- Gündem
- 26.06.2025 00:40
Artan maliyetler sonucu büyükbaş hayvancılık üretiminin ciddi şekilde tehlikeye girdiğini ve bunun sonucu olarak çiğ süt fiyatlarının yükseldiğini belirten Uysal, iklim krizi ile birlikte meraların da yok olmayla karşı karşıya kaldığını ifade etti
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Raşit Uysal, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Toprağın İçinden programına konuk oldu. Programda Prof. Dr. Uysal, çiğ süt piyasasında yaşanan son gelişmeleri, üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları ve hem Türkiye’nin hem de İzmir’in büyükbaş hayvan varlığını değerlendirdi. Özellikle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde yaşanan küresel iklim krizinin büyükbaş hayvan varlığını ciddi şekilde düşüreceğine dikkat çekti.
USK’NIN ÇAĞRISI YANITSIZ KALDI
Artan maliyetlerle birlikte çiğ süt fiyatının güncellenmesi gerektiğini belirten Uysal, USK’nın çiğ süt fiyatını arttırmak için toplantı çağrısına üreticilerin tepkisiz kaldığını vurguladı. Uysal, “Çiğ süt fiyatının 8,5 TL olması beklentiyi de karşılamaz. Çünkü her maliyet kalemi çok fazla yüksek. Bir yılda mazot fiyatları inanılmaz arttı. Aynı şekilde gübre ve yem fiyatları da üreticinin belini büken girdi maliyetlerini oluşturuyor. Ama çiğ süt fiyatları aynı oranda artmadı. Ulusal süt Konseyi’nin çiğ süt fiyat belirleme yetkisini elinden aldılar. USK sadece belirlenen fiyatları ilan ediyor. Bu da sanki fiyatları USK belirliyormuş gibi bir algı oluşturuyor ve günah keçisi sayılıyor. Halbuki böyle bir durum söz konusu değil. USK bundan 15-20 gün önce bir toplantı yapmak için bir çağrıda bulundu. Toplantının amacı çiğ süt fiyatını belirlemekti. Ancak bu çağrımıza ne bakanlıktan ne de üreticilerden bir yanıt gelmedi. Bu yüzden toplantımız yapılmadı. Çünkü 7 üye ile karar alabilirdik ancak bu sayıya ulaşamadığımız için herhangi bir karar alamadık. Sürekli çiğ süt fiyatları artsın diye söylem ve eylemelerde bulunan üretici bu toplantımıza katılmadı. Bu bizi şaşırttı” değerlendirmesinde bulundu.
İNEKLER KESİME GİDİYOR!
Şu anki mevcut koşullarda et fiyatlarının da artması gerekiyordu. Ancak çiğ süt fiyatının düşük kalmasından dolayı üreticiler hayvanlarını kesime götürüyor. Bu da kırmızı et fiyatlarının düşük kalmasını sağlıyor. Çünkü normalde erkek danaların kesime gitmesi gerekirken, inekler de kesime gidiyor. Bu da piyasaya yeterli oranda et girdiği için et fiyatları ucuz. Ancak bu çok tehlikeli bir durum. Gelecekte Türkiye’deki hayvan varlığını etkileyecek, süt ve et krizine sebebiyet verecektir. Devletin mutlaka çiğ süt fiyatlarının bir kısmını sübvanse etmesi gerekiyor” diye konuştu.
İKLİM KRİZİ EN TEHLİKESİ!
Yağmurların yağmamasıyla birlikte mera alanlarının yok olmaya başlayacağını söyleyen Uysal, Türkiye’nin bu konuda mutlaka acil bir şekilde önlem alması gerektiğini ifade etti. Uysal, “İklim krizi ile birlikte mera alanları tahrip edilebilir. Hayvanlar yiyecek bulamayacak. Otlar da bulunmayacak. Dolayısıyla iklim krizi süt ve et verimini müthiş olumsuz etkileyecek. Bu sene hayvan yemleri çok yüksek olduğu için, üretici de hayvanlarını istediği şekilde yemlemedi dolayısıyla hayvanlar istenilen verimi vermedi, bu fiyatların artmasına sebep olan etkenlerden yalnızca biri” şeklinde konuştu.