Sayfa Yükleniyor...
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, acil servislerdeki yoğunluğu önlemek için aile hekimlerinin vatandaşla telefonla görüşeceğini açıkladı
EMİNE YALÇIN
Sağlık Bakanlığı, acil servislerin gereksiz işgal edilmesinden kaynaklanan yoğunluğu azaltmak için gerekli çalışmalara başladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağın önceki günlerde yaptığı açıklamada acil servislerdeki yoğunluğu önlemek için aile hekimlerinin vatandaşla telefonla görüşeceğini ifade etti.
Yeni sistemle artık hastalar 112 ve 184 gibi oluşturulacak özel bir telefon hattıyla hasta acile gitmeden önce nöbetçi aile hekimini arayacak. Hekim en ufak bir risk durumu varsa hastaneye yönlendirecek. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol ise sağlık hizmetlerinin siyasi rant amacıyla değil vatandaşın sağlığını düşünerek verilmesi gerektiğini savundu.
GÖRMEDİĞİ HASTAYI TEDAVİ EDEMEZ
Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, Sağlık Bakanı Recep Akdağın önceki günlerde konu hakkında yaptığı açıklamayı hatırlatarak, öncelikle aile hekimlerinin de bir aile hayatının olduğunu 24 saat boyunca hastalara hizmet verme gibi bir görev tanımlarının olmadığını savundu. Telefon ile tedavi yönteminin dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini de sözlerine ekleyen Doğruyol, telefonla tedavi yönteminin doğru bir yöntem olmadığını söyledi. Doğruyol, Doktor hastayı görmeden tedavi etmek isterse Türk Ceza Kanununda cezası var. Şu an nasıl bir hekime gittiğinizde bir yakınınız için ilaç yazdırmak istediğinizde hekim hastayı görmeden ilaç yazmıyorsa bu uygulamaya geçecek olan yöntemde de doktor telefonda hastayı yönlendiremez dedi.
BU YÖNTEM KABUL EDİLEBİLİR GİBİ DEĞİL
Sağlık Bakanlığının acillerde ortaya çıkan yoğunluğu azaltmak adına böyle bir yöntem geliştirdiğine de işaret eden Doğruyol, acillerde mevcut olan yoğunluğu azaltmanın yönteminin sevk zincirinde olduğunu belirtti. Doğruyol, Hasta sevk zinciri ile birlikte hangi kademelerde hangi hastanelere başvurması gerektiğini bilmesi gerekir. 2002 yılından önce hastalar nüfus cüzdanları ile üniversite hastanelerine başvuramıyordu. Ancak mevcut hükümet ile birlikte her vatandaş her hastaneye gidebiliyor. Yani biz sendika olarak telefonla tedavi yönteminin kabul edilebilir bir yanının olmadığını düşünüyoruz diye konuştu.
KİM BU SORUMLULUĞU ALACAK?
Doğruyol, sözlerini şu şekilde bitirdi: Uygulamaya geçecek olan bu yöntem ile hasta evde kendini iyi hissetmedi. Acile de gitmedi. Telefonla sorumlu aile hekimini aradı. Fakat kendini doğru ifade edemedi ya da hekim doğru algılamadı. Eğer arayan hastanın durumu ciddi ise yanlış yönlendirme sonucu hasta hayatını kaybedebilir. Böyle bir sonuç ile karşılaşıldığında bu sorumluluğu kim alacak? Hastanın ailesine kim nasıl hesap verecek? Yani sağlık hizmetleri siyasi rant amacıyla değil vatandaşın sağlığını düşünerek verilmesi gerekiyor.
Haber Merkezi