“Adalet nöbetleri tutalım”

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, “Meydanlardaki zaferi mahkeme salonlarında kaybetmeyeceğiz. O nedenle FETÖ davalarını takip edelim. Milli irade nöbetleri gibi şimdi de adalet nöbetleri tutalım” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 16.07.2017 08:33
  • Güncelleme Tarihi : 16.07.2017 08:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Adalet nöbetleri tutalım” haberinin görseli

ASİYE ARSLAN

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ali Musa Bina, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. 15 Temmuz’u alçak bir işgal girişimi olarak değerlendiren Ali Musa Bina, tüm şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere ise acil şifalar diledi. Zalimlerin hem bu dünyada hem de ahirette yaptıklarının hesabını vereceklerine inandığını belirten Bina, “Bundan bir yıl önce Fethullahçı Terör Örgütü, bu millete boyun eğdirmeye, yönetime el koymaya yeltendi. 15 Temmuz bir diriliş gecesidir. 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. meydanlardaki zaferi mahkeme salonlarında kaybetmeyeceğiz. O nedenle FETÖ davalarını takip edelim. Müdahil olalım. Mahkeme salonların önünde çadırlarımızı kuralım. Milli İrade Nöbetleri gibi şimdi de Adalet Nöbetleri tutalım” dedi

“ZULMÜ EZİP GEÇTİLER”

Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen belli kesimlerin hala 15 Temmuz ihanetinin boyutunun farkına varamadığına dikkat çeken Bina, “15 Temmuz bize iki şey hatırlatıyor; Birincisi; FET֒cü ihanet. İkincisi; kahramanca direniş, vatana sadakat, şehadet ve yeniden diriliş. İhaneti de sadakati de unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bazıları darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı nasıl bir felakete uyanacaklarının farkında değiller. Darbe başarılı olsaydı eski Türkiye’nin FET֒cü modifikasyonuna uyanacaktık. Darbe geçekleşseydi Türkiye bu darbenin arkasındaki üst aklın oyuncağı haline gelecek, ekonomik olarak da bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti. 13 yılda dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz haklarımız elimizden alınacaktı. Darbe girişimi başarılı olsaydı, muhacirler sığınacak bir yurt bulamayacak, mazlumlar kendilerine uzanan yardım elini kaybedecekti. İşte bu gerçeklerin farkında olan milletin sadık evlatları o gece ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ diyerek bir insan seline dönüştüler ve zulmün tankını topunu uçağını bombasını ezip geçtiler. Bu nedenle darbe ve işgal girişiminin başarılı olmasını canları pahasına önleyen şehitlerimize ve gazilerimize bir vatan borçlu olduğumuzu unutmayalım” ifadelerinde bulundu.

“MEYDANLARDAYDIK”

Memur-Sen’in 1 milyon üyesiyle darbe girişiminin ilk dakikalarından itibaren sokaklara indiğini söyleyen Bina, “O gün hiçbir hesap yapmadan, ‘ama’, ‘fakat’, ‘lakin’ demeden kelle koltukta, ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm / Destanlar yayılır mezarımızdan’ diyerek alanlara aktık. Bu ülkenin büyük küçük yüzlerce binlerce sivil toplum örgütü, mensuplarıyla o gün meydanlara çıktı. Örgütsüz kitleler de o gün aynı duyguyla alanlardaydı. O gün aramızdaki bütün farklılıkları bir kenara koyduk; sen veya ben demedik ‘biz’ olduk. ‘Vatan da, meydanlar da bizim’ dedik, alanları kardeşlik alanları kıldık. Bir olduk, gerçek anlamda biz olduk, ümmet olduk. Gördük ki, düşman ne kadar güçlü, tuzaklar ne kadar profesyonel olursa olsun, şuurlu bir milletin üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey, alt edemeyeceği hiçbir düşman ve bozamayacağı hiçbir tuzak yoktur” şeklinde konuştu.

“FETÖ DAVALARINI TAKİP EDELİM”

15 Temmuz darbe girişiminin emperyalistlerin bölgemizde uzun zamandır sergiledikleri kirli oyunların yeni bir perdesi olduğunu savunan Bina, şunları söyledi: “FETÖ ise bu oyunda senaryonun gereğini yapan bir aktördür. Üst akıl dediğimiz küresel terör şebekesi, küresel faiz lobisi, küresel emperyalist çete 15 Temmuz’da yenildi. Bütün tezleri çöktü. FET֒cü darbecilere sahip çıkan, kucak açan ülkelere de buradan sesleniyoruz: Bu milleti PKK ile DAİŞ ile yıkamadınız; FET֒yle de yıkamayacaksınız. Artık darbelerle millete baş eğdirme devri 15 Temmuzla kapanmıştır. Ama asla meydanlardaki zaferi mahkeme salonlarında kaybetmeyeceğiz. O nedenle FETÖ davalarını takip edelim. Müdahil olalım. Mahkeme salonların önünde çadırlarımızı kuralım. Milli İrade Nöbetleri gibi şimdi de Adalet Nöbetleri tutalım. 250 şehidimizin hatıralarına ve ailelerine, 2 bin 193 gazimize, kazandığımız 15 Temmuz zaferine sahip çıkalım. Nasıl ki 15 Temmuz ve devam eden günlerde meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuysak, bugün de Fethullahçı Terör Örgütü, kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, algı operasyonlarıyla birlikte tümüyle bertaraf edilene kadar nöbetimizi sürdüreceğiz. O gün ne kadar müteyakkız idiysek bugün de aynı his ve bilinçle teyakkuz halindeyiz. 15 Temmuz’da kanımızla kurtardığımız emanetimizin, davamızın, geleceğimizin, inancımızın, sinsi stratejilerde kaybedilmesine izin vermeyeceğiz.”