- Gündem
- 17.05.2025 23:58
İTO’nun Ağustos ayı meclis toplantısına konuk olan İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, göreve geldikleri günden beri özverili bir şekilde çalıştıklarını belirterek, “13 ayda bin 50 terörist yakaladık” dedi
YUSUF ÇAĞIRTEKİN
İzmir Ticaret Odası (İTO)’nın ağustos ayı meclis toplantısı önceki gün gerçekleştirildi. Meclis toplantısına konuk olarak katılan İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, önemli açıklamalarda bulundu. İş dünyasından temsilcilere seslenen Hüseyin Aşkın, istihdamın arttırılması ile insanların suçtan uzaklaştırabileceklerini belirtti. Göreve geldikleri günden beridir İzmir İl Emniyet Müdürlüğü olarak özverili bir şekilde çalıştıklarını da ifade eden Hüseyin Aşkın, “13 ayda risk analizi grubunda bin 50 terör örgütü üyesi yakaladık. Terör örgütü mensubu yakalamada Diyarbakır’dan sonra ikinci sıradayız” dedi.
EN GÜVENLİ KENT
İzmir’in en gözde tatil beldelerinden Çeşme’de, Kurban Bayramı’nda çok yoğun mesai harcadıklarını belirten Hüseyin Aşkın, bir el silah sesi bile duymadıklarını ifade ederek, ekip arkadaşlarına teşekkür etti. Aşkın, “Çeşme’de Kurban Bayramı tatilinde nüfus 1 milyon 100 binin üzerine çıktı. Buna rağmen emniyetin başarılı çalışmaları sonucu suç oranın çok düşük olduğunu söylemem gerekir. Çeşme’de bir el bile silah patlamadı. İzmir’de birkaç bomba patlasaydı, önlediğimiz bir olayı önleyemeseydik, turizm gelirleri çok düşerdi. Terörle mücadele bu kadar önemli. Gündüzünü gecesine katan yiğit polislerimiz sayesinde İzmir dünyanın en güvenli kentlerinden biri oldu. Bu mücadele ömrümün sonuna kadar devam edecek. Biz İzmir olarak bölücü terör örgütü üyesi yakalamada Diyarbakır’dan sonra ikinci sıradayız” İfadelerini kullandı.
BERTARAF EDEBİLİRİZ
Dünyada gelişen ve güçlü bir Türkiye’nin istenmediğine dikkat çeken Hüseyin Aşkın, “Bizim terörle mücadele etmemizi sekteye uğratmak adına, terör örgütlerini destekliyorlar. Şimdi de ekonomik olarak bize saldırıyorlar. Ama emin olun ki biz bu saldırıları da bertaraf edecek güçteyiz. Onun için çok çalışmak zorundayız. Üretmemiz gerekiyor. İstihdam yaratmamız lazım. İzmir’in yiğit iş adamları hala insanlara iş vermek için, üretmek için uğraşıyorlar. O yüzden ben hepinize teşekkür ediyorum. Eğer siz iş açmazsanız, istihdam yaratmazsanız, insanlar yasal olmayan, hoşumuza gitmeyen yollara yönelecektir. Sosyolojik bir gerçekliktir, işsizlik oranlarının arttığı yerlerde, suç da artar” diye konuştu.
98 BİN 500 PARMAK İZİ
İzmir’de yasa dışı göç eden 200 bine yakın insan olduğuna dikkat çeken Hüseyin Aşkın, “Gerçekten kötü bir durum. Çocuklarını almışlar gelmişler, hepimiz görüyoruz sokaklarda. Bunun birçoğu Suriyelilerden oluşuyor. 140 bin civarındaki göçmen bizim kayıtlarımızın altında ama kayıt dışında olanlar da var. Kayıtsız olanlar için de büyük bir emek veriyoruz. Bu grupların içine teröristlerin sızması o kadar muhtemel bir şey ki, ciddi olarak uğraşmak gerekiyor. Biz Suriye sınırından gelen 98 bin 500 göçmenin parmak izini aldık. Zaten düşündüğünüzde çocuklar ve çok yaşlıları çıkardığınızda biz İzmir’de tüm birimlerimizle göçmenlerin hemen hemen hepsine ulaştık. İzmir de göçmen sayısının bu kadar çok olmasının bir sebebi ise, Ege Denizi’nden Avrupa’ya geçmek” ifadelerini kullandı.
“UMUDUMUZU YİTİRMEDİK”
Mecliste yaptığı konuşmada ABD ile Türkiye arasındaki kriz ortamına değinen İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, “Hepinizin bildiği üzere sürecin fitilini ateşleyen ABD’nin iki bakanımıza yönelik yaptırım kararı sonrasında döviz kurlarında yaşanan büyük dalgalanma ile dolar/ TL 6.95 seviyelerine kadar yükseldi. Bizler iş dünyası olarak yaz günü çıkan bu fırtınada umudumuzu yitirmedik; ülkemizin bu badireleri atlatacak güç ve disipline sahip olduğuna hep inandık. Reel sektör olarak ‘Ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz’ diyen, hükümetimize ses verdik ve en gür yankılardan biri İzmir’den çıktı. ABD’nin ‘diplomatik iflas’ olarak değerlendirdiğimiz yaptırım kararının hemen ertesi günü örnek bir refleks göstererek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı İzmir’deki 14 Oda, Borsa ve İhracatçı Birliği’nin yanı sıra Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile iş dünyası derneklerine çağrı yaptık ve ortak duyuru yayınlayarak kararı kınadık. ABD’nin, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül nezdinde Türkiye’ye karşı aldığı skandal yaptırım kararının sadece diplomasinin değil ekonomi dünyasında tehditle iş yürütme zihniyetinin de iflası olduğunu bugüne gelindiğinde daha net bir biçimde görebiliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
“PAKDEMİRLİ’Yİ AĞIRLAYACAĞIZ”
İzmir Ticaret Odası olarak tarım ve hayvancılık sektörüne oldukça önem verdiklerini dile getiren Mahmut Özgener, “Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Birlikleri olarak Menderes’te bitkisel üretim konusunda Jeotermale Dayalı Seracılık İhtisas OSB kurma heyecanı kentimizde de yankı uyandırdı. Kuracağız. Bugün Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürümüz Sayın Ahmet Güldal ve AK Parti İzmir Milletvekilimiz Sayın Atilla Kaya’nın da değerli katılımlarıyla Menderes’te yer bakmaya gideceğiz. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli de projemize destek veriyor. İzmirli Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’yi eylül ayında odamız meclisinde ağırlayacağız. İzmir’de 2009-2017 yıllarında Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü görevini yürüten Ahmet Güldal’ın Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne; Mayıs 2018’den bu yana aynı görevi başarıyla yürüten Zekeriyya Erdurmuş’un Hayvancılık Genel Müdürlüğü’ne atanmış olmasından büyük memnuniyet duyduk” dedi.
“STOKLARI KORUMAK”
Balıkçılık ve su ürünleri sektörü ile ilgili bilgiler de aktaran Mahmut Özgener, “Balıkçılarımızın Tarım ve Orman Bakanlığımızdan sürdürülebilir balıkçılık ve denizlerimizdeki balık stoklarının korunması adına daha önce 3-4 ışıkla gerçekleştirilen su ürünleri avcılığının tek ışığa düşürülmesi talebi vardı. Bu talebimizin üzerinden bir ay bile geçmeden Bakanlığımızca uygun bulunduğunu ve sektöre tebliğ edildiğini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Sayın Bakanımıza sektörün taleplerine olan duyarlılığı ve çözüm odaklı yaklaşımı için bir kez daha teşekkür ediyoruz” diyerek sektörün içinde bulunduğu duruma dair önemli açıklamalarda bulundu.
YETGİ BELGESİ
Mahmut Özgener, “Ayrıca 13 Şubat 2018 tarihinde ‘İkinci El Motorlu Kara Taşıtları Yönetmeliği’ yayımlandı. Bu yönetmelik ile ikinci el araç satışı ile iştigal eden üyelerimiz için belli standartlar ve zorunluluklar getirildi. Yönetmelik kapsamında yetkili satıcıların kullanılmış araç ticareti yapabilmeleri için iki temel belgeye sahip olmaları şart koşulmuş: Yetki belgesi ile mesleki yeterlilik belgesi. Gerçek ve tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edebilmeleri için işletmeleri adına yetki belgesi almaları gerekiyor. Yetki belgesi, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapılan işletmenin bulunduğu yerdeki Ticaret İl Müdürlüğü tarafından verilecek. Ticaret İl Müdürlüklerinin kullanacağı sistem için çalışmaların sürdüğü bilgisini aldık” şeklinde konuştu.