Aşılama artmazsa yeni pikler kapıda!

Salgını kontrol altına alabilmek için başlatılan tam kapanma süreci yerini kontrollü normalleşmeye bıraktı. Uzmanlar aşılama hızı artmadığı sürece vakaların yeniden artabileceği uyarısında bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 17.05.2021 07:21
  • Güncelleme Tarihi : 17.05.2021 07:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Aşılama artmazsa yeni pikler kapıda!

ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

Türkiye’de salgını kontrol altına alabilmek için 29 Nisan’da başlatılan tam kapanma süreci, bugün itibariyle yerini ‘kontrollü normalleşme’ adımlarına bıraktı. Vaka sayısının 29 Nisan’daki 37 bin vaka sayısıyla da tam kapanmaya giden Türkiye’de aradan geçen yaklaşık bir ayda günlük vaka sayıları hızla düşerek 11 bin civarlarına geriledi. Her ne kadar tabloda düşüş yaşansa da tehlike hâlâ geçmedi. Uzmanlar aşılamayla toplumsal bağışıklık sağlanmadığı sürece normalleşmenin vakaları yeniden artıracağı uyarısında bulundu.

ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ

Kademeli normalleşme süreci kapsamında alınan kararları değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, “Kademeli normalleşmede ilk göz önüne alınması gereken grup eğitimdi. Özellikle ilkokullar öğretmenlerimizin aşıları da hızla tamamlanarak çok rahatlıkla açılabilirdi. AVM’lerin açılmasını anlamakta güçlük çekiyoruz çünkü bu kademeli normalleşme denilen süreçte bir sektörün açık kalıp kalmamasında belli kriterlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu süreçte gündüzleri sokağa çıkma yasağının kaldırılmış olması bir bakıma olumlu özellikle açık ortamlarda bulaşın daha az olduğunu biliyoruz. Ama kapalı ortamlara yönelik tedbirlerin daha dikkatli değerlendirilmesi gerekirdi. Alınan kararların 1 Haziran’a kadar değerlendirileceği söyleniyor, bu tarihten sonra ise daha geniş bir açılıma dönüleceği, turizm sezonuna daha hazırlıklı bir şekilde başlanacağı iddiaları var. Bu tür tedbirler salgının bulaş zincirini kırmaya yönelik olmalıdır. Salgının kaynaklandığı ortamlar çok iyi analiz edilerek, özellikle bunlara yönelik kısıtlamalar getirilmelidir. Ekonomik kaygılar değil toplum sağlığı gözetilerek bir planlama yapılması gerekmektedir. Ama AVM’lerin açık okulların ise kapalı olduğu bir kısıtlama sürecinde bunlara ne kadar uyulduğu konusunda soru işaretleri devam etmektedir” dedi.

KONTROL ALTINA ALINMIŞ DEĞİL

İzmir’in de hala riskli iller kategorisinde olduğunun ve bulaş zincirinin hala kırılamadığının altını çizen Çamlı, “Türkiye hala Avrupa’da en çok günlük vakaya sahip ülkeler arasında yer almakta. Dolayısıyla pandemi kontrol altına alınmış değildir. Günlük on bin vaka sayısı kesinlikle çok az bir sayı değildir. Şu an İzmir hala kırmızı bir il, çok yüksek riskli il grubunda... Erken açılımların bizi yeniden başladığımız noktaya geri döndürdüğünü geçmişte yaşadığımız piklerde gördük. Normalleşme dediğimiz bir süreçte öncelikle sahadan alınan bilimsel verilerin böyle bir normalleşmeyi göstermesi lazım. On bin sayısı bunu ne ölçüde gösteriyor, bu bilim insanlarınca değerlendirilmesi gereken bir durum. Yüksek bir sayı çünkü... Böyle bir kontrollü açılımda sektörlerin salgına katkısı bazında mutlaka analiz edilmesi gerekiyor. O iş kolunun açık kalması durumunda salgını ne kadar şiddetlendirebileceği mutlaka göz önüne alınmalı. Birçok acil ve zorunlu olmayan fabrikalarda, iş kollarında çarkların kapalı ortamlarda devam ettiğini düşündüğümüz zaman bunlara çok uyulmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

