- Gündem
- 20.05.2025 00:58
Ömer Çelik, CHP’nin açıklamalarına tepki göstererek, “Milletimiz müsterih olsun. Sayım devam etmektedir'' dedi
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekilliği seçimlerinin tamamlanmasının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana’da bulunan bir otelde basın toplantısı düzenledi. Çelik, Türkiye’nin etrafındaki coğrafyada bulunan ülkelerin sandıkla demokrasiye özlem duyduğunu belirterek, “Bir kere daha büyük milletimizin demokrasi yolculuğunda bir oy verme işlemini daha tamamladık. Bugün sabah itibariyle oy verme işlemi başladı ve güven içerisinde, huzur içerisinde oy verme işlemi gerçekleşti. Çok yüksek bir katılımla dünya demokrasi tarihine girecek bir katılımla bu oy verme işlemi tamamlandı. Bunun için milletimizin her bir ferdine şükranlarımızı sunuyoruz. Demokrasimizin gücünü, demokratik mücadelenin nasıl verileceğini, bütün dünyaya bir kere daha göstermiş olduk. Etrafımızdaki bazı ülkelerde sandığa ulaşma konusunda bu kadar zorluk varken bu kadar mücadele verilirken Türkiye'nin sandık yoluyla iktidarı belirleme iradesi bütün dünyada önemli bir yere sahip olduğunu bir kere daha gösterdi. Bunun yanı sıra milletimizin her bir ferdinin sabah erken saatlerden itibaren sandıklara gitmesi, olgunluk içerisinde birbirini selamlayarak okullarda hayırlı olsun diyerek oylarını kullanması hepimiz için bir kıvanç kaynağıdır” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN MİLLİ İRADENİN TECELLİ ETMESİDİR”
Siyasette sandığın namus olduğunu, sayımların devam ettiğini vurgulayan Ömer Çelik, “Siyasette sandık namustur. Şimdi oy verme işleminin tamamlanmasıyla birlikte sayımlar devam ediyor. Sayımlar devam ederken de bütün siyasi parti temsilcileri, görevliler, vatandaşlarımız bütün bu süreci takip ediyorlar. Oy sayma işlemi de bir şeffaflık içerisinde yürüyor. 18.30’da YSK’nın kaldırmasıyla birlikte televizyonlarda da yayın başladı. Televizyonlarda yayın başlamışken birçok yorumcu verileri yorumlamaya çalıştılar. Bir kısmı da henüz açılan sandık sayısıyla yeterli düzeye ulaşmadığını söyleyerek biraz daha yorumları ertelemek gerektiğini ifade ettiler. Tabi her bir siyasi partinin de kendi müşahitleri üzerinden sonuçları takip etme şansı var. Biz AK Parti olarak sandıkta oy sayımı konusunda partimizin nasıl bir hassasiyet göstereceği konusunda çok kurumsallaşmış bir geleneğe sahibiz. Aslında bunu sadece kendimiz için istemiyoruz. Bütün siyasi partilerin, bütün siyasi partilerden vatandaşlarımızın da oy sayma işlemlerinde sandıkların başında bulunması. O süreçleri takip etmeyi önemli görüyoruz. Çünkü bizim en büyük arzumuz milli iradenin berrak bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Milli iradenin kesin bir tecelli etmesidir. Çünkü en büyük zenginliğimiz sandığı kurabilmemiz, işleyen bir demokrasiye sahip olmamız, işleyen bir demokrasi sayesinde de yönetilebilen bir Türkiye çerçevesinde yol yürümemizdir” ifadelerini kullandı.
