Anti kanser maratonu: Yaşamak için koşuyor!

Sayısız maratonda önemli dereceler elde eden 61 yaşındaki Çalıcı, geçen yıl 4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrendi. 3 ay ömür biçilen Çalıcı, adını ‘anti kanser maratonu’ koyduğu mücadeleyle ayağa kalktı. Şimdi en büyük zaferini kazanıp yeniden koşmayı düşlüyor


  • Oluşturulma Tarihi : 15.02.2021 07:38
  • Güncelleme Tarihi : 15.02.2021 07:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Anti kanser maratonu: Yaşamak için koşuyor!

Nuret Çalıcı, 61 yaşında. Eşiyle birlikte İzmir’de yaşıyor. Yıllardır katıldığı sayısız maratonda birçok derece elde eden Çalıcı, geçen sene antrenman yaparken yüzünde bir uyuşma hissedince doktora başvurdu. Tetkikler sonucunda akciğer ve beyninde iki adet kötü huylu tümör teşhis edildi. 4.evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen Çalıcı, doktorlar 3 ay ömrünün kaldığını söylese de hayata sımsıkı sarıldı. Kanser tedavisi devam eden ve bundan sonra hayatına kendi deyimiyle ‘anti kanser maratoncusu’ olarak devam eden Çalıcı’nın en büyük hayali yeniden koşabilmek: “Kansere karşı mücadele politiktir. Ben aynı zamanda kanseri besleyen kapitalizme karşı da bir savaş veriyorum. Kanserle maratonum devam ediyor, öndeyim ve kazanacağıma inanıyorum. Koşmayı çok özledim. Her gece rüyalarımda koşuyorum. Doktorlar, ‘Yürüyebilirsin ama koşamazsın’ diyor. Ama yeniden maratonda koşacağıma inanıyorum ve alacağım ilk madalyayı doktorlarıma götüreceğim.”

4. EVREDE TEŞHİS KONULDU

Geçen yıl yüzündeki uyuşma ve hissizlik gibi şikayetler üzerine hastaneye başvuran ve yapılan testler sonucunda 4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen 61 yaşındaki Nuret Çalıcı, “Yıllarca maratonlarda koştum. Her sabah mutlaka koşuya çıkardım ve sağlıklı beslenirdim. Sanırım bu yüzden son ana kadar kanserin belirtilerini yaşamadım. Geçen sene antrenman yaparken yüzümün sol tarafında bir uyuşukluk ve seyirme hissettim. Sol elimde de hissizlik vardı. Bu şikayetler üzerine hastaneye başvurdum. Yeşilyurt Araştırma Hastanesi’nde yapılan MR sonucunda, akciğer ve beyinde iki adet kötü huylu tümör teşhisi edildi. Bu tümörlerden biri ödem yapmıştı, belirtileri ortaya çıkaran da bu ödemdi zaten. Başka hiçbir belirti yoktu. Sonrasında Suat Seren Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi süreci başladı” dedi.

KANSERLE MARATONDA BEN ÖNDEYİM!

Beynindeki tümör zor bir ameliyatla alındıktan sonra 6 kür kemoterapi tedavisi gören Çalıcı, “Şu an tedavim aynı hastanede devam ediyor. Ameliyattan sonra tek başıma hareket edemiyordum, ihtiyaçlarımı karşılayamıyordum. Ama şimdi çok daha iyiyim. 12 Şubat 2020 tarihinde aldığım akciğer kanseri teşhisiyle benim için yeni bir maraton başladı. Ben bu maratona ‘anti kanser maraton’ adını koydum. Normal maratonda atletler yarışır, anti kanser maratonda kanser hastası atlet kanserle yarışıyor. Antrenörlerim doktorlar, hemşireler ve fizyoterapistler yardımcılarım. Şu ana kadar kanserle maratonumda ben öndeyim. Maraton devam ediyor ve kazanacağıma inanıyorum. Doktorlar yürüyebilirsin ama koşamazsın diyor. Ama ben koşacağım diyorum ve ilk madalyayı onlara götüreceğim” diye konuştu.

RÜYALARIMDA HEP KOŞUYORUM!

Teşhis konulduğunda doktorların 3 ay ömür biçtiği Çalıcı, “Benim anladığım kadarıyla özellikle akciğer kanseri son aşamadaysa ve metastaz da yaptıysa tedavideki amaç ne kadar ömrü uzatabilirsek o kadar iyi şeklinde bir temenni oluyor. Benim amacım kanseri yenemesem bile ömrümü ortalamanın üzerinde uzatabilmek. Esas hedefim ise yeniden maraton koşabilmek ve insanlara örnek olabilmek. Bunu yapabileceğime inanıyorum. Şu an koşamıyorum sadece yürüyüş yapabiliyorum. Ama rüyalarımda hep koşuyorum. Kanseri kapitalizm ortaya çıkarmadı. Bu hastalık dinazor çağına kadar geriye dayanıyor. Ama kapitalizm döneminde kanser altın çağını yaşıyor. Daha önceleri kanser bu kadar yaygın değildi. Ben işe bisikletle giden, sağlıklı beslenen ve maraton koşan bir insandım. Bir gün başıma böyle bir şey geleceği aklımdan geçmezdi. Kanser olduktan sonra başlattığım ‘anti kanser maraton’unda toplumsal farkındalık yaratabilmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

ANTİ KANSER MARATONCUSU

Çalıcı, kansere karşı verdiği mücadeleye dair şunları söyledi: “Ben devrimci bir maratoncu olarak bireysel tedaviye, başta ailem ve yakın çevrem olmak üzere, bilim insanlarının yönlendirmesi ve yardımı ile devam ediyorum. Ancak kanser ve kansere karşı mücadele bireysel değil toplumsal bir sorundur. Kansere ve önce onu besleyen, sonra da tedavi sürecini ticari metaya dönüştürerek ondan beslenen çarpık kapitalist sisteme karşı bir mücadeledir. Dolayısıyla kansere karşı toplumsal mücadele politiktir. Ben kansere ve onu besleyen kapitalist sisteme karşı savaş veriyorum.”

Haber Merkezi