Aylin’in gülüşü solmasın

Aylin’in gülüşü solmasın

Doğuştan serebral palsi hastası Aylin Ekin, 2015 yılında felç geçirdi, artık yürüyemiyor, konuşamıyordu... Pes etmedi, eğitimini tamamlayarak mezun oldu. Umut dolu genç kız şimdi iş sahibi olmak istiyor


  • Oluşturulma Tarihi : 23.02.2019 11:27
  • Güncelleme Tarihi : 23.02.2019 11:27
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Aylin’in gülüşü solmasın

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
“Hayat aynaya benzer. Siz gülerseniz o da size güler, siz küserseniz o da size küser. Bu hayatı çekilmez kılan da biziz, hayatın güzelliklerini gören de. Her şey bizimle başlar.”
Bu cümleleri kuran 24 yaşında, umut dolu genç bir kız. Doğuştan serebral palsi hastası olan Aylin Ekin, beynindeki pıhtıdan kaynaklı felç geçirdi ve birçok işlevini kaybetti. Uyandığı an yürüyemediğini, kollarını hareket ettiremediğini ve konuşamadığını fark eden Ekin, her şeye rağmen yaşama tutundu. “Mezuniyetim için elbise baktığım zamanlarda felç geçirdim, hayallerim başıma yıkıldı” diyen Aylin Ekin, eğitimini yarım bırakmadı, 9 Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü’nden de mezun oldu. Tüm yakınlarının onu terk ettiği zamanlarda kitaplara sarılan Ekin, kendi çabalarıyla konuşmasını düzeltti ve bu en güzel cümleleri kurmaya başladı: “Güncel koşullarınız ne olursa olsun yaşama sevinciyle, umuduyla bu hayata sımsıkı tutunun. Sımsıkı… Her anınıza şükredin. Ne olursa olsun bu hayatta şükredecek bir şeyler var.” 
Yakın zaman önce en büyük destekçisi annesini kaybeden Ekin, “Benim hastalığımdan dolayı çok yıprandı, üzüldü ve gırtlak kanseri oldu” dedi. Yaşamını kaybeden annesine bir borcu olduğunu söyleyen Ekin, şimdi ise mesleğini yapmak için iş istiyor, eve hapsolmak istemiyor. Kısa zaman önce Haluk Levent’in öncülük ettiği AHBAP ekibinin yardım eli uzattığı Aylin Ekin, yetkililere sesleniyor. 



ANNESİNİ DE KAYBETTİ
Doğumda oksijen gitmediği için beyin felçli doğduğunu söyleyen Aylin Ekin, “İlk başlarda bu hastalığımı dikkate almadım. Çünkü herkes gibi sağlıklı görünüyordum. Sadece sağ elimde his kaybı ve yürümemde güçlük çekiyordum. Hatta öyle ki hem çalışıp hem de kafelerde bulaşıkçılık, kasiyerlik yapıyordum. Ancak aradan yıllar geçti ve bir anda olanlar oldu. Tam mezuniyet dönemimde vücudumdaki organlar birçok işlevini kaybetti. Annem üzüntüden gırtlak kanseri oldu, kemoterapi görmeye başladı. Her şeye rağmen annemin desteğiyle Balçova Termal'de fizik tedavi ve rehabilitasyon gördüm. Ardından evde kendime yüksek sesle kitap okuyup konuşma bozukluğumu düzelttim. Bu süreçte birçok yakınımı, arkadaşımı kaybettim, desteklerini görmedim. Kitaplar en yakın arkadaşım oldu. Kanser nedeniyle konuşmakta güçlük çeken annem ise yakın zaman önce hastanedeyken vefat etti. Şimdi ise babam bana bakıyor. Tüm ihtiyaçlarımı o karşılıyor. Birkaç ay öncesine kadar Ballıkuyu’da yaşıyorduk. Fakat çevre, ulaşım ve kaldığımız ev çok kötüydü. Benim tedavim için daha sağlıklı bir eve yerleştik” dedi. 



“LÜTFEN SESİMİ DUYUN”
Konuşmasına devam eden Ekin, “Kasılmalarım var ve bunu azaltacak İzmir’de olmayan bir iğneli tedavi yöntemi uygulanıyor. Tedavi süresince ilerleme kaydettim ancak ekonomik durumumuz yüzünden zorlanıyoruz. 2 bin liraya yakın paramız gidiyor. Sesimi duyan yardımseverlere ve devlet büyüklerine sesleniyorum; ben 24 yaşındayım. Bu genç yaşımda eve hapsolmak istemiyorum. Birisine bağımlı olmak istemiyorum. Kendi hayatımı idame ettirecek şekilde iyileşmek istiyorum. Üniversite mezunuyum. Paramı kazanabileceğim masa başı bir iş istiyorum. Lütfen sesimi duyun. Anneme bir sözüm vardı. Bunu gerçekleştirmek istiyorum” yorumunda bulundu. 



FELÇİ HASTALARA UMUT OLACAK
İleride iyileşip felçli hastalara umut olacak bir rehabilitasyon merkezi açmak istediğini de kaydeden Ekin, şöyle ekledi: “Allah yapamayacağın bir şeyin hayalini kurdurmazmış. Ben de hayalini kurduğum şeyin Allah tarafından nasip edileceğini biliyorum. O yüzden umut ediyorum. Asla pes etmedim. Benim hayalim üniversitemi okuyup kendi hastanemi kurmaktı, artık hayalim bütün felçli hastalara umut olacak bir rehabilitasyon merkezi açmak. İyileştiğimi gösterip ‘ben de sizin gibiydim’ diyerek onlara umut ışığı olmak istiyorum.” “Hayat aynaya benzer. Siz gülerseniz o da size güler, siz küserseniz o da size küser. Bu hayatı çekilmez kılan da biziz, hayatın güzelliklerini gören de” sözlerine yer veren Ekin, son olarak şunları söyledi: “Her şey bizimle başlar. Güncel koşullarınız ne olursa olsun yaşama sevinciyle, umuduyla bu hayata sımsıkı tutunun. Sımsıkı. Her anınıza şükredin. Ne olursa olsun bu hayatta şükredecek bir şeyler var.”