- Gündem
- 30.06.2025 17:41
Prof.Dr. M. Özgür Seydibeyoğlu, atıkların döngüsel ekonomi perspektifi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek “Pet şu anda en değerli şey. Bugün petten elbise ve ayakkabı yapılıyor” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Malzeme Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. M. Özgür Seydibeyoğlu, atıkların döngüsel ekonomi içindeki payı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Atıkların dönüşümü ile ilgili dünyadan örnek veren Prof.Dr. Seydibeyoğlu, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda verilecek madalyaların tamamının geri dönüşümden elde ettiğini belirtti. 6 milyon cep telefonu atığının ayrıştırılarak 32 kg altın, 3 bin 500 kg gümüş ve 2 bin 200 kg bronz elde edildiğini söyleyen Prof.Dr. Seydibeyoğlu, “Bu örnek gerçekten atığın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kullanılmayan telefon ve elektronik eşyalardan birçok şeyi üretebiliriz. Gerçekten bir bilim insanı olarak dünyaya bakınca nanoteknoloji, yapay zeka gelişiyor diyoruz ama hala bir tane gezegenimiz var. ‘Dünyayı nasıl daha iyi hale getiririz?’ sorusunun cevabı atıkları iyi yönetmekten geçiyor. Doğada ya da denizde bulunan plastikler oraya kendileri gitmedi. Onları doğaya ve denize biz bıraktık. Plastikleri hiç kullanmamak ya da az kullanmak bir çözüm. Ama tekrar kullanmak daha iyi bir çözümdür. Eskiden çoğu içecek şişesi depozitolu idi. Şu anda bunlar ortadan kalktı. Kullandığımız su petlerini tekrar tekrar kullanma imkanına sahibiz” dedi.
PET EN DEĞERLİ ŞEY
Geri dönüşüm tesislerinden enerji elde etmek önemli olduğunu ancak atıklardan katma değerli ürün elde etmenin daha önemli olduğuna vurgu yapan Prof.Dr. Seydibeyoğlu, “Atıklardan katma değerli yüksek ürünler üretmek gerekiyor. Pet şu anda en değerli şey. Bugün petten elbise ve ayakkabı yapılıyor. Atığı alıp enerjiye çevirmekte ekonomiktir. Ya da bunları farklı malzemelere de çevirebilirsiniz. Yaptığımız çalışmalarda zeytin yapraklarını alıp plastik bir malzemeye çevirdik. Bunu bir de borla birleştirdik. Yüzde 99.99 antibakteriyel bir ürün elde ettik. Zeytin yaprakları, zeytin çekirdekleri ve asma bağlarından biyoplastikler ürettik. Adidas firması 2024 yılında üreteceği bütün ayakkabıları geri dönüşümlü plastiklerden yapmaya karar verdi. Bütün okyanuslardaki plastikleri toplayıp elyafa çevirip, ardından ayakkabı üretecek. Bizden de bir örnek verirsek Yalova Üniversitesinden bir arkadaşımız atık halıları alıp otomotiv parçası üretti” diye konuştu.
BAŞKA FORMLARA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
Çöpleri ayrıştırma işine çocukların eğitimi ile başlanması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Seydibeyoğlu, “Şu anda eğittiğimiz çocuklardan 5-10 yıl içinde hızlı cevap alabiliriz. O çocuklar anneyi ve babayı düzeltebilirler. Bununla bağlantılı olarak Sıfır Atık projesinin Türkiye’de başlamasından da çok memnun oldum. Yıllar önce Kanadalı bir bilim insanıyla bir projede çalışırken kendisi bana Türkiye’deki anne babaların sürekli çocukların arkasını topladığı için Türk insanının daha çöpü çöpe atmayı bilmediğini söyledi. Cam 2 bin 500 yıldır dönüşebilen bir malzeme, kağıt ve plastikte aynı şekilde. Ancak biz atıkları düzgün bir şekilde ayrıştırmaktan ziyade daha çöpleri çöp kutusuna atmayı bilmiyoruz. Bir dolu atığı alıp başka formlara dönüştürme imkanımız var. Ödüllendirici geri dönüşüm tesisleri kurmak için özel sektöre teşvikler verilebilir. 1997 yılında plastik poşetler Almanya’da ücretliydi. Bizde ise daha geçen yıl ücretli hale geldi” şeklinde konuştu.
DÖNGÜSEL EKONOMİ PERSPEKTİFİ
Prof.Dr. Seydibeyoğlu, en son 2019 yılında Dünya Ekonomik Forumu’nda belirlenen en önemli 10 teknoloji arasında döngüsel ekonominin ve doğada kaybolan biyoplastiklerin ilk sırada yer aldığının belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Dünya Ekonomik Forumu döngüsel ekonomi ve biyoplastikleri en önemli teknoloji arasında birinci sıraya koymuş. Bizim de atıklara döngüsel ekonomi perspektifinden bakmamız gerekiyor. Dünyanın en büyük sorunu şu anda küresel ısınmadır. Avustralya 6 aydır yanarken dünyanın farklı yerlerinde ormanlar küresel ısınmadan dolayı yanıyor. Geçen sene Avustralya +45’di, ABD’de Şikago -40’dı. Dünya dengesizlik ve kötü günler yaşıyor. Buzlar eriyor ve Grönland’da hiçbir buz yok. Kutuplarda 50 yıl önce çekilen fotoğraflara bakınca buzulların eridiği görülüyor. Eriyen buzullarla artan su miktarıyla deniz seviyesinde artışlar oluyor. Bunların sonucunda da seller oluyor. Hollanda’nın yakın bir gelecekte belki 15-20 yıl sonra sular altında kalacağı söyleniyor. İnsanlar artık bambaşka hayatlar yaşamaya başladı. Time Dergisi’nin 2019’un yılının insanı seçtiği Greta Thunberg’in çok sevdiğim bir sözü var; ‘Bu sistem içerisinde çözüm bulunamıyorsa belki de sistemi değiştirmek gerekiyor’ diyor. Bunu yapan ülkeler var mı? Evet, var. İsveç, enerjisinin yüzde 55’ini yenilenebilir enerjiden üretmeyi başardı. 2030 yılına kadar da yüzde 100’e çıkmayı hedefliyorlar. Çin’de rüzgar türbini ve güneş enerjisine ciddi yatırımları var.”