AFAD Başkanı Pehlivan’dan afet yönetiminde risk odaklı model vurgusu 

AFAD Başkanı Pehlivan’dan afet yönetiminde risk odaklı model vurgusu 

Türkiye’de depreme hazırlık kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin konuşan Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Ali Hamza Pehlivan, Türkiye'nin 1999'dan bu yana afet yönetiminde kriz odaklı anlayıştan risk odaklı modele geçtiğini söyledi. 

  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2025 14:06
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2025 14:06
  • Kaynak : AA
AFAD Başkanı Pehlivan’dan afet yönetiminde risk odaklı model vurgusu  haberinin görseli

AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, geçtiğimiz günlerde 6,1 büyüklüğünde bir depremin merkezi olan Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde açıklamalarda bulundu. Pehlivan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yılı dolayısıyla Türkiye'nin depremlere müdahale kapasitesi ve hazırlıklarına ilişkin konuştu. Marmara Depremi'nin çok büyük ve yıkıcı olduğunu anımsatan Pehlivan, depremde yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Pehlivan, Marmara Depremi döneminde ulaşım, haberleşme ve arama kurtarma faaliyetlerinde imkanların kısıtlı olması nedeniyle zorluklar yaşandığına işaret etti. Ayrıca o dönemde kriz odaklı bir afet yönetim anlayışının bulunduğunu ifade eden Pehlivan, bunun sürdürülebilir olmadığının anlaşıldığını aktardı.

EN TEMEL BAŞLIKLARDAN BİRİNİ TEŞKİL EDİYOR

Pehlivan, konuşmasının devamında "Elbette krizi yönetmek önemli ama bunun ötesinde daha bütüncül bir bakış açısı gerektiği ortaya çıktı ve nitekim 2009'da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde talimatları doğrultusunda AFAD kuruldu” ifadelerine yer verdi. AFAD'ın kuruluşuyla kriz odaklı afet yönetimi anlayışından risk odaklı anlayışa geçildiğine, bunun AFAD'ın kuruluş kanunlarında ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yer aldığına işaret eden Pehlivan, "AFAD, risk odaklı bir anlayışla afetlerin bütün süreçlerini ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyon halinde yönetir ve bu konuda politikalar üretir, stratejiler geliştirir. Misyon olarak da afetlere dirençli toplum, 'Afetlere Dirençli Türkiye' hedefi Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu içerisinde en temel başlıklardan birini teşkil ediyor” dedi.

O RAKAMI BUGÜN İTİBARIYLA 130 BİNE ÇIKARDIK

1999'dan bu yana Türkiye'nin afet müdahale kapasitesinin hem insan kaynağı hem de teknoloji alanında katettiği mesafeye dikkati çeken Pehlivan, şöyle devam etti: "1999'dan bugüne arama kurtarma kapasitemiz ziyadesiyle gelişmiş durumda. Şu anda kadrolu 10 bin personelimiz içerisinde 3 bin 600 kadrolu arama kurtarma personelimiz bulunuyor ve yakın bir gelecekte bu sayı 5 bin 600 rakamına çıkacak. Ama bununla da kalmıyor. Bizim 5 yıldır uyguladığımız bir akreditasyon sistemi var. Bu kapsamda da kamu kurum kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum teşkilatlarından arama kurtarma ekiplerini akredite ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 bin arama kurtarma personeli hedefimiz vardı. Biz o rakamı bugün itibarıyla 130 bine çıkarttık."

MİLLİLEŞTİRİLMESİNİ SAĞLAMIŞ DURUMDAYIZ

Pehlivan, teknik donanımda yerlileşme adımlarının önemini vurguladığı konuşmasına, "O günün teknolojisi ile bugünün teknolojisi çok daha çok farklı noktalarda. Biz insan kaynağımızı artırırken teknik donanım olarak da kapasitemizi çok ileri noktalara taşıdık. Ekiplerimiz ortalama 100 kalem arama kurtarma malzemesi ekipmanı kullanıyor ve bunun 53 kalemi ithal ürünlerden oluşuyordu. AFAD'da başlatılan çalışmalar neticesinde 32 kalem ürünün yerlileştirilmesi ve millileştirilmesini sağlamış durumdayız” diye devam etti. Pehlivan, Türkiye'nin 1204 deprem izleme istasyonundan oluşan ağıyla Avrupa'nın ve dünyanın en büyük sistemleri arasında yer aldığını belirterek, bu teknoloji sayesinde uzmanların, bilim kurulunun ve ilgili genel müdürlüğün yer hareketlerini anlık olarak izlediğini ve riskleri değerlendirdiğini söyledi.

FARKINDALIK VURGUSU

Afetlere hazırlıkta vatandaşların rolünün kritik olduğunu, bu konuda herkesin atabileceği basit adımların bulunduğunu anlatan Pehlivan, "Türkiye genelinde 31 binin üzerinde toplanma alanı var. Bunun 5 bin 577'si İstanbul'da ve vatandaşlarımız e-Devlet'ten girip kendilerine en yakın toplanma alanını öğrenebilir. Yani bunu bile öğrenmek, farkındalık diyoruz ya, farkındalık açısından bir adım atmak anlamına gelir" ifadelerini kullandı.

ATACAĞIMIZ ADIMLARI BUNA GÖRE ŞEKİLLENDİRMEMİZ GEREK

Pehlivan, Türkiye'nin deprem gerçeğini unutmadan hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "99 depreminin yıl dönümündeyiz ve ortalama biliyorsunuz 10 yılda bir 7 ve üzeri büyüklükte ülkemizde deprem oluyor. Üç yılda bir 6, beş yılda bir de 6-7 arası büyüklükte deprem oluyor. Bu gerçeği aklımızdan çıkarmayıp, atacağımız adımları buna göre şekillendirmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

Kaynak : AA