KAPANMA ETKİSİ KAYBOLUR

Vaka sayılarında kalıcı bir düşüş elde edebilmek için aşılamanın mutlaka hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Çamlı, şunları söyledi: “Bu tür kontrollü kapanmaların ya da kolektif korunmaların asıl hedefi vaka sayılarını düşürebilmek ve zaman kazanarak aşılama ile toplumsal bağışıklık elde edebilmek için zaman kazanmaktır. Bizler eğer bu zaman kazanmaları hızlandırılmış aşılama ile toplumsal bağışıklıkla tamamlayamazsak bu kısıtlamaların etkisi bir süre sonra kaybolacaktır. Bir süre sonra pandemi tekrar şiddetlenecektir. Uzamış bir salgın çerçevesinde yeni mutasyonlar ortaya çıkacaktır ve bunlardan aşı ile ne ölçüde korunacağımız belirsiz hale gelecektir. Dolayısıyla hızlı bir aşılama ve toplumsal bağışıklığın sağlanmasıdır asıl önemli olan. Pandemiden çıkışta şu anda elimizdeki en önemli anahtar aşıdır. Ama mayıs ayında yeni bir aşı geldiğine dair bir açıklama yok. Türkiye hala nüfusunun yüzde 13’ünü aşılamış durumda. Toplumsal bağışıklığı elde etmekten çok uzaktayız. Böyle bir aşılama hızı ile 2022’nin ortalarından önce toplumsal bağışıklık elde etmek çok mümkün görünmüyor. Burada en önemli sorun aşı temini. Yeterli aşı temini için gerekli çalışmalar yapılabilmesiydi bu sıkıntıları yaşamazdık. Türkiye aşı görüşmelerinde iyi bir performans gösteremedi. Uzun süre tek aşı üzerinden çalışmalarını götürmek istedi ve dolayısıyla geldiğimiz noktada toplumun ancak çok az bir kısmı aşılanabildi.”

AŞI SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLMELİ

Vaka sayılarındaki düşünün yoğun bakım servislerine henüz yansımadığının altını çizen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz ise, “Toplum sağlığının önüne geçen, sermayenin çıkarları doğrultusunda alınan kademeli normalleşme kararları ile halk sağlığı ve sağlık emekçilerinin sağlığı hiçe sayılmıştır. Artık bilimin ışığında, epidemiyolojik veriler ile hareket ettiğimiz doğrultuda önümüzü görebiliriz. Normalleşme kararı vaka sayıları ile paralel gittiğini görmekteyiz fakat dikkat etmemiz gereken çok önemli veri gözle görülen test sayısındaki yüzde 30’luk azalma... 330 binlerden 225 binlere inen test sayıları bizleri kaygılandırmaktadır. Bunun yanında vaka sayılarındaki azalma her ne kadar umut verici olsa da yaşadığımız başarısız deneyimleri göz önüne alarak temkinli davranmalıyız. Vaka sayılarındaki azalmaya rağmen Türkiye hala dünyada en çok vaka görülen ilk beş ülke arasında yer alıyor. Poliklinik başvuruların azaldığını bilmek ile beraber Kovid-19 yoğun bakım ve servislerinin hala dolu olduğunu unutmamak gerekmektedir. Bilimsel veriler ışığında normalleşme dikkatle ve özenle planlanmalı. Aksi takdirde yeni artışların önüne geçememiş oluruz. Toplum sağlığı merkezli epidemiyolojik veriler ile yerinde normalleşme kararı uygulanmalıdır. Bu kapsamda meslek örgütleri, sendikalar ile ortak çalışarak alandan direk gelen bilgiler ile hareket edilmelidir. Bir an önce salgını kontrol altına almak için aşılanmanın hızlandırması planlanmalıdır. Toplum bağışıklığı bu hızla gidersek maalesef tekrar yeni pikler yaşayacağımızı göstermektedir. Aşı seferberliği ilan edilmelidir” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi