Sayfa Yükleniyor...
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mihri Çelik Alsancak Limanına giriş ve çıkışlarda kendilerine üvey evlat muamelesinin yapıldığını belirterek, Günde binlerce kamyon limana giriş çıkış yapıyor 40 tane acente aracı limana giremiyor. Bize bu neden yapılıyor anlam veremiyoruz dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mihri Çelik, limanlarda yapılan güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini ancak konu kendilerine gelince güvenliğin abartıldığını söyledi.
Limana giriş ve çıkışlarda zorluk yaşadıklarını ve bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini dile getiren Çelik, Limanlarda ISPS güvenlik kodu var. Bu da ABDnin İkiz Kulelerine yapılan terör saldırıdan sonra dünya üzerinde yayınlandı. Bütün limanlarda da böyle bir genelge var ve bu uygulanıyor. Bizim Alsancak Limanımızda da ISPS güvenlik kodu uygulaması mevcut dedi.
DURUMA ANLAM VEREMİYORUZ
Alsancak Limanının büyük bir alandan meydana geldiğini ve bu yüzden liman içerisinde bir yerden bir yere gitmenin hem zaman kaybettirdiğini hem de fiziksel olarak insanı yorduğunu belirten Çelik, bunu içerde arabalarla yapmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Çelik, Limanda 26 tane rıhtım var ve bu da büyükçe bir alan anlamına geliyor. Trafiği çok fazla olan bir liman. Biz de mecburen bu ISPS yönergesine istinaden her şirkete birer araba için limana giriş izni aldık. Bu yetkili mercilerin onayıyla oldu ve bütün şirketlerin birer tane veya trafiğine göre birkaç tane arabayla limana giriş çıkış yapmasına müsaade verildi. Bu 20 yıldır bu şekilde devam ediyordu. Çünkü içerdeki rıhtımlar arasında dolaşmak, limandan gümrüğe, limandan liman başkanlığına gidip gelmek baya bir trafik oluşturuyor. Biz de bu giriş çıkışlarımızı A kapıdan yaya olarak, B kapıdan da araçla yapıyorduk. C ve D kapılar yük için ayrılmıştı. Limandaki bu düzen bir anda kademeli kademeli değişmeye, yasaklar gelmeye başladı. Bu durumun bir anda neden değiştiğine anlam veremiyoruz. OHALden dolayı mı oldu diyoruz. Ama baktığımızda OHALden önce yasaklar gelmeye başladı dedi.
BİZ NE YAPACAĞIZ
Çelik, limana giriş çıkışlarda yaşanan değişikleri anlatarak, Terör tehditleri artınca dediler ki A kapıdan acentelerin girişi yasak Acentelerin A kapıdan girişi yasak ama bizim B kapıdan araçla girişimizde A kapıdan tekrar yayan olarak çıkamadığımız için B kapıya araçlarımızı bırakmamız lazım. Buna da evet, bunu da yapalım dedik. Şimdi B kapının oraya araç park etmek de yasak. Ee peki biz ne yapacağız? Arabayı alacağız içeri gireceğiz. A kapının orada 1 km ileride park edeceğiz, sonra o arabadan inip, yürüyerek gümrük binasına gideceğiz. O da B kapıdan olacak. Yani içerideki yürüme mesafesi o kadar uzadı ki biz içeri girmeyelim demeye başladık ifadelerini kullandı.
VAKTİMİZİN ÇOĞU YÜRÜMEKLE GEÇİYOR
Çelik, konuyu birkaç kez yetkili mercilerle paylaştığını ama herhangi bir sonuç almadıklarının altını çizerek, Ben bu sorunumuzu birkaç defa hem emniyetle hem de liman yetkileriyle konuştum. Bana Yok öyle bir şey dediler ama biz limandaki arkadaşlarla sürekli takip ediyoruz ve yaşıyoruz. Yani içeri giriş çıkış kontrolünü bu kadar artırırsanız, insanlar bu defa iş yapamaz hale gelir. Vaktimizin çoğu yürümekle, otoparka araç park etmekle geçiyor. Eskiden A kapının orada oto park vardı. Bu otoparkın bir kısmı yolcu otobüslerine verilirdi. Biz de acente araçlarıyla girer bir serbest bölgeye bırakırdık aracımızı. Şimdi orayı da bariyerlediler. Oraya her girişimiz 8 lira. Buna da eyvallah dedik. Ama oraya araç bırakınca oradan içeri yürüyerek gidemiyoruz. Arabayı oraya bırakıp, geri yürüyüp tekrar B kapıya dönüyoruz. Orada bulunan memurlara bir dediğimiz yok. Emniyetin, limanın, kıyı emniyetin personelleri bunların hepsi oraya park etsin. Bizim ne günahımız var. Biz yabancı değiliz. Biz de bu limana iş yapmak için geliyoruz. Kimse limana dolaşmaya gelmiyor şeklinde konuştu.
İÇERDE 1 KM YÜRÜYORUZ
Limana giriş çıkışın kendileri için bu kadar zor olmaması gerektiğini ifade eden Çelik, Kulağımızı tersten göstermenin bir limiti var. Dünyanın parasını vererek her aracımıza tak okuyucu aldık. Her şahsın kendine ait limana giriş çıkış kartı var. Bunları aldıktan sonra savcılığa 6 ayda bir sabıka kaydı götürüyoruz. Zaten İzmirde 40-50 tane acente var. Bu operasyonu yapan, 26 tane de rıhtım var. Yani her birine birer gemici gelse içeri 26 tane şirket girmiş oluyor. Hepsi girse 40 tane girer. Günde binlerce kamyon girip çıkıyor. 40 tane acente aracı giremiyor. Giriyorsa da bile limanın bir köşesine bırakıp 1 km yürüyerek geri gidiyor. Buna bir çözüm bulunması lazım. Liman güvenlik toplantısında bunu dile getireceğiz ve bize bir çözüm bulmalarını isteyeceğiz ifadelerini kullandı.
NEFES ALACAK YERİMİZ KALMADI
Çelik, kendilerinin nasıl bir güvenlik tehdidi oluşturduklarını merak ettiklerini ifade ederek konuşmasını şöyle sonlandırdı: Biz dışardan gelip bu limana girmeye çalışan kimseler değiliz. Hepimiz en az 5-10 yıldır bu limana girip çıkan insanlarız. A kapıdan binlerce yolcu girip çıkıyor. Hiçbir problem yok ama bizim acente memurumuz elinde evrakla içeri girmek istediğinde sıkıntı oluyor B kapıya yönlendiriyorlar. Bizim 10 yıllık personelimiz hangi güvenlik tehdidini oluşturuyor? Bu sorunumuz 5-6 aydır bu şekilde devam ediyor. Aracınızı B kapıya park edemezsiniz kısmı yeni konulan bir yasak, birkaç hafta oldu. O zamana kadar idare ediyorduk. Şimdi B kapıya araba da bırakamazsınız diyorlar. O zaman bizim nefes alacak yerimiz kalmadı. B kapıya araba bırakma, A kapıdan yürüyerek geçme, C ve D kapıları zaten kapalı. Limana uçacak değiliz ya.
Haber Merkezi