Aşıda tereddüt yok!

Dr. Mustafa Torun, aşı karşıtlarının son 8 yılda 130 kat arttığını belirterek, “Aşı yapılmazsa çocuklardan 14 bin 296’sı ölebilir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.02.2020 11:56
  • Güncelleme Tarihi : 17.02.2020 11:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Aşıda tereddüt yok!

BURCU YANAR - ÖZEL HABER
Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun’ un moderatörlüğünde Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde ‘Aşıda tereddüt yok’ konulu panel gerçekleştirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Levent Akın’ın konuşmacı olarak katıldığı panele özellikle hekimler ve sağlık çalışanlarının ilgisi de yoğun oldu. Toplantıda aşı reddi, aşıya karşı yapılan bilim ve akıl dışı itirazlar dile getirildi. Sahada karşılaşılan sorunları da dile getiren uzmanlar, aşı yapılmamasının bir toplum sorunu olduğunu, sadece tıbbi bir konu olmadığını dile getirirken, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi mecburi tutulması gerektiğinin altını çizdi. Toplantı bitiminde Gülder Başkanı ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Tuğrul Şahpaz panele katkı sunan uzmanlara ve katılımcılara teşekkür etti.



“YANLIŞ BİLGİLER MEVCUT”
Panel sonrasında konuştuğumuz Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun ise ülkemizde son çiçek hastalığı vakasının 1957 yılında ve dünyada son çiçek vakasının 1977 yılında Somali’de görüldüğünü belirterek, “Dünyamız aşılar sayesinde ölümle sonuçlanan hastalıklardan kurtulmuştur” dedi. Aşı karşıtlığının ne olduğuna da değinen Dr. Mustafa Torun, “Aşı karşıtlığının tanımı aşıya kolayca ulaşabildiği halde aşılanma konusunda şüpheleri olan, aşılamayı geciktiren veya kabul etmeyenler olarak aktarılabilir. Aşı karşıtlığı kavramı homojen bir kavram olmayıp üç farklı başlıkta incelenebilir. Bunlar; komplo teorilerine inanarak kesinlikle aşıyı reddedenler, aşıya karşı çıkmasına rağmen bilgilenmek isteyenler ve aşılara şüphe ile yaklaşmakla birlikte tam olarak reddedemeyen kararsızlardır” açıklamalarına yer verdi.
Kesin aşı karşıtlarının sayısının yüzde 2’den az olduğunu da söyleyen Uzm. Dr. Mustafa Torun, “Bu aktif karşıtlar ne yazık ki aşıya güvensizlik, yan etkilerden korku, immün sisteme aşırı yüklenmesi endişesi, olumsuz aşı deneyimleri, aşı endüstrisi ve sağlık sistemine olan güvensizlik, felsefi ve dini nedenlerden dolayı toplum genelinde mitleri abartarak tahribata neden oluyorlar. Aşı hakkında yanlış bilgileri yayarak diğer insanları da aşı karşıtlığına sürüklerler” diye konuştu.
130 KAT ARTTI
Prof.Dr. Mehmet Ceyhan’ın açıklamalarına göre ülkemizde aşı karşıtlarının son 8 yılda 130 kat arttığına da dikkat çeken Dr. Mustafa Torun, “2011 yılında 183 bebeğin ailesi aşı yaptırmayı reddederken bu sayı 2017 yılında 23 bin 650’ye belki daha da fazlasına çıktı. Aşı yapılmazsa bu çocuklardan 14 bin 296 tanesi aşı ile önlenebilecek olan hastalıklardan ölür ve 20 milyar avro civarında bir ekonomik kayıp olur. Sağlık Bakanlığının verilerine göre ise aşı karşıtlığının nedenleri yüzde 23 oranında aşı içeriklerine güvenilmediği için, yüzde 17’si dini sebepler ve yüzde 4’ü ise basında yer alan olumsuz haberlerden kaynaklanıyor” dedi.
Uzm. Dr. Mustafa Torun, aşı karşıtlığına çözüm yollarından da bahsederek, “Sağlı çalışanlarının aşıya bakışı önemli. Sen bilgilenip inanmazsan insanları da inandıramazsın. Sağlık çalışanlarının kendileri de aşı olmuyor. Aşı karşıtlığına çözümde ailelerin, gebelerin ve sağlık çalışanlarının büyük bir rolü var. Aşıya güvenen ailelerin kendi çevrelerinde de aşıyı savunmaları oldukça önemli. Gebeler ise kendileri aşılıysa bebeklerini de aşılatıyor. Aşılar ve etkileri konusunda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları hakkında toplumun bilgilendirilmesi gerekiyor. Toplumun bilinçlendirilmesinde ise kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın büyük bir etkisi var” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi