- Gündem
- 20.04.2025 00:38
Lojistik sektöründeki 10 yıllık deneyimin ardından dededen kalma mandalina bahçesine ‘Satsumania’ projesiyle dönen Alişan Özaydın, doğal ürünleri aracısız satışla tüketiciye sunuyor. Proje sayısız ürün ve atölye imkanlarının yanı sıra bölgeyi kalkındırma hedefiyle de dikkat çekiyor...
Ülkenin batısının en ucu, İzmir’in Karaburun ilçesinin Badembükü mevkiinde yeşilin her rengini barındıran, kocaman dağların eteklerinde, denizin pırıltısının hiç eksik olmadığı, ismi Parlak olan küçük bir köy... Alişan Özaydın’ın bu köyde yaşayan dedesi Ali Rıza Bey’in hikayesiydi mandalina. Tüccarlarla neredeyse maliyetine paylaşılan, pazaryeri ve marketlerde ise iki üç kat fazla bedelle tüketiciyle buluşan mandalina, genç girişimci Özaydın’da turuncu bir ışık yaktı. Lojistik sektöründe 10 yıl yöneticilik yapan 33 yaşındaki girişimci, “Neden direkt tüketiciye ulaşmayalım?” diyerek dedesinden kalan 600 kök mandalina ağacı ile yola çıktı. Ürünü her noktaya ulaştırmayı hedefleyerek ön çalışmasını tamamladı ve dört yıl önce hayali olan projeye start verdi. Böylelikle hiçbir katkı maddesi bulunmadan ‘Satsumania’ markasıyla, sezonunda dalından toplanan mandalinalar aracısız doğrudan tüketiciyle buluşmaya başladı. ’Çiftçinin diriliş hareketi’ mottosuyla yola çıkan proje, aracısız satış, mandalinadan yapılan sayısız ürün, ‘Satsumania Village’ kapsamında hayata geçen konaklama ve atölye imkanlarının yanı sıra Badembükü Ovası’nı kalkındırma hedefiyle de dikkat çekiyor.
SATSUMANIA: ÇİFTÇİNİN DİRİLİŞ HAREKETİ
Yaklaşık 10 yıl boyunca lojistik sektöründe çalıştıktan sonra dedesinin başlattığı mandalina masalını devam ettirme kararı alan Özaydın, dedesinden devraldığı mirası sonraki nesillere aktarmak istediğini anlattı. Mandalinayı sadece meyve olarak değil, elde ettiği diğer ürünleriyle de değerlendirdiğini aktaran Özaydın, “Satsumania, kurumsal hayatta çalışırken bir kafamda kurguladığım bir projeydi. Aslında benim için kurumsal hayattan kaçış planıydı diyebilirim. Badembükü Ovası’nda dedemden kalan mandalina bahçelerini hali hazırda işliyorduk. Fakat kazandıklarımız neredeyse gübre, su, yol ve bahçe bakımı için yaptığımız masraflara denk geliyordu. Çünkü mandalinaların tamamı tohurculara yok paralara teslim ediliyordu. Bu bende bir ışık yaktı ve aracısız satış için kolları sıvadım. Dedemin hikayesini ileride bir gün devam ettirmek aklımın ucunda yoktu. Çevremdeki insanların da, ‘Bu iş olmaz’ sözleri beni hep endişelendirdi ama vazgeçmedim... Gelen talep üzerine Türkiye’nin her şehrine kargo yoluyla mandalina gönderiyoruz. Ürettiğimiz mandalinaları yalnızca meyve olarak sunmuyoruz. Mandalina kurusu, mandalina kolonyası, mandalina yağı sabunu, mandalinalı musli, mandalina çiçeği balı ve mandalina kurusundan yaptığımız lolipop da satışta olan ürünlerimiz arasında” dedi.
ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE ARACISIZ SATIŞ
Satsumania mandalinaların tamamen organik sertifikalı olduğunu ve gübreyi bile sadece kendi üretimlerinde kullanmak üzere solucan gübresi olarak ürettiklerini söyleyen Özaydın, “Tüccarı aradan kaldırarak direkt tüketiciyle bağ kurmak istiyoruz. Bu sayede hem tüketici güzel taze ve sağlıklı mahsul tüketiyor, hem de çiftçi verdiği emeğin karşılığını alıyor. Bunun yanında yeni ve mevcut çiftçilere nasıl ayakta kalabileceklerini, projemizi sürdürülebilir kılarak anlatabilmek istiyoruz. İnsanlardan aldığımız tepkiler işin zorluklarını ve yorgunluklarımızı alıp götürüyor. Projemiz başladığı günden bu yana hasat, bahçe bakımı, sosyal medya yönetimi ve dijital pazarlama gibi görevleri kendim üstleniyorum. Ailem de elinden gelen desteği veriyor. Köylerimizde genç nüfus az olduğu için hasat zamanı işçi bulamıyoruz. Yaşadığımız en büyük sıkıntı bu diyebilirim. ‘Çiftçinin dirilişi hareketi’ mottosuyla başlamış olduğumuz projemize, ‘Satsumania Village’ ile devam ediyoruz. Mandalina bahçelerimizin hemen yanında bulunan bungalovlarımızda konaklama ve atölye imkanı sunuyoruz. Misafirlerimiz sezonda hasat etkinliklerimize katılarak bizlerle birlikte harika bir deneyim yaşıyor” ifadelerini kullandı.
HEDEF BÖLGEYİ KALKINDIRMAK
Badembükü’nün iklimi ve coğrafi yapısı dolayısı ile mandalina yetiştirmeciliği başta olmak üzere birçok organik ürün üretmek için uygun bir yer olduğunu kaydeden Özaydın, gelecek hedeflerini şöyle anlatı: “Etrafı dağlarla ve deniz ile çevrili bir ova. Genellikle yerli insanlar tarım için kullandıkları ovada, baz istasyonu bile bulunmuyor. Egzoz gazı sıfır denebilecek kadar az. Bizim için duygumuzu karşımızdaki insanlara geçirebilmek bizim çok önemli olduğundan dolayı ‘Satsumania’ projemizi yaratırken her şeyi kendimiz yaptık. İlk başta logomuzu elimiz ile çizdik. Logomuzun etrafındaki turuncu renkli daire mandalinamızın ne kadar sulu ve tatlı olduğunu, ‘Satsumania’ yazısındaki kuru sarı renk ise mandalina kurularımızı anlatmaktadır. İkinci olarak sosyal medyada bahçemizdeki ağaçlarımızı, hasadımızı, mandalinalarımızı paylaşarak A’dan Z’ye operasyon sürecimizi takip etmenizi sağlıyoruz. Projemizde daha da ilerleyip köyümüzdeki insanlara destek olmak en büyük hedefimiz. Bu sayede Karaburun Parlak Köyü’nü ve Badembükü Ovası’nın kalkınmasında ve gelişmesinde çok büyük bir adım atmış olacağız.”