- Gündem
- 06.05.2025 01:02
Hattuşaş kazıları zamanında örnekleri var olan ve Anadolu’da yaklaşık 7 bin yıldır uygulanan bir geleneksel tedavi yöntemi olan apiterpi ülkemizde de yayılmaya devam ediyor. Dr. Esra Akyüz, mucizelerle dolu arı zehrini ve apiterapi tedavisini anlattı
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Binlerce yıllık kadim tedaviler arasında yer alan apiterapinin faydaları günümüzde de hastalara şifa dağıtmaya devam ediyor. Tarihe baktığımızda arı zehrini ilk keşfedenlerin romatizması olan arıcılar olduğu görülüyor. Romatizmal hastalıklarından bir süre sonra arı sokmasından dolayı bütün ağrı yakınmalarının geçtiğini belirten arıcılar ile bu iş ayyuka çıkıyor. Bir doktor tarafından bir grup hastaya uygulanarak giderek yayılıyor ve günümüze kadar ulaşıyor. İzmir’de ise Nöroloji Uzmanı Doktor Esra Akyüz, yıllar önce dikkatini çeken bu tedavi yöntemini hastalarına uygulamaya çalışıyor. Akyüz, apiterapi hakkında gazetemize ilginç açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE’DE ÇOK YAYGIN DEĞİL
Nöroloji Uzmanı Doktor Esra Akyüz, yıllar önce apiterapi denilen arı ürünleri ile tedaviye merak salarak hastaları üzerinde denemeye başladı. Bu merakının sebebinin aslında Ziraat Fakültesi’nin Zootekni Bölümü’nde Dekan Yardımcısı olan kuzeni olduğunu söyleyen Akyüz, “Arı ürünleri ile tedavinin ne demek olduğunu onun sayesinde tanıdım. Yurt dışında arı ürünleri ile tedaviler yan etkisiz bir şekilde sıklıkla uygulanıyor. Ben de bu konuda araştırmalar yapmaya başladım. Sonrasında fark ettim ki apiterapi hekimler arasında çok fazla bilinen bir şey değil ve bazı şifa tacirlerinin elinde merdiven altı uygulamalar zinciri şeklinde yapıldığını öğrendim” dedi.
“Dr. Esra Akyüz, 2014 yılında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği yayınlandı. Bu yönetmeliğin içerisinde apiterapi de yer almaya başladı. Ben de bu vesile ile hastalara en azından gıda desteği olarak arı ürünlerini önermeye başladım” diyerek, “Yurt dışında apiterapiyi kullanan hekim arkadaşlarım ile iletişime geçerek kullanım metodlarını öğrenerek kendi hastalarımda denemeye başladım ve çok da yüz güldürücü sonuçlar elde ettim. Bu alanda çok büyük bir boşluk vardı. Daha sonra Apiterapi Derneği ve Uluslararası Apiterapi Federasyonu Başkanı olarak tanıdığımız Dr. Ali Timuçin hoca bir kurs düzenledi ben de bu kursa giderek sertifikamı aldım. Sonrasında arı zehrini uygulama konusunda bazı girişimlerde bulundum ve arı zehrinin diğer arı ürünlerinin çok daha ötesinde bir şey olduğunu keşfettim” ifadelerine yer verdi.
ARIYI ÖLDÜRMEDEN ZEHRİ ALINIYOR
Apiterapinin özellikle kronik ağrılı durumlarda tedavi edici bir etkinin olduğuna da değinen Dr. Akyüz, “Apiterapiyi, migrenli bireylerde, nöropatik ağrılarda, boyun ve bel fıtığı gibi veya dar kanala bağlı ağrılar hatta bazı hastaların Parkinson, Alzheimer, MS gibi hastalarda uygulama fırsatı buldum. Zaman içerisinde bu iş gelişti ve güzel sonuçlar almaya başladık” diye aktardı.
Arı zehri üretiminin ciddi bir iş sahası olduğunu söyleyen Dr. Akyüz, “Arının kovanının önüne yerleştirilen bir cihazla arı orada yayılan elektrik akımı dolayısıyla bir strese giriyor. Oradaki membranlı sistemi delerek orayı sokuyor ve zehrini bırakıyor. Bu sistem arıyı öldürmeden sadece zehrini alabilmek üzerine kurulu. O zehir steril şartlarda toplanıyor ve saflık derecelerine göre ayrılıyor. Birinci ve en saf derecede olanı tıbbı cilt altı uygulama sistemleri için kullanıyor. Kremlerin içerisine karıştırılabiliyor ya da farklı kollarda kullanılabiliyor” diye konuştu.
Esra Akyüz, arı zehrinin içerisinde birden fazla bileşen olduğuna da değinerek, “İçerisinde başta Melittin ve Apamin diye bahsettiğimiz protein yapıda bazı moleküller var. Bizi esas ilgilendiren molekül Melittin. Arı zehrinin kuru ağırlığının yaklaşık yüzde 45 civarını bu madde sağlıyor. Bu çok ciddi ve günümüzdeki birçok hastalığın sebebi olan iltihapları yani içsel savaşı tedavi eden bir maddedir” diye belirtti.
“ALERJİNİZ OLMAMALI”
Bu tedaviyi deneyecek olan hastaların özellikle bal arısına karşı alerjisi olmaması gerektiğine dikkat çeken Akyüz, “İşlemden önce hastalarımızdan bir alerji testi yaptırmalarını istiyoruz. Eğer bir alerji durumu yoksa tedavilerimizi yavaş yavaş doz artırımı yaparak uyguluyoruz. Arı zehrinin içerisindeki bileşenlerin uygulamadan birkaç dakika sonra o bölgede lokal anestezi yapıldığı da tespit edilmiştir. Hastaların, hastalığın durumuna göre ağrılarından kurtulma süreleri birkaç haftayı bulabilir. Tamamen geçmese bile ağrı skalalarının oldukça azaldığını görebiliyoruz. Arı zehri kortizon yerine de kullanılabilen ve oldukça etkili olan bir maddedir. Bu çok dikkatli uygulanması gereken bir tedavidir bu yüzden hastaların hekim olan kişiler tarafından bu tedaviyi almaları ve apiterapi ruhsatı ve sertifikalarına dikkat etmelerini öneriyorum” diye belirtti.