Avrupa, Türkiye’nin yükünü hafifletmeli!

Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, Avrupa ülkelerinin sınırlarını açarak uluslararası hukuktan kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmesi ve mültecilerle ilgili Türkiye üzerindeki yükü hafifletmesi gerektiğini vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 06.03.2020 07:53
  • Güncelleme Tarihi : 06.03.2020 07:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Avrupa, Türkiye’nin yükünü hafifletmeli!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türkiye’nin çeşitli illerinden Avrupa’ya gitmek için yola çıkan mültecilerin, Edirne’deki bekleyişleri sürüyor. İnsan hakları kuruluşları mülteci krizinin ağır insan hakları ihlallerine yol açtığı konusunda uyarırken, uzmanlar taraflara acilen müzakere masasına oturma çağrısı yapıyor. Avrupa ülkelerinin sınırları açarak uluslararası hukuktan kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmesi ve mültecilerle ilgili Türkiye üzerindeki yükü hafifletmesi gerektiğinin altını çizen Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, “Bir insanın hayatı, ülkelerin politikalarından da ülkeler arasındaki ilişkilerden de önemlidir” dedi.
BİNLERCESİ SINIR BÖLGESİNDE
Mülteci-Der Başkanı İrem Geçmez, “Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin artık mültecileri tutabilecek durumda olmadıklarına ilişkin yapılan açıklamaların ardından mültecilerin Avrupa’ya geçişlerine müdahale edilmeyeceği ifade edildi. Bu açıklamalarla birlikte mülteci hareketliliğinde ciddi bir artış yaşandı ve binlerce mülteci sınır bölgelerine doğru yola çıktı. Her ne kadar yapılan açıklamalar neticesinde Avrupa’nın kapıları mültecilere açıldı yönünde bir algı oluşsa da Türkiye’den Avrupa’ya geçişlerin yapıldığı Yunanistan ve Bulgaristan, sınırlarında geçişe yönelik önlemleri artırdı. Özellikle Yunanistan, geçişleri engellemek amacıyla gaz ve ses bombaları kullanarak başladığı müdahalelerin dozunu arttırdı ve neticede bir mülteci hayatını kaybetti” ifadeleri kullandı.
GERİ GÖNDERMEME İLKESİ!
Mültecilerin ülkeler arası anlaşmazlıklarda bir pazarlık unsuru haline getirilmesinin onların zaten zor olan durumlarını daha da zora sokmakta olduğunu vurgulayan Geçmez, “Bu insanlar, ‘insanca’ yaşamak amacıyla ülkelerinden kaçıp sığınma talep ediyor ancak geldikleri noktada ırkçılık yabancı düşmanlığı ve statüsüz olmanın getirdiği birtakım başka zorluklarla karşılaşıyorlar. 1951 Cenevre Sözleşmesi, uluslararası hukuk açısından mültecinin tanımını yaparken aynı zamanda devletlerin mültecilere karşı sorumluluğunu belirleyen temel hukuki güvenceleri de içermektedir. Bu güvencelerden ilki Sözleşme’nin 33. Maddesinde düzenlenen ve taraf devlet için, topraklarına adım atmış bir sığınmacıyı başvurusunu değerlendirmeden, onu zulmünden kaçtığı ülkeye ya da zulmünden kaçtığı ülkeye geri gönderilmesini engelleyecek etkili bir korumaya sahip olmayan bir diğer ülkeye göndermesini yasaklayan geri göndermeme (non-refoulement) ilkesidir. Diğer bir önemli güvence ise, Sözleşme’nin 31. Maddesinde düzenlenen ve yasal olmayan (düzensiz) yollardan ülkeye giriş yapan sığınmacıların, sırf bu nedenle cezalandırılamayacağına ilişkin ilkedir” şeklinde konuştu.
AVRUPA SINIRLARINI AÇMALI
Avrupa ülkelerinin sınırları açarak uluslararası hukuktan kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmesi ve mültecilerle ilgili Türkiye üzerindeki yükü hafifletmesi gerektiğinin altını çizen Geçmez, şunları söyledi: “Yunanistan, sınırlarına gelmiş mültecileri sınırdan içeri almayarak, sınıra yaklaşmasını engelleyerek, sınırdan giren mültecileri cezalandırarak ve başvurularını kabul etmeyerek Cenevre Sözleşmesi hükümlerini ihlal etmekte, mültecileri sınırdan uzaklaştırmak için başvurdukları yöntemlerle de yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı bakımından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerini ihlal etmektedir. Bir insanın hayatı, ülkelerin politikalarından da ülkeler arasındaki ilişkilerden de önemlidir. Bu nedenle mültecilerin hayatlarının ülkeler açısından tehdit unsuru haline getirilmesine, pazarlık olarak kullanılmasına, mültecilerin hayatlarını daha da belirsiz hale getiren ve kaçtıkları şiddet ve insanlık dışı muamelelerle yeniden karşı karşıya gelmesine neden olan politikalara ve son verilmelidir.”
 

Haber Merkezi