- Gündem
- 15.05.2025 18:03
AK Parti İzmir Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Yaşar Kırkpınar, KÖİ ile ilgili yazılı bir açıklama yaparak, KÖİ ihalelerinin denetlenebilir ve teftişe açık nitelikte olduğunu söyledi
AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın kamu-özel sektör işbirliği (KÖİ) İhaleleri ile ilgili yaptığı açıklamanın gerçeklerle bağdaşmadığını ifade etti. CHP’li Sındır’ın sadece yaşanan bazı olumsuzlukları ela alarak açıklama yaptığına dikkat çeken Kırkpınar, 17 Yıllık AK Parti Hükümetleri dönemi boyunca yapılan KÖİ ihaleleri sonucunda ülkemizin özellikle sağlık, alt yapı ve ulaştırma alanında çağ atladığını söyledi. Kırkpınar açıklamasında, “Ülkemizde KÖİ alanında Yap-İşlet-Devret (YİD), Yap-Kirala-Devret (YKD), Yapİşlet (Yİ) ve İşletme Hakkı Devri (İHD) modelleri uygulanmaktadır. Kamu-özel sektör işbirliği sayesinde ülke kalkınmasına dönük önemli işler kısa sürede ve az maliyetle tamamlanmış, bu model ile bugüne kadar hayata geçirilen 242 projenin toplam sözleşme değeri 140 milyar doları bulmuştur. Ülkemizde yatırımlarının önemli bir motivasyonu olan kamu özel sektör işbirliği kapsamında 242 proje hayata geçirildi. Bunların toplam yatırım tutarı 63,8 milyar dolar ve projelerin toplam sözleşme değeri yaklaşık 140 milyar dolar değerindedir. Yapım aşamasında olan ve yapımı tamamlanan 32 projenin yatırım tutarı 40 milyar 360 milyon 770 bin lirayı bulmuş, bu projeler arasında İstanbul Havalimanı başta olmak üzere, otoyol, şehir hastaneleri, limanlar ve gümrük altyapı tesisleri yer almaktadır” ifadelerine yer verdi.
YANILTICI AÇIKLAMA
Buradan hareketle kamu yatırım harcamalarından azami düzeyde tasarruf edildiğini belirten Kırkpınar, “CHP İzmir Milletvekili Sayın Kamil Okyay Sındır, kamuoyunu yanıltıcı bir açıklama yaparak KÖİ le ilgili gerçek dışı iddialarda bulunmuştur. Ulusal ve Uluslararası düzeyde açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilen KÖİ ihaleleri bağımsız Türk yargı sistemi tarafından da denetlenebilir ve teftişe açık niteliktedir. Garanti mekanizması olarak adlandırılan sistem ile talep garantisi, kamulaştırma maliyetlerinin üstlenmesi, enflasyon ve kur riski üstlenimi gibi konu başlıklarında kamuya çeşitli yükümlülükler düşmektedir. Ancak bu riskler kamu bütçesi açısından ödenebilir seviyede olmak zorundadır” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