- Gündem
- 11.05.2025 00:33
KCDP’ye açılan kapatma davasına bir tepki de yakınları erkekler tarafından katledilen ailelerden geldi. Platform ile kızlarının cenazesinde tanışan ve o günden beri desteklerini yanlarında hisseden aileler, “Bu hukuksuzluk karşısında asla yalnız yürümeyecekler, hep yanlarında olacağız” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Yaklaşık 12 yıldır kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek’ suçlaması ile kapatma davası açıldı. Davaya tepkiler giderek artarken, yakınları erkekler tarafından katledilen ve platformun ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyerek yanında durduğu aileler de gelişmeleri üzüntü ve öfkeyle takip ediyor. Platform ile eski eşi tarafından katledilen kızının cenazesinde tanışan ve o günden bu yana desteklerini hep yanında hisseden Zuhal İnce, “Bu dernek ahlaka aykırı olarak ne yapmış? Bu platform, 2 yıldır benim yanımda. Kadınları korumak dışında bir şey yaptıklarını görmedim” derken, kızının şüpheli ölümünün aydınlatılması için hukuk mücadelesini sürdüren Filiz Demiral ise, “Benim feryadımı, çığlığımı ilk duyan onlar oldu. Ben her duruşmada kızımın katili ile yüz yüze gelirken, elimi tutup beni sakinleştiren onlar oldu. Bu hukuksuzluk karşısında onlar asla yalnız yürümeyecek, hep yanlarında olacağız” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
ŞİMDİ BEN ONLARIN YANINDAYIM
Büşra Yabaşkul, 22 Ocak 2020 tarihinde işyerine gitmek için annesi ve kızını öperek evden çıktı. Durakta otobüs beklediği sırada eski eşi tarafından sokak ortasında pompalı tüfekle katledildi. Anne Zuhal İnce, kızının acısını yaşayamadan katilin en ağır cezayı alması için hukuk mücadelesi vermeye başladı. O zorlu süreçte en büyük destekçisi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu oldu. Kızının katili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alsa da diğer katillerden hesap sormaya devam eden İnce, platform ile birlikte birçok eyleme katıldı, ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diye haykırdı. Platform ile kızının cenazesinde tanıştığını anlatan İnce, kapatma davasına tepki gösterdi. İnce, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile 2020 yılında katledilen kızımın cenazesinde tanıştım. O günden bugüne kadar bana hep bir telefon kadar yakın oldular. Manevi olarak desteklerini hep üzerimde hissettirdiler. En son 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen eylemde bir araya geldik. Müsait olduğum sürece her eylemlerine giderim, onlarla birlikte olurum. Şimdiye kadar hep onlar benim yanımda oldu ama şimdi sıra bende. Şimdi ben onların yanındayım. Onlardan gördüğüm desteği kelimelerle anlatmam mümkün değil. O kadar çok büyük ki... Ben en büyük acımı onlara anlattım, beni onlar dinlediler. Bu dernek ahlaka aykırı olarak ne yapmış? Bunu bir açıklasınlar... Bu platform, 2 yıldır benim yanımda. Kadınları korumak dışında bir şey yaptıklarını görmedim. Varsa kadınları koruyacak bir fikirleri, derneği kapatmak yerine fikirlerini beyan etsinler. Bu daha yapıcı olur. Bu derneği kapatmak isteyenler kadın cinayetlerini çok normalleştiriyorlar herhalde. Bugün benim başıma gelen yarın onların başına gelsin istemem. Çünkü çok zor... Ben her gün ağlıyorum; başka anneler ağlamasın. Kadın cinayetlerini durdursunlar, kadınları değil” ifadelerini kullandı.
FERYADIMI İLK ONLAR DUYDU
İzmir’de yaşayan Ceyda Yüksel, 20 Ağustos 2020 tarihinde vücudunda cam kesikleriyle Serkan Dindar’ın evinde ölü bulundu. Anne Filiz Demiral, acısını yüreğine gömüp kızının şüpheli ölümünün aydınlatılması için hukuk mücadelesi başlattı. Yargı süreci hala devam ederken, Demiral’in acısına ortak olan platform, mahkeme salonlarında da O’nu yalnız bırakmadı. Tıpkı Zuhal İnce gibi, kızının cenazesinde platform ile tanıştığını dile getiren Demiral, “Kızımı kaybettiğim süreçte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu benimle birlikte adalet aradı. Benim feryadımı, çığlığımı ilk duyan onlar oldu. 2020 yılındaki ilk duruşmada İzmir Kadın Meclisleri davaya müdahil oldu. Duruşma salonunda ailelerimizden önce onlar yanımızda durdu. Ben her duruşmada kızımın katili ile yüz yüze gelirken, elimi tutup beni sakinleştiren onlar oldu. Kızım katledilirken yardım çığlıkları üzerine 4 defa kolluk kuvvetleri aranıyor. Kızım öldürüldükten 26 dakika sonra ambulans aranıyor, karakol yürüme mesafesinde olmasına rağmen görevliler 40 dakika sonra geliyor. Tamamlanmayan dosyalar ve ağır işleyen yargı süreci yüzünden mahkemede hep o cani ile yüz yüze gelmek zorunda kalıyorum. Bu süreçte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu beni asla yalnız bırakmadı. Sosyal medyada, meydanlarda, mahkeme salonlarında ‘Ceyda Yüksel için adalet’ diye haykıran Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu oldu. Kadınların bilinçlenip hakkını araması bazı kitleleri rahatsız ediyor. Bizleri susturup sindiremezler. İstanbul Sözleşmesi’ni elimizden aldılar, yetmedi! Şimdi de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na el uzatıyorlar. Bize her daim, ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyen platforma yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Şimdiye kadar hep onlar bizim yanımızda oldu, şimdi de biz onların yanındayız. Bu hukuksuzluk karşısında onlar asla yalnız yürümeyecek, hep yanlarında olacağız” açıklamasında bulundu.