''TELAŞA GEREK YOK''
Sandıkları kimsenin terk etmemesi gerektiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, daha sonra şunları söyledi:
“Bu çerçeveden baktığımızda bütün vatandaşlarımızın bu hassasiyet için teşekkür ediyoruz. Biz de çağrı yapıyoruz. Sandıkların başında beklenmesiyle ilgili son ana kadar. Diğer siyasi partiler de yapıyor. Herhangi bir olay yaşanmadan herkes oradaki sayım işlemlerini takip ediyor. Tabi bütün bu süreçte yapılması gereken şey şudur. Sonuçları beklemek. Sonuçları beklerken siyasi partiler kendi genel başkanlarına bilgilendirme yapıyorlar. Bunlar tabi kendi yöntemlerine göre birtakım sonuçlara varıyor. Aynı şekilde devletin resmi kurumu olarak Anadolu Ajansı da bu bilgilendirmeyi yapıyor. Anka Ajansı da yapıyor. Başka sonuç belirleme yöntemini kullanan siyasi partiler de var. Fakat daha sonuçlar kesinleşmeden, hatta sonuçların üzerinde çok kati yorumlar yapılması konusunda bir mutabakat bile ortaya çıkmamışken birdenbire ittifakın sözcüsü, belediye başkanları telaş içerisinde televizyonlara çıktılar. Klasik bir şekilde Anadolu Ajansı’nın verileri çarpıttığını söylemeye başladılar. Anadolu Ajansı bu verileri gerçek kişiler üzerinden alıyor. Dünyada ve bütün Türkiye'de bir devlet kurumu olarak aboneleri var. Müşterileri var. Verilerinde bir siyasi partinin beğenip beğenmemesi önemli değil. Dolayısıyla orada gerçek kişiler üzerinden bir veri paylaşılıyor ve bugün televizyonlarda yapılan yorumlara kaynak teşkil eden zemin teşkil eden veriler de nihayetinde Anadolu üzerinden akıyor. Fakat bu telaş nedir? CHP sözcüsünün ve belediye başkanlarının birden bire çıkıp da biz çok öndeyiz ama Anadolu Ajansı veri seçerek bunu geride göstermeye çalışıyor gibisinden bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Halbuki sabretmeleri lazım. Bir telaşa gerek yok.”
''SAYGI DUYMA GELENEĞİ BİZDE VAR''
Oyların halen sayıldığını ve seçim sonuçlarına saygı duyacaklarını aktaran Çelik, “Bu konuda ders alması gereken birileri varsa onlar da Kemal Kılıçdaroğlu'dur ve karşıda bu propagandayı yürütenlerdir. Bakın haftalardır seçim gecesi sokağa çıkmayın gibisinden bütün bir Türkiye'de sanki devletin baş edemeyeceği bir provokasyon varmış gibisinden bir yaklaşım sergiliyorlar. Ondan sonra da sık sık AK Parti'nin önüne şunu getiriyorlar. Seçim sonuçları ne olursa olsun saygı duyacak mısınız? Biz bunu defalarca ifade ettik. Seçim sonucu ne olursa olsun saygı duyma geleneği bizde var. Ama seçim sonuçları ortaya çıktığı zaman o sonuçlara saygı duymama geleneği, o sonuçları darbelerle, muhtıralarla, yargı vesayetiyle, askeri vesayetle engelleme geleneği de sizde var. Dolayısıyla bu sorunun muhatabı biz değiliz. Bu sorunun muhatabı sizsiniz dedik. Şimdi bugün ne kadar haklı olduğumuzu gösteren bir tablo ortaya çıktı. O tablo da şu. Biraz evvel cumhurbaşkanı yardımcısı olarak kendileri tarafından aday olarak belirlenmiş iki belediye başkanı beraberce televizyona çıktılar. Fakat çok vahim bir açıklama yaptılar. Türk demokrasi adına, milli iradeye saygı adına utanç verici bir açıklamadır. Ekrem İmamoğlu çıktı 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur diyerekten bir açıklama yaptı. Yani bakın sandıklar sayılıyor, oylar sayılıyor. Milli iradenin tecelli etmesi için henüz bir sonuç açıklanmamış. Ama çıkıyor Anadolu Ajansı'na saldırıyorlar. Saldırdıktan sonra da seçim sonucunu ilan ediyorlar. Eğer literatürde diktatörlüğün bir diktatörce bir zihniyetin karşılığı diye bir şey aranacaksa o yaklaşım bu yaklaşımdır. Bu diktatörce bir yaklaşımdır. Milli iradeye saygısızlıktır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine suikast girişimidir” dedi.
