- Gündem
- 29.04.2025 23:24
Ünlü isimlerle çalıştığı bilinen menajer Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Taksim'deki Gezi Parkı odaklı olayların planlayıcılarından biri olduğu iddiasıyla menejer Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Hazırlanan iddianamede, Ayşe Barım ile Gezi Parkı olaylarıyla ilişkili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile aynı davaların firari sanığın Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişimin detaylarına yer verildi.
Barım, Mater, Kavala ve Alabora arasındaki telefon konuşması kayıtları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının yer aldığı iddinamede, Barım'ın twitter üzerinden sanatçılar yönlendirdiğine de yer verildi.
İddianamede Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, sürecin etkili bir parçası olarak en çok kullanılan etiketlerden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı isimli hashtagleri paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçılar adına katılımı artırmak suretiyle destekleyerek olayların yayılmasını sağladığı belirtildi.
Barım'ın sürecin yayılarak derinleştirilmesine yönelik olarak sanatçıları yönlendirdiğinin belirtildiği iddianamede, kendi ajansına bağlı sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığının HTS kayıtları ve arama-aranma kayıtları ile sabit olduğu belirtildi. Barım'ın yönlendirmesi ile Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafon ile bildiri okuduklarına da iddianamede yer verildi. Gezi Parkı sürecinde gösterilerin toplum refleksi ile bir anda oluştuğuna dair kanaat oluşturulmaya çalışıldığının belirtildiği iddianamede, olayın sosyal medyada yayılış biçimi incelendiğinde olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Ayşe Barım ve kendisine ait ajansa bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında olayın yayılmasını sağlamak adına etkili bir şekilde seçilen slogan ve imgelerin paylaşıldığı belirtildi. Bu paylaşımlarla olayın kitlesel şekilde yayılımının sağlandığına vurgu yapılan iddianamede, sanatçıların Barım tarafından bilinçli bir şekilde organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığının HTS kayıtları ile sabit olduğu belirtildi.
Barım'ın Gezi Parkı olaylarının yurt içinde ve dışında kitlelere duyurulması konusunda rol oynadığına vurgu yapılan iddianamede, cebir ve şiddet unsurunun sağlanması ile oluşan karmaşada her an eylem yapmaya müsait olan PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı silahlı terör örgütleri ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı belirtildi. İddianamede, oplumu ve devleti kaos ortamına sokarak tüm bu grupların koordineli şekilde hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ile marjinal grupların yandaşlarının Gezi Parkı eylemlerine çekilerek mevcut hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesi ile 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmeye imkan sağlandığı' belirtildi.
Ayrıca Ayşe Barım'ın, Gezi Parkı ana davası faillerinden olan Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olmasıyla birlikte, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiğinin belirtildiği iddianamede, Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğunun toplanan delillerden açıkça anlaşıldığı vurgulandı. Gezi Parkı olaylarının asıl failleri olan Mehmet Ali Alabora, Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile Ayşe Barım'ın daha önce hiç irtibat kurmadığı, ancak Gezi Parkı olayları sırasında Mehmet Ali Alabora ile 3 kez, Osman Kavala ile 39 kez, Çiğdem Mater ile 14 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilen iddianamede Barım'ın, sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleri ile kendisine bağlı sanatçıları etkin bir şekilde kullanarak sahaya yönlendirmek suretiyle yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırdığının anlaşıldığı belirtildi.
Tüm hususlar ve tespitleri suça yönelik olarak hukuki yönden değerlendiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli Ayşe Barım'ın 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım' suçunu işlediğine kanaat getirildiğini belirterek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere ilgili mahkemeye gönderildi.