- Gündem
- 22.06.2025 16:11
Son günlerde artan pedofili vakaları ebeveynlerin çocuklarını koruma konusundaki endişelerini de arttı. Psikolog Köseoğlu ise internet konusunda kısıtlayan değil denetleyen olmaları için aileleri uyardı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Son yıllarda sosyal medya kullanımı giderek artmaya başladı. İnternet kullanımının yaygınlaşması ise
herkesin bildiği gibi yararlı içeriklerin yanında zararlı içerikleri de beraberinde getirdi. Sosyal medya üzerinde dönen zararlı videolar ve içeriklerin yanında son günlerde ‘yabancı hesaplardan çocuklara yönelik pedofili örnekleri’ aileleri tedirgin etmeye başlarken, Psikolog Öznur Ulaş Köseoğlu, ‘Ebeveynlerin internet kullanımını nasıl denetlemeleri gerektiği’ konusunu gazetemize anlattı.
“Sosyal medyada, alkol, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı bir şekilde yer buluyor. Bu öğeler şu anda fantastik bir şekilde sosyal medya üzerinde yer bulduğu için insanların dikkatlerini çekiyor” diye belirten Psikolog Öznur Ulaş Köseoğlu, “Sosyal ağ üzerinden insanların her türlü içeriğe erişim imkanı var. Bunların avantajlı yönü olduğu gibi dezavantajlı yönleri de mevcut. Anneler de birbirine daha çabuk ulaşıyorlar, çocuk yetiştirme konusunda fikir alabiliyorlar. Sağlıklı bir çocuğun beslenmesiyle ilgili içeriklere kolayca erişebiliyorlar. Bunun dezavantajlı kısmı ne; çocuklar da çok çabuk şiddet içerikli olsun, kötü alışkanlıklarla ilgili olsun, pornografik olsun birçok ögeye birçok kötü insana çok daha kolay ulaşabiliyorlar. Bir insan sosyal medya üzerinden çok kötü kimselerle arkadaş da olabilir, çocuğun psikolojisi ile ilgili bir uzmanın kaleme aldığı yazıyı da bulabilir” dedi.
ÇOCUK MUAMELESİ GÖRMEK İSTEMEZLER
Kısıtlamayla ilgili herkesin çok fazla konuştuğunu ve filtrelerden bahsedildiğini ifade eden Köseoğlu, “Evet, filtreler bir yere kadar önemli. Özellikle 12 yaş altındaki çocukların bağımsız bir şekilde internette gezinmesi, sosyal medya hesaplarının olması ve bunları da anne ve babalarından habersiz kullanıyor olmaları bizim hiçbir zaman önermediğimiz ve onaylamadığımız bir durum. Her şeyden önce bir kere anne babalar nasıl dışarıda sosyal hayatta çocuklarını dışarıdaki insanlardan nasıl korumaya çalışıyor, yabancılarla nasıl konuşmalarını istemiyorlar ama dünyadaki tüm yabancılara açık bir sosyal medyada rahatça gezinmelerine izin veriyorlar. Bu çocuklar sosyal medya üzerinden yabancılarla konuşabilir, birileriyle tanışabilir, sanal alemde bir şeyler paylaşarak o kimselerle buluşup görüşebilir. O yüzden internet kullanımını sınırlandırmak her anlamda önemli. Filtre kullanmak önemli ama her şeyden önemlisi, çocuğun kullanmakta olduğu bir sosyal medya hesabı var ise, bundan da ebeveynin her anlamda haberdar olmasıdır. Bir ebeveyn, çocuğu nereleri takip ediyor, hangi sitelerde vakit geçiriyor, kimlerle arkadaşlık edip neler paylaşıyor bunlara oldukça dikkat etmek ve takip etmek zorundadır” diye konuştu. Bu takipleri yaparken de, çocuğun üzerinde sürekli baskı yaparak veya ona bir hiçmiş, çocukmuş gibi davranarak yaklaşılmaması konusunda da uyarılarda bulunan Köseoğlu, “Çocuklar hiçbir zaman çocuk muamelesi görmek istemezler. Çünkü onlar yetişkin olmak istiyorlar, büyümek istiyorlar. Çünkü seçim yapmak istiyorlar. Yapacakları takibi onlara çok fazla hissettirmeden, güvensizlik duygusu taşıdıklarını düşündürmeden yapmaları bizler için çok önemli” dedi.
EN TEHLİKELİ YER AİLE
Çocukların özellikle sosyal medyada ve dışarıda olumsuz şeylere yönelmelerindeki en büyük nedenlerden birinin aileleri ile mutlu olmamaları ve onlarda hoşlarına gitmeyen bir takım tutum ve davranışlar olduğunu belirten Ulaş Köseoğlu, “Biz çocukları sosyal medyadan koruyalım, tamam ama biz onlarla keyifli ve mutlu vakit geçirmeyip, onlara bir bireymiş gibi davranmadığımız zaman, onlarla bir şeyleri konuşup paylaşmayıp fikirlerine değer vermedikten sonra sürekli eleştirip kıyasladıktan sonra ne yaparsak yapalım en büyük zararı kendi elimizle kendimiz vermiş oluruz. Bize başvuran danışanlarımıza da her zaman söyleriz ‘Bazen bir çocuk için dünyadaki en tehlikeli yer ailesidir. Çünkü ailesinden gördüğü zararı dünyadaki kimse onlara veremez.’ O yüzden, aileler bunu da iyi değerlendirmeli. ‘Bunu nasıl yapmalıyım? Onu nasıl korumalıyım?’ gibi soruların yan tarafında hemen ‘Benim çocuğum benimle nasıl her şeyi paylaşabilir? Ben onun nasıl güvenini kazanırım? Ben onun nasıl benlik saygısını yükseltebilirim?’ soruları da gelmeli” cümlelerini kullandı.
ÜLKE OLARAK SIKINTILIYIZ
Ebeveynlerin çocuklara doğru hobiler edindirmesi gerektiğini belirten Öznur Ulaş Köseoğlu, “Çocuğunuzun keyif aldığı şeyleri bilirsek, arkadaşlarıyla etkileşimlerini bilirsek onları nasıl koruyacağımızı da biliriz. Özellikle çocuklarımızın neleri sevdiğini bilmemiz şart. Ergenlik dönemindeki çocukların hayatında spor olmazsa olmazdır. Bir sanattan, bir kültürel faaliyetten çocukların zevk almaları gerekiyor. Ülke olarak o kadar sıkıntılıyız ki. ‘Sınavdan kaç aldı, okul başarısı yükselsin’ diye düşünmekten, çocuk bir sportif faaliyet yapmak istediğinde bile bunu zaman kaybı olarak gören ebeveynler var. Biz çocuğumuzun ruhunun doyumunu tamamen ihmal etmiş oluyoruz o da farklı kanallarla bu keyfi sağlamaya çalışıyor. Bu konuları ailelerin ihtiyaç olarak görmeleri çok önemli. ‘Çocuk sınavlarını geçsin, dersleri iyi olsun’ denilerek büyütülemez. Sonra bu çocuklar yetişkin oluyor, terapiye geliyorlar ‘Nelerden keyif alırsınız?’ sorusuna ‘Bilmiyorum ki’ diye cevap veriyorlar. Herhangi bir hobileri yok. Unutmayın, hobi edindirmek çocuğunuzu koruyacak bir şeydir” diyerek sözlerini tamamladı.