''CUMHURBAŞKANIMIZAÇIK ARA ÖNDE GİDİYOR''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimde önde gittiğini vurgulayan Ömer Çelik, “Sandıklar sayılmaya devam ediyor. Üstelik ortaya çıkan verilerde kendi kanallarına baksınlar. Başka yerlere baksınlar. Cumhurbaşkanımız açık ara önde gidiyor. Biz buna rağmen çıkıp da seçim sonucu ilan etmiyoruz. Çünkü milli iradeye saygılıyız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine saygılıyız. Milletin tercihine saygılıyız. Milletin tercihini ortaya çıkaracak hukuk, hukuki mekanizmalara sayım sürecine ve bunu açıklayacak olan YSK'nın yetkisine saygı gösteriyoruz. Henüz bütün bunlar ortada yokken tutup da çıkıp onun için Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur diye açıklama yapıyor. Ondan sonra da Anadolu Ajansı'nı, bizleri, partimizi verileri manipüle etmekle suçlamaya başlıyor. Tam tersine yaptıkları açıklama milli iradeyi gasp etme açıklamasıdır. Bir gasp girişimidir. Herkesin önünde gerçekleşmiştir. Televizyonlar canlı vermiştir. Çok utanç verici bir açıklamadır. Niye bu kadar telaşlanıyorsunuz? Rahat olun. Sonuçta millet oyunu verdi. Tercihini koydu. Birkaç saat sonra da neticeler daha berrak bir şekilde ortaya çıkacak. YSK geçici verileri açıkladığında da hepimiz bunu göreceğiz. Ama çıkıp da şimdiden cumhurbaşkanı şu seçilmiştir demek utanç verici bir yaklaşım.” şeklinde konuştu.
''BU SİYASİ GASPTIR''
Milletin iradesine bağlı olduklarını söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Biz, milletin iradesine bağlıyız. Bizi ancak millet getirir, millet götürür. Ne bir dış müdahaleyle, ne içerideki kurulan tuzaklarla siyasi çizgimizi değiştirmeyiz biz. Ama herhangi bir şekilde millet iradesinin tecelli etmesi sürecinde birilerinin manipülasyon yapmasına toplum üzerinde henüz resmi sonuçlar açıklanmadan, resmi sonuçlar açıklanmış gibi bir tansiyon oluşturmaya çalışmaya da müsaade etmeyiz. Bakın biz bunlarla mücadele etme konusunda çok tecrübeliyiz. Bu numaraları geçmişte de gördük. Bu tuzakları geçmişte de gördük. Bunlar yakışıksız şeylerdir. Her şeyden önce millete saygısızlıktır. Siyaset kurumuna saygısızlıktır. Sandığa saygısızlıktır. Sandığın sonucuna karşı da şimdiden bir lekeleme çalışmasıdır. Buna müsaade etmeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Cumhurbaşkanımız, partimiz şimdiye kadar açıklanan sonuçlarda net bir biçimde önde olduğu halde biz herhangi bir şekilde sonuçludur demiyoruz. Sonucun şu şekilde olduğunu açıklamıyoruz. Çünkü sürece saygı duyan sonuca da saygı duyalım. Bunlar sürece saygı duymadıkları için şimdiden sonucu lekelemeye çalışıyorlar. Kendilerine bir altlık hazırlamaya çalışıyorlar. Netice itibariyle hiç kimse çıkıp da cumhurbaşkanı adayı şu olmuştur. Şu parti kazanmıştır. Şu kişi cumhurbaşkanı olmuştur deme noktasında olmamalıdır. Millet iradesine saygı gereği. Çünkü sandıklar sayılıyor, milletin iradesi tecelli edecek. Başımızın üstündedir. Millet iradesi tecelli ettikten sonra da siyasetçinin sicil amiri millettir. Siyasetçinin not vereni millettir. Hepimiz bunu saygıyla kabul edeceğiz. Hepimiz bunu başımızın üstünde taşıyacağız. Ha bizim bu konudaki geleneğimiz biz kazandığımızda bunu saygıyla karşıladık. Belediyeleri kaybettiğimize de saygıyla karşıladık. Ama kaybettiğinde saygıyla karşılamayanlar kaybettiklerinde karşılarına çıkan iktidarı, yargı vesayetiyle, darbelerle, diktatörce yaklaşımlarla millet iradesini gasp edecek şekilde lağvetmeye çalışanlar bu karşımızdakilerdir. O yüzden bugün çok konuşacak bir şeyleri yok. Ama bu son yaptıkları basın toplantısı bütün zihniyeti ele vermiştir. Milli irade tam tecelli etmeden, milli iradenin tecelli etmesi için hukuki süreç devam ederken, sayım süreci devam ederken çıkmışlar millet adına yapılması gereken açıklamayı ki bunu millet adına YSK yapacak. Çıkmışlar kendileri yapıyorlar. Bu siyasi gasptır. Bu son derece yakışıksız olmuştur. Milletimizin hiçbir şekilde bir tansiyona girmesine ülkemizde herhangi bir şekilde provokasyon olacakmış gibi bir kuşku içerisine girmeye gerek yoktur.”
''HİÇBİR VATANDAŞIMIZ KAYBETMEZ''
Çelik, AK Parti’nin kazanması halinde hiçbir vatandaşın kaybetmeyeceğini söyleyerek, “Defalarca seçim yaptık. Her seferinde de kaybeden siyasi partiler oldu. Biz kazandığımızda kaybeden siyasi partiler ve siyasi parti genel başkanları oldu. Kaybeden tek bir vatandaşımız olmadı. Biz kazandığımızda hiçbir vatandaşımız kaybetmez. Çıkıp da sayım süreci devam ederken de biz hiçbir şekilde seçim sonucu açıklamayız. Milletimiz müsterih olsun. Sayım devam etmektedir. Bütün siyasi partilerin temsilcileri oradadır. Vatandaşlarımız oradadır. Türk demokrasisi, bütün dünya önünde alnımızı ak edecek bir sınav vermeye devam etmektedir. Bir kere daha büyük milletimize bu büyük demokrasi sınavına imza attığı için bu büyük demokrasi şölenler vurduğu için şükranlarımızı arz ediyoruz” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanımız çok önde olmasına rağmen Cumhur İttifakı ve AK Parti çok önde olmasına rağmen biz milli iradeye duyduğumuz saygı gereği sonuç şudur demiyoruz. Diğerlerinin de bunu yapmasının bir başka tür vesayet biçimi olduğunun altını çiziyoruz. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Her şey yolunda gidiyor. YSK işinin başındadır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerinin tamamlanmasının ardından Ömer Çelik, Adana’da bulunan Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli’nde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Çelik, Türkiye’deki seçimlerin uzun yıllardır yapıldığını ve demokratik süreçler bakımından da kilit bir ülke olarak öne çıktığını belirtti.
“SİYASET MİLLET İÇİN YAPILIR”
Çelik, “Yıllardır Türkiye'de seçim yapılıyor. Gerekli tecrübe ve gerekli olgunluk milletimizde bütün dünyaya örnek olacak şekilde mevcut. Aslında milletimizin sahip olduğu, hangi partinin tabanından olursa olsun, her bir vatandaşımızın sahip olduğu bu olgunluk ve bu tecrübeyle buna saygı duyarak, bu tecrübenin gereklerini yerine getirerek hareket edilse herhangi bir şekilde bir stresin, bir tansiyonun Türkiye'de üretilmesi mümkün olmayacak. Öncelikle bu sandıklara sahip çıkma konusunda gerek bugün oy oy vermeye giderek gerekli iradeyi koyan vatandaşlarımıza gerekse ondan sonra sandıklara sahip çıkma konusunda her kesimden bu iradeyi gösteren demokrasimize sahip çıkan siyaset kurumuna sahip çıkan her görüşten her kesimden vatandaşımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Çünkü siyaset zaten millet için yapılır. Toplum için yapılır ve milletin her bir ferdinin hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi partiden olursa olsun Türkiye'nin demokratik tecrübesine sahip çıkması en büyük kazanımlarımızdan, en büyük hazinelerimizden bir tanesidir” diye konuştu.
"GÖREV YAPAN GÜVENLİK GÜÇLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Seçimler nedeniyle herhangi bir olumsuzluğun olmadığını vurgulayan Ömer Çelik, şunları söyledi:
“Seçim süreci boyunca ufak tefek olaylar oldu. Ama bugün en önemli gündü, seçim günüydü. Allah'a şükür hiçbir problem yaşanmadı. Bu sebeple emniyet güçleri, jandarma güçlerine bütün görev yapan güvenlik güçlerine de teşekkür ediyoruz. Tabii YSK görevlileri görevlerini titizlikle bunun farkındayız. Bunun yanı sıra şu anda gazeteci arkadaşlarımız özellikle objektif bir biçimde aktarmaya çalışan verilerin doğru anlaşılmasına çalışan herhangi siyasi manipülasyon, angajman, doğru anlaşılması için gayret eden gazeteci arkadaşlarımıza, yorumculara tabi ki kamuoyu araştırmacılarına da bu bakımdan teşekkür ediyoruz. Tabi bu dönem tarafsız gazetecilik, yorumculuk ya da kamuoyu araştırmacılığı açısından da manipülasyonların çok olduğu bir dönem oldu. İnşallah onlar seçimler geçtikten sonra dikkatli bir şekilde değerlendirilecektir. Ama bunun dışında kalan çok kıymetli bir kesim var ki bütün bu sürecin doğru anlaşılması, demokrasinin kazanması için, gayret ediyorlar. Biz de onları ekranlarda izliyoruz, takip ediyoruz araştırmalarını. Hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz."
"SONUCUNUN NE OLACAĞINA DAİR KENDİLERİNCE BAZI ARGÜMANLAR ÜRETTİLER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde açık ara önde olmasına rağmen CHP’nin açıklamalarını yanlış bulan Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu adına konuşan sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş konuşmalarına başlarken 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz dediler. Bu acaba bir sürçülisan mıydı? Hayır daha seçim sonuçları belli olmadan cumhurbaşkanının kim olduğunu ilan etmek şeklindeki bu cümleyi beş altı kere kurdular. Peki 5-6 kere kurulan bu cümle bir sürçülisan mıydı? Hayır. Sürçülisan değildi. Bunun kasıtlı yapıldığı, bilinçli yapıldığı belliydi. Çünkü seçimin sonucunun ne olacağına dair kendilerince bazı argümanlar ürettiler. Aslında yapılması gereken şudur. Siyasi nezaket siyaset adabı icabı. Henüz milletin iradesi tam olarak tecelli etmemişken, oylar sayılıyorken, sandıkların tamamı açılmamışken, milli iradeye saygı bütün siyasi partilerin temsilcilerine saygı, onların tabanlarında gayret gösteren vatandaşlarımıza saygı çerçevesinde bu ifadeden dolayı bu ifadeyi kullandıkları basın toplantısından sonra çıktıkları ikinci basın toplantısında özür dilemeleri gerekirdi. Ama bunu yapmadılar bu maalesef. Bu, Türk siyasi hayatına çok büyük bir yanlış, vahim bir yanlış olarak geçmiştir. Oy sayım süreci devam ediyor. Üstelik baktığınızda tabloya baktığınızda cumhurbaşkanımızın açık ara önde olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.
“AÇIKLAMALAR MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIKTIR”
Milli iradeye saygılı oldukları için seçim sonuçlarıyla ilgili bir açıklama yapmadıklarını aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şunları kaydetti:
“AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın da mecliste açık ara güçlü bir pozisyonu oldu. Net bir şekilde görülüyor. Buna rağmen biz seçim sonucu şudur diyerekten bir açıklama yapmıyoruz. Çünkü milli iradeye saygılıyız. Demokratik sürece saygılıyız. Bu süreci yürüten kurumların hukuki niteliğine ve yetkisine saygılıyız. Bu çerçevede her zaman söylediğimiz şudur. Sürece saygı gösteren sonuca da saygı gösterir. Şu anda CHP tarafından sürece saygı gösterilmediğini burada uyarmamıza rağmen herhangi bir özür dilenmediğini görüyoruz. Millet iradesi tam olarak tecelli etmemiş. Sandıklar sayılmaya devam ediliyor. Ama şöyle bir argüman geliştiriyorlar. İşte biz 13. Cumhurbaşkanı şu kişi adına burada konuşuyoruz. Bu milli iradeye saygısızlıktır. Seçmen iradesine saygısızlıktır. Bu sonucu berrak bir şekilde ortaya çıkaracak bütün sürece saygısızlıktır. Biz buna en köklü bir biçimde reddediyoruz.”
“BU BÜTÜN SÜREÇLERE DÖNÜK DE BİR SABOTAJ GİRİŞİMİDİR”
CHP’nin Anadolu Ajansı verilerinin yanlış olduğunu iddia etmesini değerlendiren Çelik, “Onlara göre Anadolu Ajansı'nın verileri yanlış. Bunu söyleyebilir mi? Bir siyasetçi çıkıp söyleyebilir mi? Bunu kabul eder misiniz, etmez misiniz? Bu herkesin takdir hakkıdır. Kurum açıklamayı yapar. Biz de sürekli olarak bütün siyasi partilerin verilerini yok saymalarını, Anadolu Ajansı'nın verilerini yok saymalarını, zaten son zamanlarda sık sık yaptıkları gibi devlet kurumlarıyla bu şekilde bir polemiği siyaset biçimi haline getirmelerini altını çiziyoruz. Ben şu kurumun verisini beğenmiyorum ya da şu partinin verisini beğenmiyorum diyebilir mi birisi? Tabi ki diyebiliriz. Kendisinin bileceği iş. O kendisini bağlar. Ama arkasından tutup sadece kendilerine ait verilerin esas kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek bizdeki verilere göre seçim sonucu şudur. Cumhurbaşkanı şu kişi seçilmiştir. Peki elinizdeki veriler tam mı? Hayır tam değil. Birtakım ıslak imzalı var. Ama bir de işte Ankara'dan, İstanbul'dan, İzmir'den gelecek oylar var. Onları da üstüne koyduğumuzda bu durumda ortaya böyle bir sonuç çıkıyor. Biz de seçimin sonucunun bu olduğunu ilan ediyoruz dediklerinden bu işte başlı başına bütün bir demokratik zihniyete, bütün demokratik kurumlara, bütün demokratik çalışmalara saygısızlıktır ve siyasetin, siyasetin korunması ve geliştirilmesine dönük bütün süreçlere dönük de bir sabotaj girişimidir” dedi.
“YENİLGİYE ALTLIK HAZIRLIYORLAR”
CHP’nin zafer ilan etmesinin ‘Milli iradeyi yok saymak’ olarak niteleyen Çelik, “Bunu niye ısrarla yapıyorlar? Önce bu şeyle başladı. Bir kısmı yeni, bir kısmı daha önceden duyulmuş, duyulmamış birtakım anketler yayınlamaya başladılar. Kendilerine böyle çok yüksek puanlarla bir seçime girmeden zafer ilan etmeye başladılar. Arkasından buna benzer kampanyalar sürdü. Şimdi de bugün iki belediye başkanı çıkıyor. Anayasal kurumların içinde olan kişiler bütün bu süreçleri görmezden gelerek 13. Cumhurbaşkanı diye Kılıçdaroğlu'nu ilan ediyorlar. Peki veriler ne gösteriyor? Cumhurbaşkanımız ezici bir biçimde önde, seçim yarışında. Cumhur İttifakı ve AK Parti ezici bir biçimde önde. Yani biz bu durumdayken rakamlar bu durumdayken, gerçekler bu durumdayken çıkıp da seçim sonucu şudur demiyoruz. Çünkü sandıkların tamamı açılmamış. Milli irade tecelli etmemiş. O sandıklara açılmamış sandıklara oy atmış vatandaşlarımızın iradesini görmemişiz. Onların iradesini yok sayacak, onların oylarını yok sayacak bir yaklaşım içerisine girmeyi, demokratik terbiye ve demokratik adap açısından en sakıncalı iş buluruz. Ama şimdi ne demokratik terbiyeye ne demokratik zihniyete ne demokratik adaba uygun olmayan bir strateji izleniyor. Burada yapılmak istenen şey de şu, ‘Bir yenilgiye altlık hazırlıyorlar. Bir yenilgiye gerekçe hazırlıyorlar kendi verilerine göre. Kendilerini galip ilan ediyorlar’ Ama gerçek veriler YSK tarafından açıklandığı zaman bu gerçeklerle yüzleştikleri zaman ortaya çıkacak” şeklinde konuştu.
“BU AÇIKLAMALAR DEMOKRATİK KÜLTÜR AÇISINDAN YANLIŞ”
"Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gecesi için ‘Sokaklara çıkmayın’ açıklamasının gerginlik strateji olduğunun altını çizen Ömer Çelik, “Sonuçlar karşısında mahcup olacaklar ve bu mahcubiyeti gizlemek için bir gerginlik stratejisi üretmeye çalışıyorlar. Bu ne zaman başladı? Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim gecesi sokaklara çıkmayın demesiyle başladı. İşte seçim gecesindeyiz. Vatandaşlarımız sokaklarda. Bütün vatandaşlarımız okullarda. Oy sayım yapılan yerlerde. Herhangi bir gerginlik var mı? Yok. İşin doğası gereği. Bazı basit tartışmalar olabiliyor, geçmişte daha sakıncalı şeyler de oldu. Ama Türkiye seçim yapabilen, bunu şeffaf bir biçimde yapabilen ve bunu sonuçlandırabilen bu demokratik terbiyeyi ve demokratik kültüre sahip bir ülke. Dolayısıyla vatandaşlarımızın zaten ortaya koyduğu bir iradeye bu demokratik kültürel saygı göstermek herkesin vazifesidir. Herkesin boynunun borcudur. Biz siyasetçilerin varlık sebebi vatandaşımızdır. Onların taleplerini, görüşlerini nasıl siyasi temsile çevireceğimizi gittik, kendilerine anlattık. Bugün son sözü vatandaş söyledi. Yeter söz milletin, yeter karar milletin ilkesi çerçevesinde. Sözde vatandaşımızın, karar da vatandaşımızın. Bunu saygıyla karşılamak varken saatler öncesinden 4-5 kere aynı ifadeyi kullanarak sonuç ilan etmeye çalışmak, bütün devlet kurumlarının verilerini diğer siyasi partilerin verilerini yok sayarak bütün Türkiye'nin kendi verilerini kabul etmesini talep ederek böyle bir dayatma içerisine girmelerinin arkasındaki gerginlik stratejisini görüyoruz. Buna hiç gerek yok. Demokratik kültür açısından yanlış bir şey. Sonuçta vatandaşımız karar verecek. Biz o kararı başımızın üstünde, alnımızın üstünde taşıyacağız. Bu ülkenin en büyük zenginliği iktidarın nasıl oluşacağına Türkiye'nin kimi yöneteceğine vatandaşın karar vermesidir. Öbür türlü herhangi bir şekilde milli irade tam olarak tecelli etmeden sandığın iradesi tam olarak ortaya çıkmadan birisine çıkıp da 13. Cumhurbaşkanı şudur ve biz onun adına konuşuyoruz diyerekten kendilerine yetki hapsetmek bu da bir vesayet biçimidir. Son derece yanlıştır. Biz bu vesayet biçimleriyle, bu gerginlik stratejileriyle mücadele etmekte, bunları engellemekte, bunlara müsaade etmemekte, deneyimli bir siyasi kadroyuz” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZ MÜSTERİH OLSUNLAR”
Vatandaşlara da neşeli olmaları gerektiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Moralleri düzgün olsun, gayet neşe içerisinde olsunlar, huzur içerisinde olsunlar. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Sandık, siyasetin namusudur. Sonuç tecelli edecek. Hepimiz de onu saygıyla karşılayacağız. Dediğim gibi cumhurbaşkanımız çok önde olmasına rağmen Cumhur İttifakı ve AK Parti çok önde olmasına rağmen biz milli iradeye duyduğumuz saygı gereği sonuç şudur demiyoruz. Diğerlerinin de bunu yapmasının bir başka tür vesayet biçimi olduğunun altını çiziyoruz. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Her şey yolunda gidiyor. YSK işinin başındadır. Bütün siyasi partilerin temsilcileri sandık başında nöbet tutmaktadır. Vatandaşlarımız Türkiye'nin demokrasisine sahip bütün bir millet demokrasisine sahip çıkmaktadır. Bununla gurur duymalıyız. Bununla onur duymalıyız. Bu bunun en büyük zenginliğimiz olarak titiz bir biçimde korumalıyız” dedi. İHA