Acının ‘pınar’ında isyan yürüyüşü

Her kadın cinayeti haberini duyduğunda yeniden aynı acıyı yaşayan 64 yaşındaki Zeki Ünlüer, kızının davası müebbetle sonuçlansa da bugün hala diğer katillere hesap soruyor. Kadın örgütleriyle birlikte omuz omuza mücadele eden Ünlüer, duruşma salonlarında ve sokaklarda ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diye haykırıyor

  • Oluşturulma Tarihi : 25.11.2019 07:24
  • Güncelleme Tarihi : 25.11.2019 07:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Acının ‘pınar’ında isyan yürüyüşü haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

“Hepsini kızım olarak görüyorum. Duruşmalara gidiyorum, eylemlere katılıyorum… Ama bir işe yaramıyormuş gibi geliyor. Çünkü hala kadın cinayetleri yaşanıyor. Bu kadar kolay mı? Adalete inanmıyorum artık. Bütün bunlar hukuksuzluktan oluyor.”

Bu sözler, 3 Aralık 2012 tarihinde Okan Özparıltı tarafından birliktelik teklifini reddettiği gerekçesiyle katledilen Pınar Ünlüer’in babasına ait. Her cinayet haberini duyduğunda yeniden aynı acıyı yaşayan 64 yaşındaki Zeki Ünlüer, kızının davası müebbetle sonuçlansa da bugün hala diğer katillere hesap soruyor. Kızını kaybettiği günden beri kadın örgütleriyle birlikte omuz omuza mücadele eden Ünlüer, sokaklarda ve duruşma salonlarında ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diye haykırıyor. Elinde kızının fotoğrafının olduğu döviz ve gözlerinde yaşlarla…




CİNAYETLER HUKUKSUZLUKTAN
Pınar Ünlüer, evlendikten bir süre sonra boşandı. Boşandığında velayeti kendisine verilen oğlu henüz 8 aylıktı. Bir gün Okan Özparıltı, kendisine evlilik teklifinde bulundu. Pınar Ünlüer, bu teklifi reddetmesine rağmen Özparıltı, peşini bırakmadı ve tehdit etmeye başladı. 3 Aralık 2012 tarihinde oğlunu okulun önünde beklerken, Okan Özparıltı tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürüldü. Pınar Ünlüer’in katili yargılamanın ardından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İzmir’de yaşayan 63 yaşındaki baba Zeki Ünlüer, her cinayet haberinin ardından aynı acıyı yeniden yaşadığını anlatıyor. Ünlüer, “Kızım bir psikopatın kurşunlarıyla öldü. Kızıma evlenme teklif etmiş, evlenme teklifini reddettiği için de öldürmüş. Hala inanamıyorum ve kabullenemiyorum. Böyle sevmek mi olur? Ceza indirimi alabilmek için söylüyorlar bunu. Seven insan sevdiğine kıyabilir mi? Bütün bunlar hukuksuzluktan oluyor. Çünkü cinayeti işleyen kişi ne kadar az ceza alacağını biliyor ve önemsemiyor. Bizim istediğimiz, cezalar ağırlaştırılsın!” diyor.

HER GÜN AYNI ACI
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Türkiye’nin çeşitli illerinde görülen kadın cinayeti davalarına da destek amacıyla katılan Ünlüer, acısını erkek şiddetine karşı örgütlü bir güce dönüştürmesinden şöyle bahsediyor: “Ben bütün ölenleri kızım olarak görüyorum ve davalarına gidiyorum, eylemlere katılıyorum. Ama bir işe yaramıyormuş gibi geliyor. Çünkü hala kadın cinayetleri yaşanıyor. İnsan öldürmek bu kadar kolay mı? Çocuklar öksüz kalıyor, evlat acısı yüreğimizi yakıyor. Her gün aynı acıyı yaşamaktan yorulduk. 6 yılı geçti kızımı kaybedeli ama acım hala taze. Bir torunum var; o beni hayata bağlıyor. 6 yaşında annesiz kaldı, anne kokusu alamadan büyüdü. Adalete inanmıyorum artık. İnsanına göre mi işliyor bilmiyorum… Çocuklar yetim, analar babaların gözleri yaşlı kalmasın. Bir tane kızım vardı, her şeye bedeldi. Kadere inanmıyorum, böyle kader olmaz. Vicdansızlık, canilik bu. Her cinayet haberini duyduğumda aynı acıyı yaşıyorum. Caydırıcı önlemler alınmalı artık. Her gün kadınlar ölüyor ama bir şey yaptıkları yok. İçerden çıkınca o adamla karşılaştın diyelim ne yapacaksın, sen de onu mu öldüreceksin? Sorunu çözecek mi bu?”


YANIMIZDA OLMAYA DEVAM ETTİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Hilal Susuz, kızının katledilmesinin ardından başka kadınlar için mücadeleye devam eden Zeki Ünlüer’in kendilerini hiçbir eylemde yalnız bırakmadığını anlatıyor: “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun ilk takip ettiği davalardan biri, 2012 yılında işlenen Pınar Ünlüer cinayetiydi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla sonuçlandı dava. Sonrasında Zeki Abi, bizim takip ettiğimiz diğer davalarda ve eylemlerimizde de yanımızda olmaya devam etti. Aileler kendi davaları sonuçlansa da başka kadınlar için mücadele etmeye devam ediyor.”