- Gündem
- 01.10.2025 16:39
Gezi Parkı olaylarının planlayıcıları arasında olduğu gerekçesiyle yargılanan menajer Ayşe Barım için mahkemeden karar çıktı.
Menajerliğini yaptığı birçok oyuncu ve sanatçıyı Gezi Parkı protestolarına yönlendirdiği iddiasıyla 24 Ocak’ta gözaltına alınıp 27 Ocak’ta tutuklanan Ayşe Barım bugün 2. kez hakim karşısına çıktı.
248 gündür tutuklu olan Barım için tahliye kararı verildi.
Yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına hükmedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 171 sayfalık iddianamede, Ayşe Barım'ın 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapsi isteniyor.
Ayşe Barım hakkında şikayetçi olan Sedat Gül ise tanık olarak Giresun’dan SEGBİS ile bağlandı.
Gül şunları kaydetti:
"Ayşe Barım'ı tanıyorum. Benim ihbarım direk Ayşe Barım’ı suçlamak için değildi. Ne dediğimi hatırlamıyorum. Vatandaş olarak sosyal medyadan gördüklerim üzerine görüşümü yazdım sadece."
Mahkemede; Halit Ergenç, Zafer Algöz, Rıza Kocaoğlu, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür ve Nejat İşler gibi ünlü oyuncular tanık olarak ifade verdi. Ayşe Barım, savunmasını sesi titreyerek gözyaşları içerisinde yaptı.
Söz verilen Ayşe Barım ise sesi titreyerek ve gözyaşları içinde konuştu.
Barım şunları söyledi:
"Ben ilk duruşmada savunmamı yaptım. Hayatım boyunca hiçbir suç işlemedim. Tanık olarak bile yer almadım. Ben ne yaptım diye sorguluyorum kendi kendime. Bu suçlamaları kabul etmiyorum ve bunlarla hiçbir ilişiğim yok. Çaresizim biraz ve zorlanıyorum. Tek başıma bir hücrede beyin ve kalp sorunlarıyla savaşıyorum. Bu sevkler sırasında bile panik ataklar geçiriyorum. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nden bilim ve sağlık kuruluna girdim. Bütün her şeyim var dosyada zaten.
Neden hedef alındım? Neden yaşam hakkım elinden alındı? Adaletin varlığına güvenmek istiyorum ama bu süreç beni korkutuyor. Tek başına bir hücrede beyin ve kalp sorunları ile uğraşıyorum. 30’dan fazla kilo kaybettim. Adli Tıp Kurumu'nun neden beni tetkik için yeni bir yere sevk ettiğini anlamıyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam gerekiyor. Neden özgürlüğümden ve yaşam hakkımdan yasaklanıyorum. Ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam için tahliyemi istiyorum."
Kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
1-Sanığın beyin ve kalp rahatsızlığına ilişkin dosyada var olan raporlar, bu raporda anevrizmaya ilişkin yapılan tespitler.
Adli Tıp Kurumu 11. İhtisas Dairesinin 2307 2025 tarihli raporunun sonuç kısmında yapılan tespitler ve önerilen tedavi ve işlemler birlikte nazara alındığında ayrıca tanıkların dinlenmiş oluşu, tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında bu aşamadım sonra tutukluluğun ölçülü olmayacağı ve tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrolle de sağlanabileceği değerlendirilerek sanığın CMK 109/3-a maddesi gereğince Yurt Dışına Çıkış Yasağı adli kontrol şartı ve CMK 109/3-j maddesi gereğince Konutu Terk Etmemek şeklindeki adli kontrol şartı ile TAHLİYESİNE. Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse salıverilmesi için ilgili CİK'e yazı YAZILMASINA,
Bu karara karşı bugünden başlamak üzere 2 hafta içerisinde dilekçe vermek suretiyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz hakkının bulunduğu sanığa ve müvekkiline bildirilmesine,
2-Eksiklik bulunmadığından esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın Cumhuriyet Savcısına TEVDİNE,
Bu nedenle duruşmanın mahkememiz duruşma salonunda 11.02.2026 günü yapılmasına, adli kontrol incelemesinin 19/12/2025 günü dosya üzerinden yapılmasına karar verildi.
Kaynak : HABER MERKEZİ