Bağımlılık iyileştirilebilir bir hastalıktır

Ege Üniversitesi Bağımlılık ve Ruh Hastalıkları Merkezi’nde başlatılan yeni çalışmada; madde, alkol bağımlısı ve bağımlı yakınlarına bağımlılıktan iyileşmenin mümkün olduğu mesajı verildi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.09.2016 08:34
  • Güncelleme Tarihi : 30.09.2016 08:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bağımlılık iyileştirilebilir bir hastalıktır

NİLGÜN TAZE- ÖZEL HABER

Dünyada bir aile hastalığı olarak kabul edilen bağımlılıkla mücadeleye destek veren Adsız Alkolikler (AA) ve Alkolik Yakınları (AL-ANON) grupları, Ege Üniversitesi ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile işbirliği içerisinde çalışmaya başladı.

Bağımlı ve bağımlı yakınlarına bu hastalıktan kurtlanabileceğine dair mesaj vermeye başlayan grup, aynı zamanda bağımlılıkla mücadele afişleri bastırarak toplumda farkındalık yaratmaya çalışıyor.

SAYI 7 KAT ARTTI

Kendini ve etrafını yıkıcı davranışlara neden olan bağımlılık hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve tek başına hastane tedavisinin bu ruhsal hastalığı iyileştirmekte yeterli olmadığını söyleyen AL-ANON üyesi, “Türkiye'de, son 6 yılda uyuşturucu ve alkol bağımlılığı nedeniyle tedavi görenlerin sayısı 7 kat arttı. Tablonun en kötü yönü ise, son bir yılda alkol ve uyuşturucu madde kullanımı sebebiyle hakkında yasal işlem yapılanların yüzde 20’sinin çocuk olması. Uyuşturucu ve alkol kullanımı nedeniyle hakkında işlem yapılan 50 bin çocuğun 40 bini İstanbul'da yaşıyor. Cezaevlerindeki 152 bin hükümlü ve tutuklunun yüzde 35’ini de madde kullanma ve satma suçundan gözaltına alınanlar oluşturuyor” dedi.

YIKICI İÇGÜDÜ BAĞIMLILIK

Türkiye genelinde 21'i Sağlık Bakanlığı'na, 12'si ise üniversite ve özel sektöre ait 33 adet alkol ve madde bağımlılığıyla mücadele merkezi bulunduğu bilgisini veren bağımlı yakını üye, şunları söyledi: “Merkezlerde ortalama yatılı tedavi süresi 21 gün. Bu sürenin sona ermesinden sonra hastaneden taburcu olan bağımlılar hastaneden çıkar çıkmaz tekrar bağımlı oldukları maddenin arayışına giriyor. Bağımlılık bugün dünyada insanın kendisinin karşı koyamadığı yıkıcı bir içgüdü olarak tanımlanıyor. Birey ilk etapta kullandığı maddeyi istediği zaman alma ve istediği zaman bırakma seçimine sahipken bir süre sonra bu alışkanlık bireyi maddenin yönettiği bir duruma getiriyor. Bu noktada artık bireyin tek başına yardım almadan hem kendisini hem de çevresindekileri yıkan bu içgüdüyü durdurması imkansız. Mutluluk verici haber ise milyonlarca insanın acı çekerek ölmesine neden bu olan bu bağımlılık hastalığının artık iyileştirilebilir bir hastalık haline gelmesidir.”

TEK BAŞINA BAŞEDİLEMEZ

Bağımlılık içgüdüsünün yetişme çağlarında ailesinden yeterli sevgi, ilgi ve değer görmemiş bireylerde daha fazla görüldüğü bilgisini veren bağımlı yakını üye; bu sinsi, kurnaz ve şaşırtıcı hastalığın ancak yardım alınarak iyileştirilebileceğini belirterek, “Adsız Alkolikler, Adsız Narkotikler ve Bağımlı Yakınları üyeleri bu bireye dayanılmaz bir ıstırap veren, öldürücü içgüdüyü yakından tanıyorlar. İşin güzel tarafı ise bizler bu denli çetin bir içgüdüye karşı çözüm üretebilen iyileştirici bir gücü kendi içimizde keşfettik. Bu her bireye doğduğunda hediye edilmiş olan sevgi ve sevecenlik dolu olan iyileştirici gücü uyguladığımız ruhsal ilkelerle açığa çıkarmayı başardık. Artık tek amacımız bireye hem ruhsal, hem fiziksel hem de zihinsel acı veren bu hastalığın çaresini bağımlılara ulaştırabilmek. Bunu yaparak bizlerde hiçbir çıkar beklemeden bize sunulan bu değerli iyileşme hediyesini başkaları ile paylaşmanın tadını çıkarmakla kalmıyor aynı zamanda sadece kendini düşünen kendi bencil bağımlılığımızdan da uzaklaşmış oluyoruz” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi