- Gündem
- 22.07.2025 17:20
Sayfa Yükleniyor...
Ali Kınık, Devlet Bahçeli'nin isteğiyle "Terörsüz Türkiye" süreci için bestelediği "Kardeşlik Türküsü" ile hem siyaset hem müzik gündemine damga vurdu.
Türk halk müziğinin duyguları titreten sesi, kelimeleriyle adeta bir çağın aynası olan Ali Kınık, yalnızca şarkılarıyla değil; karakteri, edebi yönü ve duruşuyla da gönüllerde iz bırakan bir sanatçı. Milyonlara ulaşan “Ali Ayşe’yi Seviyor”un ötesinde, aslında sessizce büyüyen bir hikâyesi var bu içli adamın…
1974 yılında Malatya’nın Akçadağ ilçesinde dünyaya gelen Ali Kınık, Anadolu’nun özlemiyle, sükûnetiyle, isyanıyla şekillenmiş bir çocukluk yaşadı. Genç yaşlarda kalemiyle kurduğu bağ, onun hem edebiyata hem de müziğe yönelmesinde belirleyici oldu. Elazığ Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Kınık, henüz üniversite yıllarında şiirle harmanladığı iç dünyasını notalara dökmeye başladı.
Kınık’ın profesyonel müzik kariyerinin ilk durağı 1996 yılında çıkardığı “Beni Öldü Say” albümüydü. Ancak onun geniş kitlelerce tanınması, 2003’te yayımladığı “Bu Şarkı” ile oldu. Aşkı, yalnızlığı, vatan sevgisini ve toplumsal yaraları birer ağıt gibi sunan bu albüm, sanatçının sesiyle halkın yüreği arasında benzersiz bir bağ kurdu. Her şarkısında sadece bir hikâye değil; bir duygu, bir duruş, bir hatıra gizliydi.
Şairliğiyle beslenen şarkı sözleri, ona edebi bir kimlik de kazandırdı. Ali Kınık sadece bir yorumcu değil; aynı zamanda kalemi güçlü bir söz yazarı olarak öne çıktı. “Yalnız Değilsin” adlı eseri, ATV ekranlarında yayınlanan ve milyonların izlediği Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde kullanıldığında, sesi artık sokakta, evde, düğünde, vedada yankılanan bir kimliğe büründü.
“Son Bir Defa”, “Çal Kemancı”, “Kurtlar Sofrası” gibi eserleri ise sosyal medyada milyonlarca kez dinlenip paylaşılarak dijital dünyanın da sesini yakalayabildiğini kanıtladı. Bu yönüyle Kınık, hem geleneksel hem modern dinleyiciye ulaşabilen nadir sanatçılardan biri olmayı başardı.
Fakat onun hikâyesi yalnızca müzikle sınırlı değil. Ali Kınık, sanatıyla olduğu kadar duruşuyla da konuşulan bir figür. Siyaseten net çizgileri olan, özellikle ülkücü camiada sembolleşmiş bir duruşa sahip. Ama bu siyasi yönünü şarkılarında ajitasyonla değil, Anadolu’nun gerçekleriyle işleyerek sundu. O, müziğiyle millete ayna tutmayı seçenlerden.
Bugün hâlâ Türkiye’nin dört bir yanında konserler veren Kınık, sahnede olduğu kadar halkın gönlünde de yerini koruyor. Onun şarkıları artık sadece melodik eserler değil; bir neslin büyürken içinden geçtikleri, sessizce söyledikleri, gözyaşlarına karışan iç sesler.
Ali Kınık, bağlamasıyla, şiiriyle ve suskunluğundaki haykırışla, adeta yaşayan bir halk anlatıcısı. Ve onun hikâyesi, her dizesinde Anadolu’yu dinleten, susarak bile çok şey söyleyen bir sanat yolculuğu...
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024'te başlattığı ve iktidarın "Terörsüz Türkiye" adını verdiği süreçte komisyon aşamasına geçildi.
Son olarak; MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, sanatçı Ali Kınık'tan "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin "Kardeşlik" temalı bir türkü istediği, sözlerini Canfer Balçık'ın yazdığı "Kardeşlik Türküsü"nün Ali Kınık tarafından bestelediği ve seslendirildiği ortaya çıktı.
Şarkıda şu sözler yer alıyor:
"KARDEŞLİK TÜRKÜMÜZ ÇALSIN DAĞLARDA"
Birlikte örülmüş yurdun dokusu
Doğusu, batısı, güney doğusu
Olmasın kimsenin asla kuşkusu
Demir mert çınarın dallarıyız biz.
***
Kardeşlik türkümüz çalsın dağlarda,
Denizde ovada, yeşil bağlarda,
Türkümüz söylensin yeni çağlarda
Tarihin kopmayan bağlarıyız biz.
**
Böyle iyileşir her türlü yara,
81 vilayet, başkent Ankara
****