdi. Işık, “Siyasette özellikle yerel siyasette kadınların seçilme sıkıntısı var ve kadınlar eksik bir şekilde temsil ediliyor. Bu durum siyaset partilerinde kapıyı tutanlardan ve adaylık sürecini hazırlayanlar yüzünden gerçekleşiyor. Bu yüzden eşitlikçi ve eşitleyici hizmet ve geliştirme politikalarının artırılması gerekiyor. Ve bu süreçte kadınların siyaset içerisinde yer almaları için özendirici ve güçlendirici çalışmalar yapılması gerekiyor” sözlerini kullandı. Psikolog İlknur Peder de gerçekleşen forumda engelli kadın vatandaşların yaşadığı zorlukları anlattı. Peder, “Kadın olarak yaşamak zaten çok zor üzerine bir de engelli olduğunuz zaman zorluğunuz daha da artıyor. Ben engelli ve kadın olduğum için ailem tarafından okula gönderilmedim. 18 yaşımda kendim açıktan okuyarak diploma sahibi oldum. Ardından bir rehabilitasyon merkezinde iş buldum. Sonra iş hayatına girdim ve birçok sorun ile karşılaştım. Öncelikle, bizim ülke olarak samimiyet ile ilgili bir sıkıntımız var. Hala daha yollar, rampalar engelli vatandaşların ihtiyaçlarına göre değil” dedi.
“GERÇEKÇİ DEĞİL”
Salon içerisinde bulunan engelli rampasının göstermelik olduğunu dile getiren Peder, şöyle devam etti: “Örneğin bu sahneye çıkmak için yapılmış olan engelli rampası hiç gerçekçi değil. Bir engellinin buradan çıkması mümkün değil. İşte bundan bahsediyorum. Sadece engelli rampası var demek için yapılmış. Samimi olmak gerekiyor.” Birçok kişinin kadın engelli vatandaşlara önyargılı yaklaştığını da ekleyen Peder, “Önyargımızı aştığımızda, engelli bir kadına bir vatandaşa samimi yaklaştığımızda her şeyin daha güzel olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Bir diğer konuşmacı olan iş kadını Gülfem Yorgancılar ise, iş hayatında kadınların daha çok tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Kendi şirketlerinde kadın istihdam sayısının fazla olduğundan söz eden Gülfem, “Son 3 seneden beri bize gelen adaylar arasından kadınları seçiyoruz çünkü kadınlar daha titiz çalışıyor. Bu yüzden şirketlerde kadın yöneticilerin olması, iş hayatında kadınların olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Tarım ile uğraşarak 3 çocuğunu okuttuğunu anlatan tarım emekçisi Suna Kalaycı ise,”Seferihisar’da çalışan bir ailenin çocuğuydum. Okumadım ama hayatım tarlada çalışmak ile geçti. Tarlada çalışarak 3 tane çocuğumu okuttum. Kadınların çalışması lazım, seslerini duyurmaları lazım” dedi.
KADIN OYUNCULAR SÖMÜRÜLÜYOR MU? 
Söylemlerin değişmesi gerektiğine vurgu yapan Mimar Ahenk Yılmaz da mesleklerin önüne kadın kelimesinin getirilmemesini kaydetti. Yılmaz, şöyle ekledi: “Mimarlarımız kadın mimar olarak anılmak istemiyor. Eşitleyici bir söylem ile hitap edilmesi gerekiyor. Ancak bugün sadece bu meslekte değil, her alanda meslek dalının önüne kadın kelimesi getiriliyor.” Oyuncu Evrim Alasya da dizi ve film sektöründe kadınların yaşadığı sorunları anlattı. Alasya, şu ifadeleri kullandı: “Bizim mesleğimiz dışarıdan çok renkli gibi görülse de aslında kurtlar sofrası. Kadın ve erkeğinde çok zorlandığı sektör. Çalışma koşulları son derece ağır, sendikalı olan işçilerin bile sosyal güvencelerinde sıkıntılar oluyor. Biz oyuncular neredeyse her dizi sonrası psikologluk duruma geliyoruz. Kadın oyuncular birlikte çalıştığımız erkeklerin egolarını çekiyoruz. Bunu ben de yaşadım. Erkek oyuncu, aynı sahneyi paylaştığı kadın oyuncunun kendisinden daha fazla ön plana çıkmasını istemiyor. Bu sorunlar tiyatro sektöründe de yaşanıyor. 10 yıl önce dudağım ve burnum estetikli olduğu için istediğim dizide oynayamadım ama bugün neredeyse estetiği olmayan oyuncu yok. Kadın ve erkek aynı şekilde çalışmasına rağmen, çalışma saatleri aynı olmasına rağmen kadınlar daha az ücret alıyor.”
“YAŞAMA SAHİP ÇIKIN”
Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise sendikalı olarak çalışan kadınların da sıkıntılar yaşadıklarından bahsederek, “Kadın emeğinde başlı başına bir eşitsizlik söz konusu. Kadın işçiler arasında düşük ücret, işsizlik, kayıt dışı çalışmalar mevcut. Bugün Türkiye’de her kadından 3’ü çalışıyor. Bu da çok parlak bir rakam değil. Kadınlar erkeklere göre daha düşük ücret ile çalıştırılıyor. Sendikalı da olsalar yaşadıkları sorunlar mevcut. Biz, sendika yönetim koltuklarında daha fazla kadın görmek istiyoruz ancak bu mümkün olmuyor. Kadınlarda gerçek sendikalaşma yüzde 6’yı geçmiyor. Ne yazık ki korunacak demokrasiden söz edemiyoruz. Kurulacak olan demokrasiden söz ediyoruz. Ama tüm bu anlattıklarımız ışığında karamsar olmaya gerek yok. Kadınlar olarak mücadele süreçlerinde var olmaya devam edeceğiz. Yaşama sahip çıkan, tüm dünyaya güzellikler katacak, demokrasiye sahip çıkacak kadınlarız. Sadece bir adım öne çıkmamız gerekiyor” yorumunda bulundu.