Aşı tedirginliğini artıran uygulama: Rıza formu!

Salgın sürecinde en sık karşılaştığı sorunun ‘Aşılar kısırlık yapar mı?’ olduğunu söyleyen Prof.Dr. Unutmaz, aşı yapılanlara rıza formu imzalatılmasının da aşı tedirginliğini artırdığını vurguluyor


  • Oluşturulma Tarihi : 21.06.2021 07:27
  • Güncelleme Tarihi : 21.06.2021 07:27
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Aşı tedirginliğini artıran uygulama: Rıza formu!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de aşılama hızı son günlerde arttı. Fakat bazı bölgelerde aşılamanın yavaş ilerlemesinde, aşı tedirginliği ve yapılan resmi açıklamalara duyulan güvensizliğin etkili olduğunu savunuluyor. ABD Jackson Laboratuvarı Baş Araştırmacısı, İmmünoloji Uzmanı Prof.Dr. Derya Unutmaz, özellikle sosyal medyada yer alan aşıya karşı güvensizlik yaratan açıklamaların kafalarda soru işareti oluşturduğunu söylüyor. Aşı karşıtları tarafından yapılan bu tür paylaşımları kötü niyetli olarak nitelendiren ve salgın sürecinde kamuoyunu sık sık bilgilendiren Prof.Dr. Unutmaz, en sık karşılaştığı sorunun ise ‘Aşılar kısırlık yapar mı?’ olduğunu belirtiyor. Prof.Dr. Unutmaz, aşı yapılanlara ‘rıza alma’ amacı taşıyan onam formu imzalatılmasının da aşı tedirginliği artırdığının altını çiziyor.

HALK SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYORLAR

Aşı karşıtlığının büyük bir sorun olduğuna değinen Prof.Dr. Derya Unutmaz, “Aslında aşı karşıtlarını, aşılara güvenmeyenlerden ayırt etmek lazım. Aşı karşıtları bir şekilde yalan ve dezenformasyon bilgi yayarak halkın bir kısmının aşılara olan güvenini sarsıyorlar. Bu kişiler maalesef aktif bir şekilde aşılarla ilgili doğru olmayan, şüphe yaratacak konuları yaymaya çalışıyorlar. Bunu elbette anlamak mümkün değil. Bir kişinin aşı olup olmaması kendi kararıdır, aşılar zorunlu değildir. Ama aktif bir şekilde aşıları kötülemek ve komplo teorileri çıkarmak halk sağlığını tehlikeye atan bir durum. Bu konuyla devletin birebir mücadele etmesi gerekiyor çünkü bu bir halk sağlığı sorunu. İnsanların aşı olması sadece kendileri için değil aynı zamanda virüsün başkalarına bulaşmasını önleyici etkisi olduğundan herkesin güvenerek aşı olması gerekiyor” dedi.

AŞI ONAM FORMUNDAN VAZGEÇİLMELİ

Prof.Dr. Unutmaz, “Aşıya duyulan kaygıların neye bağlı olduğunu düşünüyorsunuz? Bu kaygılar arasında size ulaştırılan sorulardan örnekler paylaşabilir misiniz?” sorusuna ise, “Kaygıların birçoğunu anlayabiliyorum. Bazı kaygılar mantık dışı olsa da tabiî ki sosyal medyada duyulan yalan bilgilerle oluşabiliyorlar. Örneğin; aşıların kısırlık yaptığına dair kaygılarla ilgili çok sayıda sorular geliyor. Biontech veya başka korona aşıları kısırlığa yol açmaz, bu söz konusu bile değil, destekleyecek hiç bir veri yoktur-tamamen birilerinin yaydığı dezenformasyondur. Bunun dışında çeşitli komplo teorileri var. Aslında virüs diye bir şey yok, bu aşılar bir şekilde insanları kontrol etmek için çıkarıldı ya da sonbaharda aşı olanlar ölecek gibi... Maalesef, Türkiye’de bu yönde yanlış algıların oluşmasına yeterince açıklama yapılmayarak bir yerde destek olundu. Örneğin; mRNA aşılarının yeni olduğu, ilerde ne olacağının bilinmediği, onam formunun imzalatılıyor olması gibi. Bu son derece yanlış bir tutum. Amerika’da böyle bir durum söz konusu değil. Neden burada onam formu imzalatıyorlar bilmiyorum. Çünkü aşı karşıtları bu durumu da kullanıyorlar. ‘Demek ki aşı olduktan sonra kötü bir şeyler olacak ki sorumluluk almak istemiyorlar’ diyorlar” yanıtını verdi.

ZORUNLULUK DEĞİL KISITLAMA GETİRİLEBİLİR

Özellikle sosyal medyada aşı karşıtlığıyla ilgili yapılan paylaşımları ‘kötü niyetli’ olarak nitelendiren ve sorumlu kurumların insanlar üzerinde endişeleri ortadan kaldırabilmek için acil adımlar atması gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Unutmaz, “Devletin bu konuda çok büyük çaba göstermesi gerekir. Örneğin kamu spotları hazırlanabilir. Biz bilim insanları olarak elimizden geldiğince soruları yanıtlamaya çalışıyoruz ama bir yere kadar. Bazı durumlarda cezai müeyyide de getirilmeli. Çünkü yanlış ve yalan haber yayanlar halk sağlığını tehlikeye atıyorlar. Bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmalı bence çünkü gerçekten büyük bir yanlış yapıyorlar. Sırf başkaları aşı olmasın diye randevu alıp gitmeyenler var. Bunlar çok büyük kötülük. Aşıların zorunlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir zorunluluk bir yerde özgürlükler açısından da sıkıntılı. Fakat bazı kısıtlamalar olacaktır ki bu ABD’de de başladı. Örneğin; sağlık personelinin aşı olması çok önemli. Bazı hastaneler aşı olmayan sağlık personelinin çalışmasına izin vermiyor. Kurumlar kendileri de bu anlamda kısıtlamalar getirebilir. Yine Amerika’da bazı üniversitelere gitmek için aşı zorunluluğu getirildi. Zorunluluk getirilmesine karşıyım ama diğer insanların sağlığı söz konusu olduğu için kısıtlamalar getirilebilir” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi