AVM çalışanları anlattı: ‘İyi ki açıldınız kıyafetsiz kalmıştık’ diyenler var!

Salgın tehdidi sürerken mesailerine devam eden AVM çalışanları, “İhtiyaç dışı alım çok fazla ve sağlığımızı düşünmedikleri çok belli. ‘İyi ki açıldınız kıyafetsiz kalmıştık’ diyenler var. Bu süreçte insanların bencillikleriyle bir kez daha yüzleştik” diye konuştu


  • Oluşturulma Tarihi : 15.05.2020 07:00
  • Güncelleme Tarihi : 15.05.2020 07:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
AVM çalışanları anlattı: ‘İyi ki açıldınız kıyafetsiz kalmıştık’ diyenler var! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Koronavirüs salgını nedeniyle 50 gün boyunca kapalı kalan alışveriş merkezlerinin çoğu tüm uyarılara karşın geçtiğimiz günlerde kapılarını açtı. Salgın tehdidi sürerken mesailerine devam eden AVM çalışanları, maskesiz mağazaya girmeye çalışan müşteriler olduğunu ve sosyal mesafe kuralının da yok sayıldığını söyledi. Alınan önlemler konusunda kaygılı olduklarını ancak işsiz kalma korkusunun sağlıkları için duyduğu endişenin önüne geçtiğini dile getiren çalışanlar, “Mağaza içerisinde uyulması gereken kurallara dair afişler var. Ama çoğu müşteri bunlara dikkat etmiyor. Uyardığımızda ise karşı çıkanlar ve sesini yükseltenler oluyor. İhtiyaç dışı alım çok fazla ve biz çalışanların sağlığını düşünmedikleri çok belli. ‘İyi ki açıldınız kıyafetsiz kalmıştık’ diyenler var. Bu süreçte insanların bencillikleriyle bir kez daha yüzleştik” ifadelerini kullandı.



EĞER MÜŞTERİ YOĞUNLUĞU YAŞANMAZSA…
AVM çalışanlarının bir kısmı alınan önlemler konusunda işverenlerine güvendiklerini belirtiyorlar. Bazıları ise kaygılı… İzmir’de bir alışveriş merkezinde bulunan giyim mağazasında çalışan S., “Öğrenci olduğum için yaklaşık 4 yıldır çeşitli mağazalarda part time olarak çalıştım. Salgın nedeniyle çalışmamıza ara verdik ve şu an ücretsiz izindeyim. Ancak AVM’lerin çoğunun açılma kararı nedeniyle biz de 1 Haziran’da yeniden işbaşı yapmaya hazırlanıyoruz. Markalar ciro endişesi yüzünden mağazalarını kapatmak zorunda kalınca dolayısıyla AVM’ler de kapanmıştı. Yani kimse çalışanların sağlığını düşünerek buraları kapatmadı. Bu yüzden 1 Haziran’a kadar olan süreç çalışanlar için önemli. Eğer bu süreçte AVM’lerde müşteri yoğunluğu yaşanmazsa hiçbir markanın mağazalarını açacağını sanmıyorum. Bu noktada insanların AVM’lere gitmemesi çok önemli” dedi.

ALINAN ÖNLEMLERİ YETERSİZ BULUYORUZ
İşsiz kalma korkusunun sağlıkları için duydukları endişenin de önüne geçtiğini söyleyen S., “Çalışanların yaşamlarını idame ettirmek için elde ettikleri gelir kaynağı mağazalar. Kendi adıma söylemem gerekirse öğrencilik hayatımı devam ettirebilmek ve okulumu bitirebilmek için çalışıyor olmak zorundayım. Sağlık endişesi ile işsiz kalırsam bunun dönüşü bana salgın sonrası işsizlik ve ihtiyaçlarımı idame ettirmeme olarak dönecek. Çalışanlar oldukça endişeli çünkü çalışırken sosyal mesafenin korunamayacağı çok açık... Kıyafet denemek ise yasaklanmış değil. Önlem alınmış sadece; bir ışından geçecekmiş müşteriler fakat bu oldukça yetersiz. Çünkü ürünler aylarca reyonlarda duruyor, birçok insan deniyor. Bunun dışında iadeden gelen ürünleri de reyona alıyoruz. O ürünler bile virüsün yayılması için yeterli... Müşteri sayısı kontrol edilecek deniyor ve bu kimseye gerçekçi gelmiyor. Çoğu kişi işbaşı yapmak istemiyor çünkü herkes sağlığından endişe duyuyor. Ayrıca alınan önlemleri yetersiz buluyoruz. Müşteriler ile kasa noktalarında para alışverişi yapılacak, müşteriler ürün deneyecek ve biz sordukları soruları cevaplandırabilmek için onlara yakın bir mesafede durmak zorunda kalacağız. Reyonlar kıyafet dolu, sıradan bir günde bile hepsine yüzlerce insan dokunuyor. Bunları düşündükçe alınan önlemler formalite gibi geliyor” ifadelerini kullandı.



ÇALIŞMAK ZORUNDA OLMASAM İSTİFA EDERDİM
Yaşanan sürecin psikolojisini olumsuz etkilediğini dile getiren S., yurttaşlara şu çağrıyı yaptı: “Oldukça fazla kaygı, stres, belirsizlik ve endişe yaşıyorum. Salgın hepimizin sağlığını tehdit ediyor ama birilerinin hayatını daha fazla tehdit ediyor ne yazık ki. Çalışmak zorunda olanların özellikle… Burada da sınıfsal bir gerçek çıkıyor karşımıza. Çalışmak zorunda olmasam istifa ederdim. Çalışmaya mecbur olmamız yöneticiler tarafından da biliniyor ve kullanılıyor. Zaten bu mobbinge salgın öncesinde de maruz kaldık defalarca. Bu sağlık tehdidinin asıl sorumluları karar alarak AVM’leri açanlardır. Ama buradaki mesele marketlere yığılan insanları sahiplenmemize benzemiyor çünkü ortada zorunlu bir ihtiyaç yok. Tamamen sosyal bir gereksinim gereği tercih ediliyor AVM’ler. Bu yüzden AVM’leri tercih eden herkes hatalı bir noktada duruyor. AVM’lere yönelmeyi bırakırlarsa eğer muhtemelen kapalı kalma kararı devam edecek. İnsanlar salgın ile boğuşurken AVM’yi zorunlu olmayan bir ihtiyaçtan dolduranlar bugün hem çalışanların hem kendi sağlıklarını tehdit ediyorlar bunun anlaşılabilir bir tarafı yok. Kendi sağlıklarını ve çalışanların sağlıklarını korumak için birkaç kıyafet denemek gibi zorunlu olmayan bir ihtiyaçtan vazgeçmek oldukça basit bir çözüm.”

İYİ Kİ AÇILDINIZ KIYAFETSİZ KALMIŞTIK!
Yaklaşık iki yıldır bir giyim mağazasında çalışan T. ise, alınan önlemler noktasında müşterilerle yaşanan sorunları anlatarak, “Çalışanlar için maske, eldiven ve siperlik temin edilmiş. Sık sık değiştirebiliyoruz. Giriş çıkışlarda ateş ölçümü yapılıyor. Belirli noktalarda dezenfektanlar var. Genel hizmet personeli düzenli olarak temizlik yapıyor. Bunlar personel açısından alınan önlemler. Mağazaya gelen müşteriler için ise ateş ölçümü yapılıyor. Girişte dezenfektan mevcut... Kıyafetler denendikten sonra bekletilip ütüleniyor. Maskesiz müşteri içeri alınmıyor ve maksimum müşteri sayısı 47 tutuluyor. Kabinlerde ürün denemesi minimum düzeyde ama yine de kabinlerin kullanım dışı olması bizim açımızdan daha iyi olabilirdi. Müşteriler arasında bilinçli davrananlar var. Ancak böyle bir dönemde bir giyim mağazasına gidip alışveriş yapmak ne kadar bilinçlidir tartışılır… Bunun dışında maskesiz mağazaya girmeye çalışan, sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen mağazaya girmeye çalışan 20 yaş altı müşteriler var. Maskeyle mağazaya girip içeride maskesiz dolaşan insanlara denk geliyoruz. Sosyal mesafeye uymamaları bizi zorluyor. Yönetici kadrosundan en az bir kişi kapıda ve kasa noktasında müşterileri uyarmak üzere bekliyor. Gerek onlar gerek biz düzenli olarak kendilerini uyarıyoruz. Zaten mağaza içinde çoğu noktada uyulması gereken kurallara dair afişler var. Ama genelde dikkat etmiyor müşterilerimiz bunlara. Uyarılarımıza karşı çıkanlar da oluyor. En son yöneticinin gözünden kaçan bir müşteri 7-8 yaşlarında çocuğuyla mağazaya girmiş. Uyarılınca birden sesi yükseldi. Yöneticiye hakaretler etti. Benim başıma gelen olay ise bir müşterinin gelip, ‘İyi ki açıldınız kıyafetsiz kalmıştık’ demesiydi” dedi.

İNSANLARIN BENCİLLİKLERİYLE YÜZLEŞTİK
Salgın sürecinde kendi alışveriş alışkanlıklarını sıfıra indirdiğini aktaran T., “Hassasiyetim daha da arttı. Artık internet alışverişi yapmaya bile çekiniyorum. Bu süreçte insanların bencillikleriyle bir kez daha yüzleştik. İhtiyaç dışı alım çok fazla ve biz çalışanları düşünmedikleri çok belli... Onlar aldıkça biz çalışıyoruz ve para kazanıyoruz bu doğru! Ama istediklerini yapma konusunda bu kadar özgür hissetmeleri şu süreçte can sıkıcı. İnsanların öncelik sıralarını belirlemelerini ve ona göre bir alıveriş planlamalarını öneriyorum. Çünkü keyfi ihtiyaçları sadece kendi canlarını değil bizim canımızı da tehlikeye atıyor. Umarım bu zor süreçte çalışmaya devam eden insanlara gerekli saygıyı gösterirler. Salgından önceye kıyasla mağazaların yoğunluğunda bir azalma söz konusu. Ama pandemi dönemine bakarak değerlendirirsek kesinlikle hala bir yoğunluk var. Ters psikoloji mi bilmiyorum; insanlar gerekli gereksiz bir şeyler almak istiyorlar. İlk açılma gününe bakarak yoğunluk gün geçtikçe artacak gibi duruyor” şeklinde konuştu.






 

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script